Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Nisan '08

 
Kategori
Spor
 

Futbolun doğruları ışığında derbi mücadelesi

Futbolun doğruları ışığında derbi mücadelesi
 

Ligimizin iki lokomotifi Fenerbahçe ve Galatasaray’ın yüzyıllık rekabetleri bilindiği gibi dünyanın sayılı derbileri arasında. Bana kalırsa diğer tüm dünya derbilerinde asıl motivasyonun futbol dışı bir unsur olmasından dolayı, sadece futbolu alıp veremeyen iki İstanbul takımının mücadelesi spor adına diğerlerinden çok daha yukarı seviyelerde.

Galatasaray ve Fenerbahçe’nin yarınki 360. randevusu ne bu maçların ilki ne de sonuncusu olacak. Hatta bundan önce, yarınki karşılaşma gibi şampiyonluk düğümünün çözülebileceği çok sayıda Fenerbahçe-Galatasaray mücadelesi izledik ve futbol oyunu devam ettiği sürece bu maçlara önümüzdeki senelerde de tanık olacağız. Bu nedenle Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki yarınki maçtan ziyade bu takımların genel futbol tutumları asıl ve önemlidir. Yarınki karşılaşma belki de 2007–2008 sezonunun şampiyonunu belli edecek ancak elde edilen şampiyonluk dahi takımın üst düzey bir performansa sahip olduğunun, yönetimin, teknik kadronun ve taraftarların görevlerini layıkı ile yerine getirdiğinin; kısacası o kulüpte futbolun doğrularının takip edildiğinin kanıtı olmamaktadır her zaman. Yarınki derbi yüzyıllık mücadelenin sadece çok ufak bir aşamasıdır. İki kulüp arasındaki üstünlük çabası birbirleri ile olan maçların kazanılması değil genel anlamda birinin diğerinden daha iyi olduğunu kanıtlamasına yöneliktir. Bir başka deyişle Fenerbahçe ve Galatasaray’ın amacı yarınki maçı kazanmaktan çok yarınki ve bundan sonraki tüm maçlarda favori gösterilmek, maç daha oynanmadan duygularından ziyade aklıselimle düşünen futbol insanları tarafından galibiyete ve nihayet şampiyonluğa yakın gösterilmektir ve doğrusu da budur.

Bu noktadan hareketle Galatasaray ve Fenerbahçe’nin sahip olduğu kadroları ve bu kadrolarda yaptıkları değişiklikleri incelemek gerekir. UEFA’nın kulüp takımlarının puanlamasında kullandığı ölçüt son 5 yılda Avrupa’da elde edilen başarılar olduğundan Fenerbahçe ve Galatasaray’ın karşılaştırılmasında da son 5 yılın kadroları bize kabaca bir fikir verecektir. İki takımın 2003 yılı kadroları temel alınarak seneler itibariyle kadro değişiklikleri aşağıdaki gibi gerçekleşmiştir:

2003–2004
GALATASARAY

Mondragon, Frank De Boer, Bülent, Vedat, Prates, Gabriel Tamas, Xavier, Hakan, Orhan, Hasan, Berkant, Petre, Cihan, Elvir Baljic, Ayhan, Abdullah, Volkan, Batista, Suat, Ergün, Lukunku, Revivo, Hakan Şükür, Arif, Sabri, Ümit Karan, Pinto

FENERBAHÇE

Volkan, Ümit, Fatih, Servet, Luciano, Can, Tomas, İsmail, M.Hanefi, Yusuf, Kemal, Hakan, Petkov, Erhan, Tuncay Rebrov, Aurello, Ali Güneş, Selçuk, Semih, Serhat, Hooijdonk, Olcan

2004–2005
GS Gelenler:
Tomas, Conceiçao, Hasan, Cafercan, Hakan Yakın, Orhan, Cihan, Arda, Necati, Ribery, Uğur, Hasan Kabze, Altan

GS Gidenler:
Revivo, Baljic, Petre, Frank de Boer, Prates, Tamas, Xavier, Lukunku, Pinto, Ümit Karan, Vedat, Berkant, Petre, Ayhan, Abdullah, Suat,

Gelenler:
FB Rüştü, Önder, Serkan, Alex, Nobre, Anelka, Murat H.

FB Gidenler:
İsmail, Petkov, Rebrov, Erhan, Hakan, Yusuf, Ali Güneş, Tomas,

2005–2006
GS Gelenler:
Emre, Saidou, Heinz, İlic, Aydın, Ümit Karan,

GS Gidenler:
Ribery, Arda, Altan, Conceiçao, Hakan Yakın, Bülent, Hakan Ünsal, Arif, Volkan

FB Gelenler:
Appiah, Mehmet Yozgatlı. Zafer Biryol, Kerim, Serdar, Deniz

FB Gidenler:
Fatih Akyel, Hooijdonk, Serhat, Nobre, M. Hacıoğlu

2006–2007
GS Gelenler:
Okan, Carrusca, İnamoto, Tolga Seyhan

GS Gidenler:
Saidou, Heinz

FB Gelenler:
Lugano, Edu, Tümer, Kezman, Deivid, Uğur

FB Gidenler:
Recep, Luciano, Servet, M.Hanefi, Zafer, Nobre, Gürhan

2007–2008
GS Gelenler:
Emre Güngör, Lincoln, Linderoth, Barış Özbek, Barusso, Bouzid, Nonda, Hakan Balta, Serkan Çalık, Volkan Yaman, Servet,

GS Gidenler:
İnamoto, Tolga Seyhan, Necati, İlic, Emre Aşık, Hasan Kabze, Ergün, Cihan, Ferhat

FB Gelenler:
Ali Bilgin, Kazım Kazım, Roberto Carlos, Vederson, İlhan, Gökhan, Volkan Babacan, Maldonado

FB Gidenler:
Rüştü, Kerim, Serkan, Mehmet Yozgatlı, Ümit, Tümer, Tuncay


Bu bazı eksiklikler de içerebilecek ama genel itibariyle fikir sahibi olmamıza yardımcı olacak tablodan çıkarılacak sonuç, ezeli rekabete sahip iki takımın aslında çok daha fazla boyutta devam eden mücadelelerinin sadece kadro itibariyle son yıllarda nasıl şekillendiğinin görülmesidir. Tablo incelenirken alınan ve satılan futbolcular kadar bu futbolcuların takıma katkısı da göz önüne alınmalıdır.

Böyle bakıldığı zaman geride kalan 5 yılda Fenerbahçe’nin rakibine oranla kadrosunda daha az değişiklik yaptığı dolayısıyla kadro istikrarı açısından rakibinden ileride olduğu ve transferlerinden faydalanma oranının Galatasaray’dan daha yüksek olduğu görülüyor. Bu durumun elbette sarı lacivertlilerin son 5 yılda rakibinden daha fazla mutlu sona ulaşmasında birebir etkisi var. (Hemen belirtelim aynı şekilde Galatasaray’ın şampiyonluklarla dolu bir önceki 5 senelik analizde de bu sefer sarı kırmızılıların futbol doğruları onları sadece Türkiye’de değil UEFA Kupası’nda bile şampiyonluğa uzanmalarını sağlamıştı.)

Sonuçta takımları başarıya ya da başarısızlığa götüren faktör tek maçlık zaferler değil, futbolun gerektirdiği doğruları ama her alanda yapmak ve bunu sürdürebilmektir. Bu anlamda lige favori başlayan Fenerbahçe yarınki maç sonunda şampiyonluğu kaçırsa dahi (ki böyle bir durumda neden asla Galatasaray’a karşı derbide kaybetmek değil Bursaspor, İBB ya da Kayserispor karşısında puan alamamak olacaktır) futbol doğrularını takip etmeye devam ederse genel anlamda başarılı olması kaçınılmazdır; tıpkı 2006’dan sonra olduğu gibi ve eğer Galatasaray şampiyonluğu kaçırırsa bu durum son 5 yılın bilançosu ve diğer tüm kulüple ilgili gelişmeler ile birlikte değerlendirilip sarı kırmızılıların bundan sonra geçmişte yapılan hataların (teknik direktör olayı dâhil) nasıl üstesinden gelmesi gerektiğini düşünmesi gerekir. Ancak bu şekilde takımlarımız ve futbolumuz çağı yakalar, yönetimi, kadrosu ve taraftarı ile kabuğundan sıyrılıp çok istediğimiz Avrupa kulvarında kendine bir iyi yer edinir. Bu durumda ülke içi başarılar zaten ister istemez gelecektir.

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..