Fenerbahçe - Beşiktaş maçı ve Emenike gerçeği

Çarşambanın gelişi perşembeden bellidir atasözü bu akşam oynanan maç için mi söylenmiştir o bilinmez ama bu maçta yaşananların bir gün olacağı aylar öncesinden belliydi...

Bir futbolcu düşünün; kendini dünya starı sanan... üstün yetenekleri olduğuna inanan... ama gelin görün ki top stop ettirmekten tutun da, nerede şut nerede pas atılacağını bilmeye... kafa topuna nasıl çıkılacağından, oyun sırasında nerede durulacağına kadar futbolculuk temel özelliklerinin tümünden yoksun... Bu futbolcu forvet... Hem de Fenerbahçe gibi bir takımın forveti...

Aynı futbolcu bu özelliklerine rağmen alınıyor, iki sezon boyunca sürekli ısrar ediliyor ve takım o yüzden ne oynayacağını şaşırıyor. Hatta oyundan alınırken, ilk onbirde başlamadığı zaman ya da oyun esnasından teknik direktörüne, takım arkadaşlarına ve taraftara kapris yapıp, surat asıyor...

Ve bir teknik direktör düşünün; bir yıl boyunca yardımcılığını yaptığı teknik direktörün görevine Bizans oyunları oynanarak son verilince onun yerine geçen... Başkanı tarafından takımın başında kukla gibi tutulan... İçinden yetiştiği camianın ne kadar atak futbol sevdiğini bilmesine rağmen 1-0 olsun benim olsun taktiğini benimseyen... Rahat maçların hiç birini kazanamayan... Oyuncu değişikliklerinde hep sınıfta kalıp (bu akşam galip gelmemiz gereken bir maçta Kuyt'un yerine Bekir'i almayı düşünürken Emre'nin uyarması sonucu doğru yolu bulup Diego'yu alması gibi) Bu teknik direktör hem de Fenerbahçe'nin teknik direktörü...

Aynı teknik direktör bu özellikleri yüzünden seyirci tarafından benimsenmiyor. Oyunu, takımı ve seyirciyi okuyamıyor ve bazı ısrarları yüzünden çalıştırdığı takım için belki de en önemli şampiyonluğu kaçırmaya adım adım yaklaşıyor...

Evet tahmin edeceğiniz üzere yukarıda Emenike ve İsmail Kartal'dan bahsediyorum.

Bu ikili ne yazık ki bu sezon Fenerbahçe'de buluştular ve yanlarına Aziz Yıldırım ve yönetimini de alarak el ele, şampiyonluğu, çok kötü halde olan ve tel tel dökülen iki ezeli rakibinden birine vermeye gayret ediyorlar.

Seyirci uzun süre önce Emenike'nin bu takımda oynamaması gerektiğini anladı ve sinyallerini veriyor. Yeri geldiğinde homurdanarak, yeri geldiğinde ıslıklayarak ve yeri geldiğinde de diğer forvet oyuncuları lehinde tezahurat yaparak. Ama ne yazık ki oyunu ve takımı okumaktan yoksun İsmail Kartal taraftarın nabzını okumayı da bilemediği için bu akşamki olayların yaşanmasına neden oldu. Bunda tabii ki Aiz Yıldırım ve etrafındaki yönetimin de payı büyük.

Bu kadar kötü bir forvet Fenerbahçe'ye yakışmıyor. Tıpkı Daniel Guiza'da olduğu gibi. Ama maalesef her şeyi bilen başkanımız ve onun takımın başına layık gördüğü teknik direktörümüz bu futbolcuda ısrar ediyorlar. Bu da yetmiyormuş gibi yönetimden bir yöneticimiz yani Mahmut Uslu çıkıp bu eleştirileri yapan yorumculara abuk sabuk laflar ediyor.

Yazık !!! Gerçekten çok yazık !!!

Rakiplerinin bu kadar kötü olduğu, Avrupa kupalarında yıprandığı bir sezonda Fenerbahçe'nin çok önceden puan farkını açıp şampiyonluğunu ilan etmesi gerekirken (geçen sezon Ersun Yanal'la olduğu gibi) düştüğümüz durumlara bakın...

Bu takımın forveti bu form durumlarında, futbol bilgisi ve disipliniyle Webo'dur... Bugün Sow'un attığı golde yaptıklarıyla bunu bir kez daha göstermiştir. Ama eminim İsmail Kartal yine görememiştir.

Artık bu sezonun sonu yaklaşmaktadır. Şampiyon ola dabiliriz, olmaya dabiliriz... Ama lütfen artık büyük bir takım gibi ön görüşlü olalım. Ve önümüzdeki sezonun planlarını şimdiden yapmaya başlayalım. Takımın yaşlandığı bir gerçek... Bugün de görüldü ki bundan üç gün önce oldukça zorlu ve yıpratıcı bir maçtan çıkmış demoralize olmuş rakibinize karşı ikinci yarı çok kötü oynuyorsunuz. Bazı futbolcularınız adele sakatlanmaları yaşıyor, bazılarının hareket etmeye hacetleri yok.

Önümüzdeki yıl yabancı kısıtlaması kalkacağına göre çok güzel bir kadro çok rahat yapılabilir. Bunun yazısını daha sonra uzun uzun yazmayı planlıyorum ama burada da biraz bahsedicem.

Öncelikle; takımdan Emre, Mehmet Topal, Caner ve Alper dışındaki tüm futbolcular gönderilmeli. Yerlerine genç, arzulu ve düzgün kişilikli futbolcular alınmalı. Çok iyi bir forvet mutlaka alınmalı. Bu forvetin gol becerisi yüksek olmalı, uzun boyu, güçlü fiziği ve futbol bilgisi üst düzeyde olmalı. Gerekirse en fazla bonservis ona verilmeli.

Tabi sadece futbolcular değil başlarındaki teknik direktör de değiştirilmeli ve ufku, tecrübesi, karizması, ünü ve Türkiye'ye uyumu çok iyi olabilecek bir teknik direktör alınmalı.

Aslında başkan ve yönetim de değişmeli ama maalesef onlar değişemeyeceği için boşu boşuna cümle kurmanın bir anlamı yok...

Uzun süre sonra tekrar blog yazmama neden olan Emenike için cidden üzüldüm. Gerçekten de temiz kalpli bir çocuk olduğuna ben de inanıyorum. Kültür ve eğitim düzeyinin düşük olduğu ve o yüzden de anlık ve pişman olabileceği hareketler yaptığına inanıyorum. Aynen bugünkü forma çıkarıp oyundan çıkma tepkisi gibi. Ama durumları hem kendisi hem de İsmail Kartal beraber bu hale getirdiler. Fenerbahçe seyircisi futbolu çok iyi bilir ve gerektiğinde de bu tür reaksiyonlar gösterebilir. Keşke teknik direktörümüz ve başkanımız da aynı bilgiye sahip olsalardı....