Galatasaray'ı çalıştırmak hata kaldırmaz

Hamza Hamzaoğlu, ligin ofansif anlamda belki de en formda takımı olan Bursaspor karşısında, yapmaması gereken hatalara imza atınca çok değerli 2 puandan oldu Galatasaray.

 

Büyük takım çalıştırmak zor bir iştir. Buralarda işe başlayan her hocadan beklenen; ısıran, saldıran ve atak bir ekip ortaya çıkarmalarıdır. Bunu sağlamanın en iyi yolu da belli bir iskeleti tutturup, mümkün olduğunca bu parçalarla oynamamaktır. Hamzaoğlu bu akşam, Volkan Şen'e önlem almak uğruna bütün bir takımın omurgasıyla oynadı ve takım doğal olarak felç oldu.

 

Sol öndeki Telles tercihi, ofansif yönü güçlü beklerin neden açık oynamaması gerektiğine müthiş bir örnek oldu. Yüzü kaleye dönükken ve önünde rakip yokken atağa katılmakla, sırtını rakibe dayayıp pozisyon yaratmaya çalışmak birbirinden çok farklı durumlar. Hamza hocanın burada, sıradan bir taraftar yerine gerçek bir teknik adam gibi düşünüp karar vermesi gerekiyordu. Zira düz mantıkla düşünen birçok kişi, "Telles'in ofansif yönü iyi, bırakın sol önde oynasın." fikrini savunur. Buradaki Telles tercihi, beraberinde ileride çoğalamamayı ve top tutamamayı getirdi. Zihinsel olarak da Volkan Şen için alınan bu ekstra önlem, Galatasaraylı oyuncuların zihninde "biz Bursa'dan korkuyoruz, dikkatli oynayalım" düşüncesi yarattı. İşin esas üzücü tarafı da buydu Sarı - Kırmızılı ekip adına.

 

İlk yarıda Bursaspor, net pozisyonları birer birer harcarken Galatasaraylılar öylece izliyordu. Taraftarlar Muslera'ya yine binlerce şükretmiştir sanırım. Tam o sıralarda ekranda beliren bir istatistik, Bursaspor'un Galatasaray'a oranla yarı sayıda isabetli pas yaptığını belirtiyordu. 54 isabetli pasa rağmen kaçan 5 net pozisyon, maçın ve Galatasaray'ın zaaflarının özetiydi. Bursaspor, orta alanda çabuk ve az pas yapıp uzun toplarla Volkan , Bakambu ve Fernandao'yu pozisyonlara soktu. Buna rağmen orta sahayı güçlendirmeyen, Olcan'a koca bir devre sabreden ve Sabri'nin yerine Koray'ı sağ beke atan Hamza hoca pek çok hatayı peş peşe yapmış oldu. Eğer maç ilk yarıda bitmediyse bunda en büyük pay sahibi olan Bakambu'ya bir plaket verse yeridir Hamzaoğlu.

 

İkinci devre başında Fernandao'nun kornerde attığı gol, konsantrasyon eksikliğinde Nirvana seviyesini temsil ediyordu. Rakibin en etkili kafacısını bu denli bomboş bırakan Galatasaraylıları tebrik etmek gerek, çok zor (!) bir işi başardılar. Penaltı pozisyonuna kadar da uykulu hali devam etti Floryalıların. 2-2'den sonra rakibin eksilmesi ve tribünün itmesiyle belli ölçüde baskı kursa da neticeyi alamadı Galatasaray. Bruma'nın geç girmesi de bu baskının gecikmesinde önemliydi. Hamzaoğlu'nun hanesine bir eksi daha.

 

Bursaspor'u da tebrik etmek gerek. Şenol Güneş, saygı duyulan oyun tarzını buraya da müthiş yerleştirmiş. Biraz daha kadro derinliği olsa, ligin sonuna dek en az kayıpla çok daha rahat gidebilirlerdi. 2011 Trabzon'unda olduğu gibi burada da sezon sonu takımın iskeletinden ciddi anlamda kopmalar olabilir. Şenol hocanın en büyük şanssızlığı da kendi başarısı oluyor aslında.