Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Kasım '08

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray'ın B Planı?

Gaziantep maçı gösterdiki, Galatasaray sadece istediği koşullar oluştuğunda belli performansı veriyor. Maç iç sahada olacak, yetenekli oyuncuların tümü sahada olacak, taraftar itecek, zemin kuru olacak vs. vs. vs... Bu görünümüyle düz yolda hızlı giden spor arabalara benziyor. Virajlı yollarda ve bozuk zeminde (7 günde üçüncü maç, katı bir deplasman takımı vs. vs.) ise takım farklı bir oyun anlayışına gidip istediğini almaktan uzak bir görüntü veriyor.

Elbetteki B planının uygulanamamsının sebebi tamamı milli takım seviyesindeki Emre Güngör, Uğur Uçar, Aydın Yılmaz, Barış Özbek ve Mehmet Topal gibi yerli gençlere ilave olarak bir türlü istenen verimin alınmadığı Linderoth'un eksikliği. Spor medyası ve genel kamuoyu şu anda bu eksiklikten çok Skibbe'nin yeterli olup olmadığını tartışma yoluna gidiyor. İşin gerçeği 9. haftada liderin 3 puan arkasında ve Uefa'da iyi bir açılış yapan takımın sorumlusunun yeterliliğinin tartışılma sebebi esasında spor medyasının kendi yetersizliği ve basiretsizliği.

Gaziantep maçına gelecek olursak, erken açılış oyunun devamlılığını ve seyir zevkini biraz öldürdü. İkinci yarının başında altı pas civarında Gaziantep'li futbolcuların vurduğu kafalar skoru değiştirebilirdi. Burada ortaları yapan futbolcuların rahatlığı, daha doğrusu rahat bırakılma sıkıntısı acilen aşılmalı.

Şu bir gerçek ki final paslarındaki başarı arttıkça Galatasaray skor bulmakta zorlanmıyor. Bir anlık gaflet sonrası karşı takıma altından kalkılamayacak faturalar kesilebiliyor. Fakat Galatasaray sonrasında gücü ekonomik kullanmak, oyunu sertleştirip karşı takımı yıldırmak, topu kendi ceza sahasından uzak tutmak gibi niteliklerden uzak bir takım. Bu nitelikleri kazanmak için yukarıda saydığımız altı oyuncunun takıma dönmesi, takım içi rekabetin artması ve yıldızların dakikların düşerken verimlerinin aynı kalabilmesi gerekiyor. Skibbe ancak bu durum gerçekleştiğinde eleştirilebilir.

Ümit Karan'ın sportmenliği (?)hakkında bir paragraf ile yazımı bitirmek istiyorum. Son iki üç yıldır Hakan Şükür o kadar çok gol kaçırıyordu ki, kaleci ile karşı karşıya kaldığında tribünde en ufak bir heyecan belirtisi bile olmuyor, kimse yerinden kalmıyordu. Ü. Karan'da bu maçta kendisini yere bırakınca tribünlerde kimse ona inanmadı ve heyecanlanmadı. Elbetteki hakem de oralı olmadı. Daha geçen hafta beş arkadaşının sarı görmesine sebep olan kumpası ortadayken, bu haftaki kandırmacasını tekrar denemenin manası neydi?

Küçükken babam bana yalancı çobanın masalını defalarca anlattı. Acaba Ümit Karan'a bu masalı kimse anlatmadı mı?


K.

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 295
: 733
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Bugün ölseniz mesela, ya da hafifletelim biraz hadi, bu giriş çok karamsar oldu. Bugün ortadan kay..