Fil Hamdi diye biri yok Osman!

“Fil Hamdi yakalanmış mıdır acaba Ahmet?”

“Fil Hamdi de kim Osman?”

“ Aziz Nesin’in hikâyesindeki Fil Hamdi! İki düzine adamı atmışlar ya onun yerine içeri!”

“Oğlum o hikâye! Aziz Nesin ironi yapmış!”

“Ne üzülmüştüm biliyor musun?”

“Beni üzdün şimdi!”

Ben de zamanında hikâye kahramanlarıyla özdeşleştirirdim kendimi!

Tarkan’ı çok severdim.

Koyun pöstekisinden elbise yaptırmıştım anneme. Babam da kılıç yaptırmıştı bana fabrikada!

Fakat!

Köye tatile gittiğimde, bir gün dayımın kurt köpeği beni kovaladı. Tel örgüden geçerken canım pantolonumu yırttım.

Kurt köpeği böyle yaparsa aslı ne yapmazdı? Tüm Tarkan olma hayallerim bitmişti. Kılıcımı ve pöstekimi komşumun çocuğuna verdim!

“Al sana veriyorum Tarkanlığı Sadettin! Kılıcın keskin olsun yiğidim! “

Çocuk ne sevinmişti! Yanına bir karabaş aldı mı bilmem!

Almışsa inşallah ısırmamıştır onu!

Osman’ı anlatırken neler aklıma geldi! Bizim Osman, sanırım Yaşar ne yaşar ne yaşamazı okumadı. Okusaydı kesin Yaşar’ı da sorardı.

“Yaşar ne oldu Ahmet? Var mı bir haberin?”

“Öldü!”

“Çok çekti be!”

“Heee!”

Ne diyeceğim!

http://www.siirperisi.net/detay.asp?id=258