Fenerbahçe Antalyaspor maç analizi

Fenerbahçe kendi sahasında boş tribünler önünde sezonu açtı. Pek çok kişinin aksine boş tribünlerin Fenerbahçe açısından bir dezavantaj yaratmayacağını düşünüyordum. Fenerbahçe' nin en büyük itici gücü taraftarı olsa bile, bu güç zaman zaman futbolcuları baskı altına alabiliyor. Bugün sahada mental olarak rahat, ancak işi adeta bir final maçına çıkmış kadar ciddiye alan bir takım vardı. Taraftara değil, kendilerine oynadılar ve maçtan inanılmaz keyif aldılar. Seyircisiz maç keyifsizliğini de özellikle ilk yarıdaki şahane futbol ile TV başındaki seyirciler için resitale çevirdiler.

Maçın henüz 24. dakikasında skor 3-0 oldu. Dakikalar 28' i gösterirken, skor 4-0 idi. Semih (2), Alex ve Gökhan Gönül, 28 dakikaya 4 gol sığdırmayı başardılar. Maçın özellikle ilk yarısında dikkati çeken en önemli şey, Alex ve Semih' in kendilerinin de sıklıkla dillendirdikleri o müthiş uyumları idi. Alex ve Semih gerçekten de iyi bir ikili. Özellikle Semih Alex' den aldığı tüm pasları çok olumlu kullandı. İşte Semih gibi iyi bir forvet ile bambaşka bir takım oluyorsunuz. Takımı ileride tutan, arkadaşlarının yerleşmesi için zaman kazandıran nitelikli bir oyuncu.

Fenerbahçe geçen sezondan çok farklıydı. Hatta hazırlık maçlarından bile farklı bir görüntü sergilediler. Zaman zaman 4-5-1 zaman zaman da 4-3-3' ü andıran bir taktik ile oynadılar. Topu fazla ayakta tutmadan, hızla kanatlara aktardılar. Hatta Barcelona, Manchester, Chelsea gibi takımlarda sıklıkla gördüğümüz kanatlardan kanatlara pasları dahi gördük. Geçen sezon üst üste 5-6 pas yapamayan Fenerbahçe, bu maçta 9-10 pasta gole gitmeyi başardı. Gökhan ve Mehmet Topuz sağ kanadı müthiş kullandılar. Artık topu ayakta tutmadan, hızla sonuca gitmeyi hedefleyen bir takım izleyeceğiz. Bu sinyalleri alıyoruz. 4. golün ardından, ilk yarının son düdüğüne kadar Fenerbahçe en az 5 net pozisyon daha buldu. Bu da takım içi disiplini gösteren önemli bir nokta.

İlk yarıda istatistiklere göre Fenerbahçe' de en fazla koşan üç oyuncu Semih, Emre ve Gökhan Gönül oldu. Antalyaspor' da ise Deniz en çok koşan isimdi.

Oyunun savunma yönünde ise top rakibe geçtiğinde özellikle ilk yarıda alan daraltarak, rakibe hareket alanı bırakmadılar. Necati, Tita ve Ali gibi hızlı oyuncuları dar alana mahkum edip, etkisizleştirdiler. Bilica Lugano' ya kıyasla daha etkili gözüktü. Lugano' nun 2-3 haftaya daha ihtiyacı olduğu ortada. Sıklıkla zamanlama hataları yapıyor ve rakibini kaçırıyor. Ancak yine de hırsı ile savunmaya önemli bir dinamizm kazandırıyor. Baroni ise ön liberoda fazla suya sabuna dokunmadan bir maç daha tamamladı. İkinci yarıda ilk yarıya göre biraz daha defansif yönden etkili oldu. Emre ise aynı Emre. Sahada defansif anlamda ayak basmadık yer bırakmadı ama hücumda pek etkili gözükmedi. Özellikle de 2. yarıda. Gökhan Gönül yine savunmada çok kritik kademeler yaptı ve rakibin önemli bazı pozisyonlarını engelledi. Ancak defanstaki sıkıntılar halen devam ediyor. Arkaya adam kaçırma ve pozisyon hataları bu maçta da dikkat çekti.

Antalyaspor bloklar arası son derece kopuktu. Deniz dışında direnen, savaşan ikinci bir isim yoktu. Maçı kendi sahalarında kabullendiler ve rakibe son derece fazla boş alan bıraktılar. Mehmet Özdilek ikinci yarıda radikal bazı değişiklikler ile oyuna müdahale ederek rakibin hızını kesmeye çalıştı. Sol beke Yenal, stopere Tuna' nın yerine Deniz' i alan Özdilek, ön liberoya ise Ertuğrul' un yerine Sedat' ı alarak takıma dinamizm kazandırmaya çalıştı. Forvete Djehouva' yı da alarak, klasik tek forvetli 4-2-3-1' e döndü. Yani savunma güvenliğini öne çıkardı. Bu sayede Fenerbahçe' nin hızını kesmeyi başardı. Bu değişiklikler sayesinde ilk poziyonu da 51. dakikada buldular. Fenerbahçe' de ikinci yarıda oyuna giren genç kaleci Mert Günok bu güzel şutu mükemmel bir şekilde çıkarmayı başardı. Aykut Hoca' nın ilk fırsatta genç kaleciyi oyuna alması ve tecrübe kazanmasını sağlaması son derece olumlu idi. Antalyaspor' un maçı farklı kaybetmesinin en önemli nedeni ilk yarıdaki defansif kurgusu oldu. Birbirleri ile ilk defa oynayan 6' lı defans- orta saha bloğu çok aksadı. Zamana ihtiyaçları olduğu ortada.

İkinci yarıda daha dirençli ve disiplinli oynayan Antalyaspor, Fenerbahçe' ye boş alan bırakmamaya başladı. Tüm ikinci yarı boyunca Fenerbahçe pozisyon üretmekte zorlandı. Aykut Hoca 67. dakikada oyuna Alex' in yerine Caner' i aldı. Caner' i sola, Stoch' u ise Alex' in yerine alarak takımına direnç kazandırmaya çalıştı. Sıcak ve nemli hava düşünüldüğünde doğru bir değişiklik idi. Alex epey yorulmuştu. Bu değişik ile Aykut Hocanın verdiği diğer önemli mesaj ise bu sezon Alex' i 90 dakika sahada tutmayacağı idi. 78. dakikada ise Özer- Mehmet Topuz değişikliği geldi. Bu değişiklikler Fenerbahçe' nin oyunun sonlarında biraz daha ileri çıkmasını ve tıpkı ilk yarıdaki gibi iyi paslaşmalar yapmasını sağladı. Semih özellikle son 20 dakika oldukça yoruldu ve top kayıpları yaptı. Belki Gökhan Ünal ile değiştirilmesi yerinde olabilirdi. Bu arada Semih' in istatistiki olarak Fenerbahçe adına en çok koşan oyuncu olduğunu vurgulamak gerekiyor.

Maçta dikkat çeken diğer bir nokta ise hareketli toplarda son derece başarılı organizasyonlar yapan takımın, aynı başarıyı duran toplarda gösterememesi oldu. Fenerbahçe maç boyu hiçbir duran topu iyi kullanamadı. Oysa ki Fenerbahçe ligin son 6-7 senedir en iyi duran top kullanan takımı idi. Aykut Kocaman' ın buna dikkat etmesi gerekiyor.

Seyircisiz maçta alınan üç puan Fenerbahçe' ye zorlu Trabzonspor maçı öncesi güven ve moral kazandırdı. Dia, Niang ve Özer' in bu takıma monte edilmesi ile Fenerbahçe ilk yarıda oynadığı müthiş futbolu 90 dakikaya yayabilecektir. İşte heyecanla beklediğimiz de böyle bir Fenerbahçe.