Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '10

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe, zor Belediye maçını kayıpsız geçti: 1-0

Fenerbahçe, zor Belediye maçını kayıpsız geçti: 1-0
 

Belediye, son 3 senedir Beşiktaş ile birlikte Fenerbahçe'ye en ters gelen takımlardan biri. Son 5 maçta aldığı 4 galibiyet, 1 beraberlik ile ligde 5. sırada yer alıyor ve iyi futbol oynuyor.

Fenerbahçe ise Gaziantep yenilgisinden sonra şampiyonluk yarışında kalabilmek için devre sonuna kadar kalan maçlarda puan kaybetmemesi gerekiyordu.

Aykut Kocaman, sakatlıklar ve sorunlu futbolcular nedeniyle fazla şansı olmadığı için mecburen orta sahayı genç Gökay ve özellikle son maçlarda bence bilinçli olarak oynamayan, motivasyonu diplerde olan Cristian ile kurmuştu. Antep ve Buca maçında çok kötü olan Santos yerine ise bu maçta tekrar Caner'i tercih etmişti.

Genç Gökay bu maçta gerçekten çok iyi oynadı, çok koştu ve orta sahada Belediye oyuncularının topa sahip olmasını, oyun kurmasını engelledi. Kendisine verilen şansı çok iyi kullanıyor ve ilerisi için ümit veriyor.

Bu maçta tek hatası, bazı kaptığı topları kontraatak başlatmak için ileri oynamak yerine durup geriye pas vererek hızlı hücum yapılmasını engellemek oldu ki bu da henüz genç ve tecrübesiz olması nedeniyle anlayışla karşılanabilir.

Asıl hayret verici olan durum ise bu maçta Cristian'ın çok koşması ve çok mücadele etmesi oldu. Hatta, atılan golde topu kapan, pressini devam ettirerek topu, gol pasını veren Mehmet Topuz'a çıkaran da yine Cristian'dı.

Bunun arkasında ne olduğunu bilemiyorum. Ancak, herhalde birşeyler konuşulmuş olmalı ki Cristian bu önemli maç öncesi motive olmuştu ve iyi oynadı.

Yine kaptan Alex ile tam zamanında 33.dk da gol geldi.

Golden önce ise bu maçta çok kötü oynayan Niang 2 net gol pozisyonu harcadı.

Aykut Kocaman, ikinci yarı maçta üstünlük kurmaya çalışan Belediye'yi durdurmak için 71.dk da Alex yerine Selçuk, hızlı hücum için ise Stoch, Dia ile değiştirdi.

Bunun sonucunda Dia'nın sol kanattan 3 Belediye oyuncusunu geçerek kale çizgisine inerken, Mahmut tarafından düşürüldü.

Hakem Haluk Özkahya'nın tereddütsüz verdiği penaltıyı kullanan Niang, topu Hasagiç'in kucağına atarak kaçırdı.

Kaçan penaltıdan hemen sonra İbrahim Akın sağ ayağı ile müthiş net bir gol kaçırdı.

Fenerbahçe yine sol tarafından net gol pozisyonları verdi. Caner-Stoch, Caner-Dia ile oluşan sol kanat defansif anlamda çok zayıf kalıyor. Caner de hızlı ve güçlü oyuncu olmadığı için sol bek olarak yetersiz kalıyor.

Bakalım, sakatlıktan yeni dönen Uğur Boral'ın defansif anlamda daha güçlü olması bu sorunu çözebilecek mi ?

Ancak, ben, iyi bir sol bek alınmadan, bu yıl şu anda sakat olan Emre'nin de sahalara dönmesi ile bu sorunun şimdilik minumuma indirgenebileceğini düşünüyorum...

................

Bu önemli maçta da Fenerbahçe gol pozisyonları buldu, gol pozisyonları verdi, ancak penaltı kaçırmasına rağmen kazanmasını bildi.

Aykut hoca genç Okan'dan sonra genç Gökay'ı da kazandı. Ayrıca Bekir'i de cezası biten Lugano yerine oynatarak kazandı. Bekir'inde hatasız oynayarak özgüveni ve motivasyonu artmıştır sanıyorum.

Ancak, Fenerbahçe'nin daha iyi oynayabilmesi için hala sakatların bir an önce dönmesi ve ayrıca orta sahaya Emre'nin yanında defansif açıdan güçlü bir oyuncu transferi şart gibi görünüyor...

....................

Maç sonu futbolcu demeçlerinde ilk defa çok ilginç birşey oldu.

LigTV maç sonu ropörtajlarında 3 Belediye oyuncusu da Hakem Haluk Özkahya'nın kendilerine karşı çok kaba ve sert konuştuğunu belirttiler.

Standart yenilen takım futbolcu konuşması mı acaba derken, Gökhan Gönül'de yenen takımın bir futbolcusu olarak, artık onlara nasıl cesaret verilmişse, hakemlerin sahada otorite kuracağım diye çok sert konuştuklarını hatta futbolcular gibi hakemlerin için de ağız okuma yapılırsa bu gerçeklerin daha iyi anlaşılabileceğini söyledi....

Hakemlerimizin çok rahat olmadığını, faul ve kart pozisyonlarında, bu nedenle birçoğunun saha içinde otorite kuramadığını, sürekli itirazlara maruz kaldıklarını ve futbolcular tarafından kandırıldığını, aldatıldığını biliyoruz.

Ancak, ben saha içinde futbolculara karşı bu kadar despot ve sert bir söylem içinde olabileceklerini düşünmemiştim...

Bu tür bir davranışta olmaları hakemlerimizin özgüven eksikliği içinde olduklarını gösterir.

Bu durum, hakemlerimizin, aynı maç içinde her iki takıma karşı benzer pozisyonlarda neden farklı düdük çaldıklarını ve/veya aynı maç içinde değişen skorlara göre neden farklı kararlar verdiklerini çok iyi açıklıyor...

Bu konunun bu maç sonrasında yapılan ropörtajlarla ilk defa gündeme gelmiş olması bir şanstır.

Hakemlerimizin gelişmesi, adaletli ve standart maç yönetebilecek ortamların sağlanabilmesi için bu şansın TFF ve spor medyası tarafından iyi kullanılmasını umuyorum...

Şevket Onat

 
Toplam blog
: 56
: 1798
Kayıt tarihi
: 23.02.10
 
 

ODTÜ mezunuyum. Uzun yıllar, çeşitli bankalarda bilgi işlem ve kredi kartları  merkezlerinde yöne..