Garibanlar ölürken, silah tüccarları nasıl kazanıyor?

Ülke olarak çevremizi saran kan kokusu gittikçe daha da artıyor. Başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın birçok köşesinde kan durmak bilmiyor. Çıkan çatışmalar, atılan bombalar ve füzelerle binlerce kişi yaşamını yitiriyor.

Ancak bu korkunç tablo içinde kazananlar da var. Dünyada savaş araç-gereçlerine yani uçaklara, helikopterlere, gemilere, tanklara, füzelere, radarlara, uçaksavar sistemlerine ve diğer her türlü silah ve mühimmata harcanan para CNN’in verilerine göre 2010’da 40 milyar dolarken 2014’de 64 milyar dolar oldu.

Dünyanın bir numaralı savaş araç-gereci satıcısı ABD. Onu Rusya, Almanya, Fransa, İngiltere izliyor. Savaş araç-gereci ithalatçısı ülkeler arasında Hindistan, Güney Kore, Birleşik Arap Emirlikleri, Pakistan, Suudi Arabistan başı çekiyor. Türkiye de 9’uncu sırada yer alıyor.

Savaş araç-gereci üreten dev firmaların ciroları ve borsa değerlerinde son yıllarda astronomik artışlar görülüyor.
Boeing, Lockheed Martin, Raytheon, Airbus Group, UAC, Russian Helicopters, United Tech Corp. BAE Systems, Thaks, Finmeccanica bunların önde gelenleri.

Dünya “Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında savaşlar, gerilimler nasıl önlenir” sorusuna yanıt ararken galiba ilk yapılması gereken şey, savaşların kimlerin işine yaradığına bakmaktır.

Paradoksa bakın ki dünyanın en büyük savaş araç-gereç satıcıları ABD, Rusya, Almanya, Fransa ve İngiltere’yi yönetenler ağızlarını her açtıklarında barıştan, kardeşlikten, silahların susmasından söz ediyorlar.

Kimse kendini kandırmasın!

Dünyada savaş araç-gereçleri üretimi sınırlanmadan hatta daha iddialı söyleyeyim tamamen durdurulmadan savaşların, çatışmaların, gerilimlerin sona ermesi hayaldir.

Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın, Hükümetin, Meclis’in ve devletin diğer tüm kurumlarının Ortadoğu’da ve dünyanın diğer yerlerinde yaşanan savaş ve çatışmalara yeni bir vizyonla bakmaları gerekir.

Savaşlardan nemalananlarla müttefik olarak, işbirliği yaparak savaşlar önlenemez.

Tavşana kaç, tazıya tut mantığı ile bu dünya ne zamana kadar idare edilebilir?

Filler tepişirken, ezilen çimleri kimse görmüyor.