Galatasaray 22'ye Odaklandı

Pazar akşamki maçın öyküsü bir galibiyet öyküsü değil yavaş adımlarla gelen bir şampiyonluğun öyküsüdür. Haftasonu cumartesi akşamı oynanması gereken ama sözümona hava koşulları nedeniyle ertelenip bir gün sonraya alınıp GS maçıyla aynı saatte oynatılmasına karar verilen bir Başakşehir maçı vardı. Başakşehir tabii ki yenecekti Bursayı. Bence maçı ertelerken esas istedikleri Başakşehirin muhtemel çok gollü bir maç oynayacak olmasının aynı anda maçı olan GS takımı, teknik heyeti ve tribünlerini germesi ile ve sonrasında hataya zorlamasıydı. Galatasaray takımını baskı altına alıp maçta panik olmasına sebep olmak isteyenler şunu bilmiyorlar ki Galatasarayın başında bu tarz durumlarda takımı en iyi ve en soğukkanlı şekilde yönetip yerinde müdahaleleri yapabilecek bir lider var; Fatih Terim.

O maçın ertelenmesi GS takımında ve teknik ekibinde daha fazla bir galibiyet hırsı ve isteği oluşmasını sağlamıştı. Adeta ilk dakikalardan itibaren Akhisar kalesini ablukaya aldılar. Belli ki Fatih hoca oyuncularına daha çok orta yapmalarını söylemişti ki GS bu sene en fazla orta yaptığı maçı oynadı dün akşam. Mitroglou’nu ben çok beğenirdim eskiden. Çok hırslı ve mücadeleci bir oyun yapısı vardı. Ayağı da topa yakışırdı. GS’a geldiğinden beri pek etkin olamasa da hem yeni katılmış olması hem de gelmeden önce futboldan biraz uzak kalmış olması onun üzerindeki ölü toprağını atması için zamana ihtiyacı olduğunu gösteriyordu. Ve Pazar günkü maçta Mitroglou artık ben de varım deme şansını iyi kullandı. Maç içinde bir sürü pozisyonun içindeydi. Başlarda biraz şanssız olsa da ben bu maç gol atacağım başka yolu yok diyordu.

GS’da orta sahada Emre Akbaba uzun zaman sonra ilk defa ilk onbirdeydi. Daha tam olarak sakatlık sonrası oyun temposunu yakalayamamış. Çok etkisiz bir görüntüsü vardı ilk yarı. Fatih hoca da onun yerine kaptan Selçuk’u alarak başladı ikinci yarıya. Selçuk’u ben çok beğenirim. Verilen görevleri en iyi şekilde yerine getirmek için çok çalışır. Bu senenin başında biraz performans anlamında kötü olduysa da şimdi kendisini gösterme fırsatı bulduğunda çok iyi kullanıyor şansını. Dün akşamda ikinci yarı takımı çok iyi yönetti. Defanstan çıkışlarda ve topun hücumda dağılmasında çok etkiliydi. Aferin Selçuk’a. Fatih hocanın kendisine olan güvenini boşa çıkarmadı.

Sağlı sollu ataklarla Akhisar kalesine yüklenen GS karşısında çok dirençli bir savunma ve kalesinde geçit vermez bir kaleci buldu. Akhisar takımı çok iyi hazırlanmış ve en azından bir puan almaya o kadar iyi odaklanmıştı ki mücadelelerine hayran kalmamak elde değildi. İleride Manu çok yalnız kaldı, çok istekli olmasına rağmen Luyindama çok dikkatli ve güçlüydü karşısında. Akhisar takımın hücumları her defasında GS savunma hattı arasında eridi gitti.

Pazar akşamı bir kere daha görüldü ki GS özellikle kendi sahasında oynarken seyircisinin desteğini alarak rakip kaleyi öyle bir ablukaya alıyor ve baskı kuruyor ki rakibi hataya zorluyor. Maçın neredeyse en değerli oyuncularından olacak olan Akhisar kalecisi Lukaç, uzatma dakikalarında atılan uzun topta hem Donk hem de Mitroglou’nun geldiğini görünce bir anda panikledi ve kötü bir çıkış yaparak topun boşta kalmasını sağladı. Mitroglou’da güzel bir vuruşla Akhisar kalesine gönderdi.

Eğer galibiyeti tüm yüreğinle isteyip mücadeleye sonuna kadar devam edersen, istediğini en sonunda elde edersin. Dün Galatasaray takım olarak galibiyete inanmıştı. Son dakikada gelen gol ile şampiyonluk yolunda çok önemli bir maç daha geride kaldı. Galatasaray’a baskı kuracağını sananlar ne kadar yanıldıklarını gördüler.