Gelenekselden Moderne Kaçış!

Tatil ve gezi anlayışımız git gide değişmeye başladı. Tatil ve bayramlar artık birbirleriyle anılır olmaya başladı.

Bayramlar, insanlar için artık tek kaçış veya dinlenme fırsatı olarak görülüyor. Tatil yapamamanın verdiği stres, tüm senenin yorgunluğu ve reklamlar aracılığıyla “tatile çıkmanız” gerektiği hissinin pompalanması, zamanı itibariyle özel anlamları ve değeri olan bayramları, hiç kıvırtmaya gerek yok, insanların kentlerden ve keşmekeşten kaçış fırsatı olarak modern insanların akıllarına kazıdı.

***

Kentlerin verdiği sıkışmışlık hissi, doğal ortamdan ve temiz hava teneffüs edebilme olanaklarından uzaklık, kentleşmenin verdiği ağır sorumluluklar yıllardır gözlemlediğimiz tatil ve bayram olgusunun eşanlı düşünülür olmasına yol açtı.

Evet, kentlerin plansız ve programsız imara açılması, doğru düzgün bir kentleşme projelerinin halihazırda var olmaması, insanların kentlerle olan ilişkilerinde mesafelere neden oldu. Bir aralar insanlardan sık sık duyar olmuştuk:

Şehirden kırsal alanlara göç etme hedeflerini. Gerçekten de İstanbul gibi bir megakent insanlarda ister istemez “bıkkınlığa” yol açıyordur. Pekii neden özellikle 60’lı ve 70’li yıllarda kentlere hücumun veya göçün olağanüstü yaşandığı süreçlerden, kentlerden ve keşmekeşten bunalır duruma geldik!

***

Kentleri yaşanamaz hâle getiren sebepler nedir? Evet, neden bayramlar artık yaşadığımız ve soluk aldığımız yerlerden (mekânlardan) kaçısın bulunmaz fırsatı ve zamanlaması?

Tatil ve bayramların eşanlı süreçte yaşanır olması veya idrak meselemizin hep bir yerlerden kaçışa odaklanması... Bayramlaşma ritüellerinin yok olmaya yüz tutması... Bayramların anlamlarını giderek kaybetmesi. Bir bakıma bizi biz yapan “geleneklerden” kopuyoruz. Modern ile gelenekselin bir uyum içinde varlıklarını sürdürmesi ama nihayetinde modern insanın telaşlarının ve önceliklerinin değişmesi...

Yaşadığımız ve tecrübe ettiğimiz bu Koronavirüs nedeniyle de geleneksellerden görünür biçimde uzaklaşacağız. O bizi biz yapan yüz yüze ve temaslı hareketlerimiz bir süreliğine askıda kalacak. Ama, en ilginci ise kentlerden kaçış olsa gerek. Bakalım modern insanlar, bir virüse söz dinletebilecekler mi?