Galatasaraylı olmanın dayanılmaz ağırlığı!

Galatasaray'lı olmak zaten ağır bir sorumluluk!

Bir de bu sorumluluk üstüne türlü çeşitli hikayeler yüklendikçe AĞIRLIK daha bir artıyor, dayanılmaz denen noktalara geliveriyor!

Yöneticiysen yandın!

Herkesden 2 defa fazla yandın hem de!

Sonuçlara bakarsan ''BAŞARISIZSIN'' tek kelimeyle!

Oysa ne umutlarla böyle büyük bir camiada seçim kazanıp iş başına gelmiştin!

Neler yapacaktın neler!

Hatta neler yapmadın ki!

Anlatmana fırsat bile vermiyorlar!

Aslında senin de için buruk!

Ülkedeki en büyük rakibini ne yapsan yenemiyorsun!

Son 10 yılda biri yurt içinde diğeri , hem yurt içi hem de yurt dışında başarı kazandırmış

2 teknik direktöre vefasızlık etmişsin!

Hatta biri seni ''SAAT KAÇ'' diye meşhur etmiş!

Ya futbolcular!

Bir dokunup bin ''AH'' işittiğin, eski Galatasaray'lı futbolcular için birkaç elin parmakları yetmez sayısal ifade etmeye!

Herbirine tek tek sorsan; tek kelimeyle ''VEFASIZLIK'' diyecek herbiri!

Bırak futbolcuyu, teknik direktörü; geçen yıl ''EN BÜYÜK TRANSFER........'' diye adına şiirler, şarkılar düzülmüş yönetici arkadaşını bile harcamışsın!

Takıma bakıyorsun; birileri sürekli reklamlarda, magazin belasıyla sarmaş dolaş!

Bir diğerleri figüran bile değil; ne reklamda oynayabiliyor, ne de sahada!

Böylesine kesin hatlarla birbirinden ayrılmışların ''TAKIM'' olması mucize!

Sıra geldi taraftara!

Bir ULTRA ASLAN var ki!

ULTRA ne? ASLAN'la ilgisi ne?

Koskoca Galatasaray'da taraftar örgütlenmesi için bu kadar itici bir İSİM bulmak bayağı uğraş gerektirmiş herhalde!

Ya o ''ARABESK'' tezahürat! (Fazıl Say'a selam olsun)

Bu ülkenin ''BATIYA AÇILAN PENCERESİ'' vaveylalara mahkum ediliyor stadlarda!

Bir basket, bir de futbol maçımız var ki Fenerbahçe'yle; her ikisinde de UTANDIM Galatasaray'lı olmaktan!

Bu büyük kulüp, bu büyük camia böylesi rezillikleri haketmiyor!

11.sınıfta, okulda, arkadaşlarıyla Galatasaray Spor Kulübünü kuran ALİ SAMİ YEN'in kemikleri sızlamasın da ne yapsın!

Yöneticisi, sporcusu ve taraftarıyla Galatasaray bugünleri hakediyor!

Maalesef Galatasaray'lı olmanın dayanılmaz ağırlığı da bu!

Herbiri kendine çeki-düzen vermedikçe de bu ağırlık üstümüzden gitmeyecek gibi!

Bu arada Beşiktaşlı dostlara imrendiğimi açıkça belirtmeliyim!

''ÇARŞI''nın hayranıyım!

Keşke ''ÇARŞI'' franchise verse de ''Galatasaray Çarşı'', ''Fenerbahçe Çarşı'' lar olabilse!

Tabii ki sadece ütopya!

Çünki ''ÇARŞI'' içtenlikle desteklediğim, saygı duyduğum ''FİKİR BİRLİKTELİĞİ'' taşıyan bir oluşum!

Kabul etseler ''SARI-KIRMIZI'' bayrağımla her türlü etkinliklerine severek katılırım!

Hatta bu ''ÇARŞI'' paylaşımının kulüpler arası dostluklara da sağlam temel olacağına inanıyorum!

Amma ultra multra olmuyor!

Galatasaray da VEFASIZLIĞIN CEFASINI çekiyor!