Fenerbahçe Ülker Euroleague'de ritmini bulmaya başladı.

Fenerbahçe Ülker bu sezon hepimizi fazlasıyla şaşırtan inişli çıkışlı bir performans sergiliyor. Üstelik bunu maç serileri boyunca değil, 40 dakikalık mücadelenin içinde de gerçekleştiriyor.

Geçen sezon özellikle Euroleague’deki maçları üçüncü periyotta vites yükselterek alıp götürürdü. Oysa dün söz konusu periyot içinde yüksek savunma direnciyle rakibini oyundan düşürmesine karşın maçı koparamadı.

Maçın büyük bölümünü yüksek serbest atış yüzdesiyle oynamasına rağmen en kritik anda kaçırılan atışlar yüzünden oyunun uzatmaya gitmesi yine bu dalgalanmanın en net göstergelerinden biriydi.

FBU’in kaybettiği iki karşılaşmada farklı önde götürdüğü maçları rakibine eliyle teslim ettiğini üzülerek hatırlıyoruz.

Maçın kader anı üçüncü periyodun ikinci yarısının hemen başında Ömer Onan’ın oyuna girmesiydi. Bitmek bilmeyen enerjisiyle rakibin bütün konsantrasyonunu, dengesini ve huzurunu kaçırdı.

Oğuz Savaş, Avrupa Şampiyonasından bu yana sürekli düşen bir form grafiğine sahipti; dün bunu tersine çeviren bir oyun oynarken potaların altında iyi mücadele etti. Ancak Oğuz Savaş’ın pota altında 5/13’lük isabetle oynamış olduğunu mutlaka kendisi bir kenara not etmiş olmalıdır. %50’nin altında kalması Fenerbahçe Ülker’in 3 sayılık isabet bulamadığı maçta en önemli hücum gücünü verimli kullanamamasına neden oldu.

Vidmar için üç sene önce çok olumsuz şeyler yazmıştım. Son bir senedir oynadığı basketbolla resmen ders veriyor bize. 10 sayı 6 ribauntla oyunda kaldığı süre boyunca hatasızdı.

Fenerbahçe Ülker’in NBA patentli oyuncusu Sefolosha hem savunmada, hem pota altlarında hem de hücumda 14 sayı 7 ribaunt ile ekstra ekstra oynadı.

 Ve Bogdanoviç… Üçüncü periyotta Fenerbahçe Ülker’i öne geçiren savunmanın en öndeki adamıydı. Son ona kadar 7/7’lik serbest atışı ile devam ederken maçın en kritik iki atışından birini kaçırarak karşılaşmanın uzamasının yolunu açmış oldu.

Hazır konu maçın uzamasına gelmişken yine bu son hücumda rakip top çıkartırken tam saha baskı yapıp, savunmanın bütün hatlarını birbirinden koparmak suretiyle en iyi üç sayılık isabet kaydeden oyuncularından Mazzarino’nun boş kalmasına neden olmak karşılaşmanın kırılma anlarının en önemlisiydi.

Maçın en göze çarpan istatistiklerinden biri 3 sayılık atışlardı. Fenerbahçe Ülker uzatmalar dahil 45 dakika boyunca sadece Ömer Onan ile isabet sağlarken Cantu 8 isabetle oynadı ve ekstra 21 sayı üretmiş oldu. Bunlardan bir tanesi karşılaşmayı uzatmaya taşıdığı için ayrıca öneme sahipti.

Fenerbahçe Ülker geçen sezon kazandığı maçlarda rakiplerine istatistiklerde çok önemli üstünlükler kurardı. Ancak bu sene henüz ritmini bulamadı.

Cantu’nun 16 asist yaptığı maçta FBÜ’in sadece 6 asistte kalması da bir başka önemli göstergeydi. Bu sezon ligde veya Euroleague’de en önemli düşük istatistiklerinden biri durumuna geldi asist.   

Bütün bu eksiklikleri Fenerbahçe Ülker pota altında bulduğu sayılarla aşmasını bildi. En azından bu basketbol adına doğru bir tercih oldu.

Sonuç olarak Euroleague’de kazanılmış her puan önemlidir.

Fenerbahçe Ülker yeni bir takım. Neden böyle düşünüyoruz? Bogdanoviç, Sefolasha, Jarrels, Gist ve hatta Vidmar bu sezon ilk defa bir arada takıma uyum sağlamaya gayret gösteriyorlar.

Spahija bu yeni takımı sürekli rotasyonlarla canlı tutmaya çalışıyor. Doğrusunu da yapıyor. Fenerbahçe Ülker’de bir ritim, uyum, senkronizasyon sorunu var ve bu ancak devamlı bir arada oynamakla aşılacaktır.

Grupta FBÜ’in Cantu’yu yenmesi, Laboral’ın yenilmesiyle sıralamada çok ilginç bir sonuç ortaya çıktı. İlk üç sırayı paylaşan bu takımların galibiyetleri ve yenilgileri eşitlenmiş oldu. Herkesin herkesi yenebildiği bu grubu Fenerbahçe Ülker neden ilk sırada tamamlamasın ki?

Geç form tutması belki de bu anlamda Fenerbahçe Ülker için avantaj bile olabilecektir.     

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com