Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '12

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray, Cluj’u Burak Yılmaz’ın 3 golüyle geçti; umut aşıladı!

Galatasaray, Cluj’u Burak Yılmaz’ın 3 golüyle geçti; umut aşıladı!
 

“Dün”e bakma, “bugün”e bak!..

Fatih Terim, “dün”de kalan 3 maçın etkisinden kurtulamamıştı. O maçları değerlendirirken “bahane”lere sığınıyordu. Aslında bunların hiçbir değerinin olmadığını biliyor; ama hayıflanan futbolcularına uyuyordu.

Geçmişe takıla kalan Fatih Terim diyor ki:

"Manchester maçında penaltımız verilmedi. Braga ile oynadığımız maçta rakip 90 dakika çıkamadı. Cluj ile oynadığımız sulu maçı hiç söylemiyorum. Hakemin o maçı oynatmaması lazımdı.”

Penaltı verilseydi sonuç farklı mı olacaktı?

Braga, sonuçta 3 puanı almadı mı?

Ne yani, o “sulu saha”da rakip de yok muydu?

Fatih Terim’in Cluj maçı öncesi, bu maçı da içine alan, kalan 3 maçla ilgili  bakışı “temenni”ye dayalıydı:

“Kalan üç maçın bizim adımıza hayırlı olmasını diliyorum. İnşallah yarın bunlar tersine döner. Galatasaray gruptaki yerine inşallah döner ve istediğimiz yerde oluruz."

Futbolcular, başta Burak Yılmaz, Fatih Terim’e Cluj’u yeneceklerine dair söz vermişler. Aslında buna söz vermek değil de, iddia etmek demek yerinde olur. Çünkü “söz veren”, her şey kendi elindeyse sözü yerine getirir. Rakibi yeneceğiz, demek  hiçbir zaman söz vermek olmaz; ancak iddialı konuşmak olur. Rakibi yeneceğiz, “Yarın seni kesinlikle ararım”, “Transferde tercihim sizden yana olacaktır”, “Bu maçta seni ilk onbirde oynatacağım” gibi demeler gibi “söz verme” değildir.

Haydi, “söz verme”yi “dil sürçmesi” diye kabul edelim; Cluj’u yeneceklerini iddia ettiler, diyelim.

Burak Yılmaz, iddiasında haklı çıktı; attığı 3 golle de buna gerçeklik kattı.

İlk 3 maç “dün”de kalmıştı; 4. maçla gelen umut, o maçları artık tümden unutturmuş olmalı. Kalan iki maç, Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’ndeki yazgısını belirleyecek.

*****

“Sulu zemin” yoktu, futbol oynamaya elverişli bir “kuru zemin” vardı. Her iki taraf da kazanmak için oynayınca, maç zevkli geçti diyebiliriz. Asıl zevki tadan da Galatasaray tarafı oldu.

Eski maçlara bakıldığında, Galatasaray savunmasının açıklar verdiği anımsanır. Bu maçta da savunma, orta alan zaman zaman açıklar verdi. Cluj, Galatasaray’ın verdiği açıklardan sadece birinden yararlandı.

Maçın ikinci yarısının ilk dakikalarını saymazsak maçın “hakimi” Galatasaray’dı. Özellikle Emre, çok iyi işle yaptı. Fatih Terim, oyunu yönlendirme görevini ona vermişti; anlaşılan buydu.

Selçuk İnan'daki durgunluk sürüyordu. Hamit, gol pası dışında, bildiğimiz Hamit'ti.

Gol atma umudu, Burak Yılmaz’la Umut Bulut’a bağlanmıştı. Kaleye taşınan topları değerlendiren, Galatasaray’ın “yola devam” demesini sağlayan da Burak Yılmaz oldu.

Galatasaray’ın zorlandığı dakikalarda gelen ikinci gol, oyunun havasını birden değiştirdi.  Ardından gelen 3. gol, Cluj’u oyundan iyice düşürdü.

*****

İlk maçlardaki umutsuzluk, bir maçla nasıl da umuda dönüşüyor!...

Dördüncü maçların sonunda ortaya çıkan puan tablosu, Galatasaray açısından umut verici. Bunda Manchester United’ın Braga'yı 3-1 yenmesinin de payı var.

Görülüyor ki, gruptan çıkmak, “dün” uzak gözüküyordu; bugün ise yakın...


Önceki yazımızın başlığı iki sorudan oluşuyordu:

Galatasaray, Cluj dönemecinde: Devam mı, veda mı?

Maçlardan "devam" çıktı. Bunun sürüp sürmeyeceği son iki maça kaldı.

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..