Frekans Yasası

Kuantuma göre;

Her şeyin özü enerjidir. Kütle, enerjinin yoğunlaşmış halidir. Düşünce enerjidir. Enerji sürekli titreşerek bir salınım oluşturur. Bizler de insanoğlu olarak sürekli titreşen enerjileriz. Titreşim seviyemiz düşük olduğu için yeryüzünde çökeltilmiş şekilde yani kütle-beden olarak hayatlarımızı devam ettiriyoruz. Bizim titreşimimize uygun şekilde titreşen enerjileri de kendi titreşim dünyamızda kütle olarak görebiliyoruz.

 

Yani hepimiz belli bir frekansta titreşiyoruz. Duygularda enerjidir. Öfke, kaygı, üzüntü, kıskançlık, nefret gibi duygular düşük frekanslı enerjilerdir. Bu frekanslarda titreşirken nasıl mutlu olabiliriz? Nasıl güzel şeyleri hayatımıza çekebiliriz? Bu mümkün müdür?

Hep söylüyorum, bunlar artık fenomen değil, gerçek! Sen ne isen hayatında o.

İstediğiniz gibi bir hayata sahip değilseniz bunun sebebi frekansınızdır. Hangi frekansta titreştiğinizdir.

 

Korku frekansında titreşirken mutlu bir hayatımız olamaz. Duygu ve düşüncelerimizle hayatımızı yaratıyoruz. Böylece frekansımıza uygun kişi ve olayları hayatımıza çekiyoruz. Kötü hayatımız için artık birilerini ya da kaderi suçlamanın anlamı yok.

İlişki, zenginlik, refah, huzur, mutluluk, sağlık. Bunların hepsi birer frekanstır. Olay doğru frekansla uyumlanabilmektir. Hep demez miyiz ''frekansımız-enerjimiz uydu'' diye? ''İnsanlara güvenme'' derken, güvensizlik frekansında titreşirken nasıl güvenilir ilişkiler yaşayabiliriz, hiç düşündünüz mü?

Dostlar önce duygu ve düşüncelerimizin farkında olalım, bunları değiştirelim. Bunu yaptığımızda titreşimimiz artacak ve daha iyi bir hayata yol almaya başlayacağız.

Seçim sizin