Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Temmuz '10

 
Kategori
Futbol
 

FUTBOL CAMİAMIZ İÇİN TEST NEDİR?

Baştan bir kez daha söyliyeyim futbolu sevmem, futbol takımı tutmam. Futboldan anlamam kavramına katılmam çünkü anlanacak çok şeyi olduğunu düşünmüyorum. Eğer objektif olarak bir doğrusu olsaydı, aynı maçı ve doğal olarak aynı oyuncuyu izleyen aynı gazetenin iki yazarı aynı gün o maç için yazdıkları yazıda (yazıları gazetede bir sayfanın arka ve önünde üst üsteydi) tam tersi iki yönde görüş belirtmezlerdi. O olayı anlattığım yazıyıda bloglarımda isterseniz bulabilirsiniz. Futbol herkesin ahkam kesebileceği, iyi oynayanın kazanacağı kuralı olmayan ve sonucu rahatlıkla spontane herhangi bir şans faktörü ile belirlenebilen zaten bu yüzden de ağırlıklı ortalamanın sevdiği bir oyundur. (Sanki bu yazının sonunda dayak yiyecekmişim gibi bir his var içimde.) (Futbol hakkındaki tüm gerçek hislerimi bugün ifade etmiş oldum.)

Şimdi gelelim farklı bir konuya. Sonra bağlıyacağım. Testler elde edilmesi gereken sonuç (o sonuç her ne ise) normal koşullarda elde ediliyormu diye yapılmazlar. Örneğin uçak uçuyormu diye test edilmez. Fabrikadan çıktıysa uçuyordur zaten. Tam tersine biz ne yaparsak bu uçağı düşürürüz ve/veya ne yaparsak yapalım bu uçağı düşüremeyiz diye test edilirler. Bu yüzden de test pilotları vardır. Örneğin test pilotu normal uçuşa çıkar ve ciddi olarak bilinçli bir tercihle gazı kesmeye başlar. Anlamak istediği şudur, bu uçağın havada tutunma limiti ne ve bireysel vb bir hatayı bir sistem devreye girerek gazı açıp önleyerek uçağın havada tutunmasını sağlıyacak mı? Sağlarsa mesele yok. Sağlamazsa o uçak ticari hayata geçemez.

Futbolu sevmeyen ben elimden geldiğince bir araştırmacı gazeteci olarak bazı karşılaşmaların hiç değilse özetlerini / yorumlarını izlemeye çalışırım. Açıkçası dünkü Fenerbahçe-Galatasaray maçının özetini ve diğer yorumların bir bölümünü tesadüfen NTV sporda seyrettim ve ruhsal sorunlarıma bir yenisini ekledim. Sn. Aykut Kocaman dahil izleyebildiğim tüm futbol uzmanları takımın çok erken 10 kişi kalması nedeni ile maçın gerçek bir test anlamını kaybettiğini belirttiler. El insaf test zaten sadece normal koşullar için mi yapılır. Zaten test denen / hazırlık maçı denen eylem rutinler için yapılacak ise kendi aranızda iki 11 çıkarın istediğiniz taktikle istediğinizi yapın. Asıl test dünkü olay değil mi? Bir takımın daha maçın başında bir kişi eksik kalır ise neyi nasıl yapacağının denenmesinden daha güzel ne olabilir? Asıl o zaman herkes futbol bilgisini / yeteneğini göstersin öyle değil mi? Sn. Kocaman bu koşullarda neler denedi, denemek istediklerini kim nasıl yaptı ? Ama düşünün ki hiç kimse olayın bu yönünde değil. Herkes her zaman olduğu gibi ben masumum, hakem maçın canına okudu havasında.

Sayın okurlar tekrar ediyorum siz ve hatta ben bile bir uçağı uçururuz normal koşullarda. Önemli olan anormal koşullar olur ise siz/ben ne yaparız. İşte pilotun farkı bu. Sayın okurlar tekrar ediyorum siz ve hatta ben bile Fenerbahçe veya Galatasaray veya Beşiktaş' ın başında olsak yanımıza sadece iyi bir antrenör verilse (bireysel fiziksel dayanıklılıklar için) sahaya çıkıp futbolculara bildiğinizi yapın desek bu üç takımın alacağı en kötü sonuç işte bu kadar olur. İşte gerçek teknik direktörün farkı da farklı koşullarda dahi (hava, futbolcu yetenek, saha içindeki sayısal dengeler vb) takıma rutin olarak bir oyunu oynatabilmesidir.

Ama eğer bizim test anlayışımız bu ise rutin başarılarımız da bu kadar olur.

 
Toplam blog
: 226
: 558
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

15 Nisan 1959 İstanbul doğumluyum. Marmara üniversitesi siyasal bilimler fakültesi mezunuyum. Ancak ..