Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '22

 
Kategori
Beslenme / Diyet
 

Filtre Kahve Farkı

Yeni yılın ilk köşe yazısından merhaba! Yılın başlangıcındaki bu güzel enerjiyi çok seviyorum. Bu sene neler neler yazarız, nelerin haberini veririz kim bilir ohoo…  2022’nin ilk yazısına kimi layık gördüm yavaştan ona gelelim. Şunu belirtmeliyim ki günümün olmazsa olmazı kahve. Hani her hafta yazımı okurken yanında keyifle içtiğinizden bahsediyorum. (tabiiii keyfi orada.) Ayrıca yazılarımı yazarken kendisi bana illaki eşlik eder sağolsun. Kahve dediğimizde genellikle ilk Türk Kahvesi akla geliyor, o yazıyı yaklaşık 4 yıl önce yazmıştım. “Türk Kahvesi Aşkına” başlığı ile ulaşabilirsiniz. ( Arzum Okka’dan gelen kahve fincanlarını gördükçe hala mutlu oluyorum.)

Bu haftaki konuğumuz: Filtre Kahve.

Kahve çekirdeğinin incecik öğütülmüş hali. Sıcak suyla sözleşiyorlar, sonra ise buluşup filtreye gidiyorlar. Sıcak suyla buluşan filtre kahve filtreden geçince gerçekten mükemmel bir koku ortaya çıkıyor. Bu kahvede köpük aramıyoruz, bu yüzden ben filtre kahveye stressiz kahve diyorum. Türk Kahvesi yaparken “ Aman köpüksüz oldu, aman su gibi. Tüh bunu döksek mi? Ya hepsi köpüklü oldu 1 fincan su gibi oldu bunun suçu ne?” cümleleri geçiyor zihnimizden. 2 fincan yapıyorsan “Ay biri köpüksüz oldu bunu kendime koyayım, misafire köpüklüsü gitsin bari.”  Yazarken, okurken gerildik. Yeri ayrı, tadı ayrı güzel ama stresli. Bak filtreye orijinal köpüksüz, şekerli-orta muhabbeti de yok. Gelelim filtre kahve ile Türk Kahvesi farkına…

Filtre kahve, tortusundan ayrılarak pişiyor. Türk Kahvesi ise tortusuyla birlikte pişiyor. Çekirdek aynı, farklılık yöntemde. Sektörü incelediğimizde farklı filtre kahve çeşitleri görebiliyoruz. Satın alırken en dikkat etmeniz gereken şey, filtre kahvenin “sert içimli-yumuşak içimli” ayrımı. Nasıl seviyorsanız ona göre almalısınız, aksi takdirde tadı hafif ya da ağır gelebilir. Bunun yanında eğer filtre kahvenizde farklı aromalar isterseniz , çikolata, fındık, siyah frenk üzümünü tercih edebilirsiniz. “Ben sadeciyim canım.” derseniz ona da tamam. 250 ve 500 gram olarak karşımıza çıkan bu filtre kahveleri alırken incelemek de ayrı zevkli. Öyle ambalaj rengine bakıp, hiç okumadan incelemeden almak size yakışır mı? Bence hayır.

Benim için tüm kahveler ayrı güzelliğe sahip. Mesela Türk Kahvesine göz kırparken, akşam filtre kahveye doğru ilerliyorum. Filtre kahve tercihim ise yumuşak içim. Sert içimler de fena değil, sanırım biraz alışmak gerekiyor. E içmeyen varsa da bu yazıdan sonra bir yudum alası geldi bence…

Sağlıkla Kalın!

Not: “Kahve çekirdeği yazıyı okusa mest olur.”

Gıda Yüksek Mühendisi

Nermin Özge Çağlar

 

 
Toplam blog
: 385
: 303
Kayıt tarihi
: 20.02.15
 
 

Gıda Yüksek Mühendisi  ..