- Kategori
- Türkiye Ekonomisi
Gelir dağılımındaki adaletsizlikte dünya kaçıncısıyız? TÜSİAD bu konuda ne diyor?

“Bunlar kendilerini ne sanıyorlar?”
Bu sözü hatırladınız mı?
Hani Sayın Başbakan’ın TÜSİAD için söylediği sihirli cümle..!
TÜSİAD yeni başkanını atadıktan sonra, iktidarı kızdıracak yeni bir adım daha attı. Bu adım öyle sert ki, ülke insanının dörtte üçünü ilgilendiriyor.
Böylesi önemli bir konu hakkında görüş bildirmek iktidarı niçin kızdırsın diyenler için hemen söyleyelim. Böylesi konularla halka açılanlar, her zaman iktidar partisinden köstek görmüşlerdir.
Biz gelelim TÜSİAD’ın iktidarı kızdıracağı açıklamaya:
Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) gelir dağılımı adaletsizliğini bir kez daha masaya yatırdı. Hatırlarsanız, dernek bu konuda ilk raporunu 2000’de yayınlamıştı. Yeni rapor 'Türkiye'de bireysel gelir dağılımı eşitsizlikleri' adını taşıyor.
Rapora göre Türkiye'de 2002-2007 arasında gelir dağılımında düzelme yaşanırken, 2007-2011 arasında bu düzelme durmuş.
Halen en fakir yüzde 20 toplam gelirden yüzde 6,1 pay alırken, en zengin yüzde 20 ise yüzde 44,8 pay alıyor.
TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, OECD raporuna göre Türkiye'nin Şili ve Meksika'dan sonra gelir dağılımı en kötü üçüncü ülke olduğuna vurgu yapıyor.
Haluk Dinçer’e göre, 2002-2007 dönemindeki düzelmeye, yüksek büyüme, yapısal reformlar, düşük enflasyon ve düşük faiz katkı sağlamış.
2007- 2011 döneminde ise büyüme düşmüş, yapısal reformlar hız kesmiş ve küresel krizin de olumsuz etkileri bu düzelmeyi durağan hale getirmiş.
2002'de Türkiye'de en zengin yüzde 20 ile en fakir yüzde 20 arasında 9 kat gelir farkı olduğu, 2007'de bunun 7 kata kadar düştüğü rapora yansımış.
TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer’e göre, 2007'den bu yana gelir dağılımı adaletsizliğinde bir düzelme yaşanmamış.
Rapordan ilginç tespitlere gelince:
Fonksiyonel gelirler içinde Türkiye genel gelir eşitsizliğine en yüksek katkıyı faiz gelirleri yapmakta, bu gelir grubunu müteşebbis gelirleri izlemekte.
Gelir eşitsizliğine, eşitsizlikleri artırıcı yönde katkıyı bölgelerarası gelir farklılıkları değil bölge içindeki gelir eşitsizlikleri yapmakta.
Farklı gelir gruplarının gelirleri arasındaki eşitsizlikten ziyade, gelir gruplarının kendi içlerindeki eşitsizlikler gelir eşitsizliğine kaynaklık ediyor.
Dolayısıyla Türkiye'de gelir dağılımındaki eşitsizlikle ilgili mücadelenin, öncelikle farklı gelir gruplarının kendi içlerindeki eşitsizliklerle mücadeleyi kapsaması gerekiyor.
TÜSİAD gibi bir kurumdan böyle bir rapor çıkması aslında iktidarın elini güçlendirmeli.
İktidar varlık vergisi koyarak, cebinde parası olandan daha çok vergi alıp, sosyal alanlara yatırım yapmalı. Tabi oy avcılığını bir kenara bırakıp, seçimler yaklaşırken, Temmuzun sıcağında kömür yüklü tırları mahalle aralarına daldırmamalı.
Vergiyi tabana yayma safsatası ile dolaylı vergilerin vergi içindeki payı yüzde 70’lerden yüzde 40’lara indirilmeli. Kurumlar vergisi ve bireysel vergilere ağırlık verilmelidir.