Fenerbahçe ve Galatasaray…

Bu akşam iki ezeli rakibinde zor maçları vardı. Erken saatte olduğu için Galatasaray biraz avantajlı gibi görünüyordu. Ankara'dan çıkacak bir üç puan Fenerbahçe'yi strese sokacaktı. Üstelik Fenerbahçe'nin rakibi de ligin mağlubiyetsiz takımlarından Gençlerbirliği. Ama Galatasaray kaybederek gizli de olsa Fenerbahçe'ye yardım etti. Neden kaybetti Galatasaray?

Haftalardır medya bir dünya şampiyonu ilan etmedi Galatasaray'ı. En kötüsünden bu sene avrupa liginde final oynardı Galatasaray. Türkiye süperlig şampiyonluğu ise zaten cepteydi.

Galatasaray'ı gerçekten seven, başarısını isteyen az sayıda kalem kazanırken eleştirse de sanırım yönetim onları düşman gördü. Her takımın formunda zaman zaman yükselişler ve alçalışlar olur. Maçlar kaybedilebilir. Daha sonra tekrar toparlanılır. Umarım Galatasaray da böyle olur. Ancak Galatasaray'da daha derin bazı sorunlar görülüyor. Başta Hoca Türk oyuncuların mentalitesini bilmiyor. Takımı Barselona gibi yönetiyor. Kamp yok, idmanlar rahat. Karşılığında da özellikle Türk oyuncularda hızlı düşüş başlıyor. Zaten Mustafa Sarp ve Mehmet Topal ikilisi çok diri ve zinde olmadıkça baskıya cevap veremeyen düz oyuncular. Hızlı ve dirençli bir rakip karşısında Galatasaray'ın orta direği bel veriyor. Bugün yenen golleri iyi izlerseniz bu keyfiyetin sırıttığını göreceksiniz. Panatinaykos, Kasımpaşa, Eskişehir maçları buna örnek. Galatasaray teknik yönetimi ileride yorulan iki hücum oyuncusunu değiştirmekten başka bir önlem almayınca geliyorum diye trampet çalan yenilgi ile tanıştılar. Umarım bu maç teknik heyete ders olur, yoksa Galatasaray'ın işi zor.

***********

Fenerbahçe'ye gelince; Ligin başladığı haftadan beri idam sehpahasında. Kötü oynuyor diye her maçında eleştiriliyor. Hem öyle eleştiriliyor ki, yazarlar sonuçda Fenerbahçe'nin galibiyetini yazarken binbir dereden su getiriyorlar. Eleştiriler o düzeye çıkıyor ki, geldiği günden beri Galatasaray'da verimli bir 90 dakika çıkaramayan Elano ile Alex’i kıyaslıyorlar. Sonuç Fenerbahçeli oyuncular işlerini yapıyor, maç kazanıyorlar. Bu galibiyetlerde tabii Türkiye ve Türk futbolcusunu çok iyi tanıyan sistemi ona göre kuran Daum'un da payı büyük.

Ve o yerden yere vurdukları Alex 71. dakikada ikinci gölünü atıyor. Lugano sık sık yaptığını tekrarlayıp 89. dakikada farkı üçe çıkarıyor. Kaptan gemisini güvenli sularda yüzdürüyor. Bakalım yarın nasıl eleştirecekler. Fenerbahçe 45 yılın ardından yenilediği 7 de7 sezon başlangıç galibiyetini 8 e çıkarıyor. Fenerbahçe'yi acımasızca eleştirirken Galatasara'yı göklere çıkaranlara önerim, yaratılan mutlak gol pozisyonları ve kalelerinde gördükleri mutlak gol pozisyonu sayılarını bir karşılaştırsınlar. Düzdükleri methiyelerle Galatasaray'a zarar veriyorlar.

Pazar, 4/10/2009