Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Temmuz '13

 
Kategori
Sosyoloji
 

Füreya'nın gözünden Türkiye'ye bakış

Füreya'nın gözünden Türkiye'ye bakış
 

Ünlü seramik sanatçımız Füreya Koral ( 12.06.1910-26.08.1997 )


Çok değerli, yaşama ve düşünce biçimiyle, seçimleriyle önder bir insan olan ünlü seramik sanatçımız, Füreya Koral’ın, 80’li yıllarda gazeteci Zeynep Oral’la yaptığı söyleşilerin bir bölümü 1 Eylül 1997 tarihli Milliyet Sanat Dergisi’nde yayınlanmıştı. Zeynep Oral’ın güzel sunumu ve çarpıcı soruları ile zenginleştirdiği bu söyleşinin bir bölümü; o yıllardan Türkiye’nin bugünlerine bakış açısı bakımından hayli ilginç ve bir o kadar düşündürücü. Zeynep Oral, “Türkiye’nin geleceğini nasıl görüyorsunuz?” diye soruyor sanatçıya, Füreya’nın yanıtını birlikte okuyoruz:

“ Çok bunalımlı devirler geçirdik. Hala da geçiriyoruz. Ama bunlar hep yaşanılması gereken, kaçınılmaz şeyler. Dünya, teknolojik ve politik bunalım geçirirken, biz dünyayı geriden izlediğimizden, elbet ki bu bunalımların bizim toplumumuza yansıması çok daha güçlü, daha acıklı olacaktı. Çok hızlı değişimler içindeyiz. Ve ben, kendi yaşamımda da bu değişimleri yaşadım. Ada’daki konakta, büyükbabamın, babamın ataerkil aile düzeninden hani neredeyse feodal düzeninden, bugünkü, özgür, ayakları üzerinde tek başına durabilen kadın oldum. Değişiklik, ataerkil düzenden, önce çekirdek ailelerin teker teker ayrılmalarıyla başladı. Sonra herkesin tek başına ayakta durabilme mücadelesi başladı. Şimdi herkesin şuurlanması gerektiği dönemdeyiz. Bu gerekliliği herkesin görmesi şart artık. Evet yaşamımda nice iktidarlar değiştirdik. Savaşı, mücadeleyi, Cumhuriyetin ilanını, saltanatın gidişini, tek parti, çok parti dönemlerini yaşadım. Savaş yıllarında çocuktum ama onu babamla yaşadım. Savaş sonrasında babam Emin Paşa’yla İzmir’e gittim. Ne çok yokluk yaşadık. Ve ne çok umut. Atatürk yaşadığı sürece sürdü bu umut. Tek umut, tek amaç vardı: Çağdaşlaşmak. Sonra.. Gelin vazgeçin, sonrasını dönem dönem açıklattırmayın bana.”

Zeynep Oral; “ Öyleyse geleceğe dönelim.” diyor ve Füreya önemli bir saptamada bulunuyor.

“ Çok, hem de çoook, çok güç günler bekliyor bizi. Dalgalanmalar. Belki ancak iki nesil sonra Türkiye yerine oturabilecek. Daha önce geçirdiğimiz bütün o değişimler elbet ki geleceğimize yansıyacak. Dünyanın içinde bulunduğu buhranlar da.Farkında mısınız şimdilerde artık herkes yalnızlığa itiliyor. Çocuk oyuncaklarına dikkat ettiniz mi? Oyuncaklar bile çocukların yalnız oynaması için. Paylaşmayı mümkün kılmayan oyuncaklar satılıyor dükkanlarda. Çocuklar da gençler de gittikçe daha çok, daha çok içlerine kapanıyorlar. Oysa çocuğun da, gencin de içindekini dışa vurması, deşarj yapması şart. Oysa bizde deşarj engelleniyor. Ve sonunda yanlış patlamalara yol açıyor. Oysa bırakalım, çocuklar, gençler sağlıklı patlamalarını yaşasınlar. Deşarjı engellemeyelim. Neden böyle oluyor? Ekonomik nedenlerden mi? Rejimlerden mi, sistemlerden mi? Belki de hepsinden.”

Ne kadar ilginç saptamalar değil mi? Eh, aşağı yukarı iki nesil de geçti o günlerden bu yana. Füreyanın yıllar önceki tespit ve öngörüleri ışığında güzel ülkemiz çocukları ve gençlerinin sağlıklı, huzurlu ve mutlu yetişmelerini sağlayabilirsek biz de çağdaş medeniyetin bir parçası olur ve hatta onun da ötesine geçebiliriz.  Artık bu deneyim ve birikime sahip olduğumuza göre bunu başarmamak için sebep yok.

 

 
Toplam blog
: 220
: 2018
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

Yazmak, ufkun da ötesine taşan engin bir serüven gibi gelir bana ve gençlik yıllarımdan bu yana v..