Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Haziran '11

 
Kategori
Güncel
 

Gelecekte iki can damar: Gıda ve Enerji

Gelecekte iki can damar: Gıda ve Enerji
 

Geleceğin İki Önemli Konusu : Gıda (beslenme, su) ve Enerji 

Gelecekte yapılacak savaşlar geçmişte olduğu gibi gıdaya sahip olmak, kontrol etmek ve enerji kaynaklarına hakim olmak üzerine olacak. İnsanlar var olduğu sürece beslenmeye ve suya ihtiyaçları olacak ve bu gereksinimlerini sağlamak için her yolu deneyecekler. Yazıda adı geçen pirinç GDO teknolojisi sonucunda geliştirilen ve daha çalışmaları devam eden altın pirinç ve A vitamini yönünden zenginleştirilmiş bir yapısı var. İnsanlar ve genel anlamda bilim adamları gelecek yıllarda insanları nasıl besleyecekleri konusunda öngörüler içeren çalışmalar yapıyorlar. Bu çalışmalarda genelde mevcut koşullar nedeniyle tarım arazilerinin sonuna gelindiği, su sıkıntısının arttığı, tarım topraklarının kirlendiği, ekolojik dengenin değiştiği üzerinde durularak GDO’lu ürünler üzerine çalışmaların yapılması gerektiği üzerinde duruluyor. Aslında bu teknolojiye en fazla yatırım yapan ülkenin ABD olması bu teknolojiyi pazarlamak için her türlü yarım ve fonu sağlayanın da ABD olması anlamına geliyor. Dünyanın her yerine GDO teknolojini yaymaya çalışıyorlar ki ABD dünyayı silahlarla yönetirken insanların doğrudan beslenmesini kontrol ederek beslenme yönünden de kendi tekelini oluşturmak istiyor. Bu sadece bugünün gündemi değil. Bu sistemin temeli 1950’li yıllardan sonra atılmış ve sistem günümüze kadar geliyor. Dünyanın değişik yerlerine kurulmuş olan araştırma enstitüleri ya da merkezler dünyanın her yerindn ABD’ye her türlü bitki, orman ve hayvan türüne ait tüm genetik materyalin bir kopyasını gönderiyor. Dolayısıyla da ABD gelecekte insanların beslenmesini de kontrol edecek. Zaten enerjiyi kontrol ediyor. Haberle ilgili benim söyleyeceklerin bu kadar haberin devamı ekte. 

Gıda Sıkıntısı ve İklim Değişikliği Geleceği Tehdit Ediyor 

Reuters haber ajansı, dün “Dünyayı Beslemek İçin Verilen Yarış” başlıklı özel bir rapor yayımladı. Raporda, yeni nesil pirinç üretecek fabrikalar ve geleceğin iklimini ölçen süper bilgisayarlar gibi dünyanın gıda sorununu ilgilendiren birçok önemli başlıkta yapılan araştırmalara yer verdi.
Bilim insanları, geleceği kurtarmak için üç şeyin gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtiyor. Bunlar, "süper pirinç" geliştirmek, atmosferin ısınmasını önlemek ve gıda fiyatlarını aşağı çekmek. Eğer bu hedeflere ulaşılamazsa, bir gün tüm verimli topraklar, Çin'deki Yingtan nehriyle aynı kaderi paylaşacak. 

ABD’nin Coloroda eyaletindeki Ulusal Atmosfer Araştırmaları Merkezi’nde (NCAR) düzenlenen bir bilgisayar simülasyonunda, atmosferdeki ısının 21’inci yüzyılın başından sonuna doğru nasıl değişeceği gösterildi. Katılımcılar, Dünya’nın koyu turuncudan kırmızıya dönüştüğünü ve sonunda yaşanması mümkün olmayan bir yer haline geldiğini dehşet içinde izledi. 

Sadece 100 yıl içinde, atmosferdeki sıcaklık 6 ile 8 santigrat artacak. Atmosferin bu denli ısınması, özellikle kıpkırmızı bir renge bürünecek ABD’yi etkileyecek ve tahıl alanları birer birer yok olmaya başlayacak. 

NCAR yetkilisi Jerry Meehl, “süper bilgisayarlarda yapılan iklim modellerinin, önümüzde duran geleceği görmenin tek yolu olduğunu” söyledi. Meehl, mevcut gidişatın gelecekte “deniz seviyelerinin yükselmesine, çok güçlü hortumlara neden olacağını, tahıl ürünlerinin büyük darbe yiyeceğini, deniz seviyesine yakın şehirlerin ve deltaların büyük risk altına gireceğini” belirtti. 

NCAR, sahip olduğu IBM süper bilgisayarlarıyla, gelecekte atmosferde ne gibi değişiklikler olacağını ve atmosferin çok büyük miktarda ısı içeren okyanuslarla nasıl bir etkileşim içine gireceğini araştırıyor. 

Kullanılan modeller, Dünya’nın atmosferini 100’e 100 km’lik şeritlerle bölüyor ve sera gazlarının artışının her kesite nasıl etki yapacağını anlamaya çalışıyor. Ancak, bölgesel bazdaki etkileri görmek için daha küçük kesitler kullanılması gerekiyor. 

Son 10 yıl içinde, bilim insanları pirinçten elde ettikleri getiriyi artırmak için uğraştı. Belli başarılar elde edilse de, artan nüfusun talebini karşılayacak bir çözüm üretilemedi. Bu durum karşısında, bilim insanları “pirincin genetik yapısını tamamen değiştirmekten başka bir çareleri olmadığını” belirtiyor. 

Başlatılan küresel bir proje, pirincin üretimini iki katına çıkarmayı ve verimliliği mısıra eşitlemeyi amaçlıyor. Mısır, şeker pancarı ve süpürge darısı gibi bazı bitkiler, genetik fotosentez yapıları bakımında diğer bitkilere kıyasla daha üstün. 

Sıcak iklimlerde, mısır, pirincin iki katı kadar daha fazla getiri sağlıyor, daha az su ve yüzde 40 daha az nitrojen kullanıyor. Bilim insanları, aynı özelliği pirince kazandırarak, üçüncü dünya ülkelerinin ihtiyacını kapamayı planlıyor. 

Filipinlerdeki Uluslararası Pirinç Araştırma Enstitüsü (IRRI) tarafından başı çekilen projede, pirincin genetik yapısının değiştirilerek “süper fotosentez” özelliği kazandırılmak isteniyor.
IRRI projesinde, Avustralya merkezli araştırma kurumu CSIRO ve İngiltere’nin Cambridge Üniversitesi’nde destek veriyor. Ayrıca, Microsoft’un sahibi Bill Gates’in eşiyle yönettiği Bill and Melinda Gates Foundation’da projeye destek sağlıyor. 

IRRI, süper pirinç elde etmenin 20 yıl sürebileceğini belirtiyor. Pirincin ardından, bilim insanlarının hedefinde buğday var. 

Son 30 yıl boyunca, gıda fiyatlarının düşük olması, dünyanın besin ihtiyacını sorunsuz bir şekilde karşılayabilmesini sağladı. Ancak, 2005 yılında tahıl fiyatları yükselmeye başladı ve 2008’de pirinç fiyatları yüzde 150’den fazla artış gösterdi. 

Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Organizasyonu fiyat indeksine göre, bu yıl tahıl fiyatları artmaya devam etti. Kötü hava koşulları, artan petrol fiyatları ve gıda talebinin yükselmesi gibi faktörler, fiyatların artış nedeni olarak kabul edildi. 

2010 yılında yapılan önemli bir çalışmada, 2008 yılındaki fiyat artışının nedenleri ele alındı. 

Yayımlanan raporda, gıda krizine ne tahıl üretimi veya stoklarındaki azalmanın ne de artan gıda talebinin neden olduğu ifade edildi. 

Tersine, 2008’de dünyanın içine düştüğü ve giderek büyüyen gıda paniğini tetikleyen faktörler şöyle belirtildi: 

Mısır ve soya fasulyesinin fiyatlarında artışa neden olan biyoyakıt talebindeki artış… 

Enerji fiyatlarının yükselmesi ve bu yüzden biyoyakıtların karlı bir sektör haline gelmesi. Bu durum, biyoyakıtların üretildiği ekinlere olan talebi artırdı… 

Avustralyalı bilim insanı Bob Furbank, bitkilerin fotosentez kapasitesini ölçüyor. 

Öte yandan, artan petrol fiyatları çiftliklerdeki üretim maliyetlerinin yükselmesine neden oldu… ABD dolarının değer kaybetmesi, olumsuz bir diğer faktör oldu… 

İhracatlara getirilen yasaklar ve başta pirinç olmak üzere alıcıların panik yaşaması. Dünyadaki toplam pirinç üretiminin sadece yüzde 6’sının ihraç edilmesi, uluslararası fiyatları daha da dengesiz kıldı… 

Özellikle Ukrayna, Avustralya ve Arjantin’deki tahıl üretimlerini etkileyen kötü hava koşulları. Ayrıca, artan küresel talebe rağmen başta buğday ve pirinçten elde edilen getirinin azalması... 

Avustralya'nın Canberra kentinde, bir biyolog bitkilerin fotosentez kapasitesini ölçüyor. 

Analistler, uzun dönemde yaşanabilecek iki faktörün daha büyük fiyat şoklarına neden olabileceğini ifade etti: 

Birincisi, enerji fiyatlarının artması. Bu yüzden, tahıl ürünleri etil alkol ve biyodizel üretimi için kullanılıyor. İkincisi ise iklim değişikliği ve çiftlik alanlarının erozyon ve tuzluluk nedeniyle zarar görmesi. 

Analistler, gıda sorununun giderilmesi için gıda ithalatı yapan ülkelerde üretimin artırılmasını şart koşuyor. 

http://fotoanaliz.hurriyet.com.tr/GaleriDetay.aspx?cid=47823&p=1&rid=4369 

 
Toplam blog
: 537
: 1884
Kayıt tarihi
: 10.06.10
 
 

Gündemi ve olayları yakından takip etmeye çalışıyorum. Sinema, kitaplar, spor, doğa, siyaset, miz..