Fenerbahçe’nin şampiyonluğu tamam da, bunun “resmen ilan”ı ne zaman?

Süper Lig’de şampiyonluk yarışı artık bitti sayılır.

Şurada kaldı 5 hafta. Aradaki fark, şu andaki rakip Beşiktaş gözüktüğü için, 12 puan. Demek ki, “resmen ilan” için Fenerbahçe’ye bir maç yetecek. Dün, 4-1‘lik Antalyaspor maçından sonra, tribünlerin boşalmaması, futbolcuların sevinç gösterileri, şampiyonluğun “gayri resmi” kutlaması ya da “prova”sıydı.

Fenerbahçe’de “yok”lar çok olunca, uzun süredir oynama fırsatı bulamayanlar, zorlu bir maçtan “geçer not”la çıktılar. Bu da gösterdi ki,  genel anlamda, moraller de yerinde olunca,  kendine güven de artıyor, engeller bir bir aşılıyor. 

 Fenerbahçe’de “Sabreden derviş muradına ermiş” örnekleri de vardı. Bunların başında Kadlec geliyor.

Kadlec, “eşya” için kullanıyor olsa da,  “Sakla samanı gelir zamanı” deyişine akla getirmez mi?

Oynadığı yer, o yerde parlayanlar, özellikle de bunlara “yabancı kontenjanı”na takılma eklenince, Kaldec'e de “sabreden derviş” olmak kalıyor!

Kaldec, attığı iki golle, olumlu oyunuyla, gerektiği zaman yararlı olacağını gösterdi.

*****

Fenerbahçe, 4-1 kazandı, ama kolay mı kazandı?

Yoksa kötü mü oynadı, havadan mı kazandı?

Fenerbahçe’nin iki rakibine kök söktüren Antalyaspor, puan alabilir miydi?

Bunlar, kuşku uyandıracak her soru, ne Fenerbahçe’nin hakkını yemektir; ne de Antalyaspor’un mücadele etmediği, etkisiz kaldığını anlatmak içindir.  Çünkü Antalyaspor, Fenerbahçe'nin bir farkla önde dakikalarda, her an bir puanı kurtaracak havada oynadı.

Ama karşısında, bir Fenerbahçe vardı.

Son dakikaları seven, o dakikalarda sonuca giden bir Fenerbahçe.

Son iki golün dakikaları bunu bir kez daha gösterdi.

*****

Fenerbahçe, 66 puana ulaştı. Bu, bir bakıma, “altmışaltıya bağladı” demekti.

Yani?

Oyun bitmiş, “bağlayan” kazanmıştır.

Fenerbahçe, haftaya Atatürk Olimpiyat Stadı’nda Beşiktaş’ın konuğu olacak. O günkü maç, şampiyonluğun “resmen ilan”ı olabilir. Olmasa bile, “ilan”, kendi evine kalabilir.

Şampiyonluk belli; ama ikincilik de, şampiyonluğa eşdeğer.

Demek ki, bundan sonra ikincilik Beşiktaş’ın mı, yoksa Galatasaray’ın mı olur hesapları yapılacaktır. Oysa Avrupa yolunda, “kümede kalma” uğraşında çok farklı hesapları olanlar da var. Ama varsa yoksa “3 Büyükler”... Bunların dışında olanları pek yazan da yok. Ayrıca, yazanın önemsenmediği de bir gerçek!

Son söz:

Fenerbahçe, “kupası” elinde kalan, getirisi elinden alınan 2010-2011 sezonundaki şampiyonluktan sonra, ne ilginçtir ki, bir değişiklik olmazsa, 3 sezon sonra da benzer durumu yaşayacak.

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com