Gerçek Fenerbahçe bu değil!

Ah Fenerbahçem ahh! Neredeyse 2 yıl önceki duygularımızı yaşattın yine bize! Sana gönülden bağlı tüm taraftarlarına… ‘Gerçek Fenerbahçe bu değil’ dedirttin yine! Bazen düşünüyorum, 'sana nazar mı değiyor' diye. Hani Denizlispor’a bir gol atamayıp Galatasaray’a şampiyonluğu ellerimizle verdiğimiz o maç vardı ya, 2006 yılı şampiyonluk mücadelemizde…Fenerbahçe’ye tutkun bir taraftar olarak ertesi günü kendimi nasıl da kötü hissetmiştim o günün ertesinde özellikle. Ertesi gün daha bir yoğunlaşıyor sanki üzüntünüz. Çünkü aynı gün yaşanan üzgünlük, kızgınlık ve hazmedememe duyguları, ertesi gün eş, dost ve arkadaşların (tabii karşı taraftan olanların) nispetleriyle, en azından alaycı bakışlarıyla bile katmerleniyor. ‘Benim takımım şampiyon olacak’ derken, büyük bir hayal kırıklığı yaşanıyor. İşte dün de, daha doğrusu Pazar günkü derbi maçının ertesi gününde de aynı duyguları yaşadım. Fakat sadece bir farkla. O zaman şampiyonluk hepten gitmişti. Ama bu sefer matematiksel olarak şansımız var. Kısaca söylemek gerekirse, hala umudumuz var.

Yıllardır birçok taraftar gibi ben de Fenerbahçe takımının asıl performansını gösterememesinden dolayı şikayetçiyim. Ayrıca da kızgınım bu yüzden ister istemez. Gerçek F.B. bu değil duygusu bir taraftar için zor bir duygu elbette. Özellikle Fenerbahçe’nin bu yıl Şampiyonlar Liginde kazandığı başarıyı da düşündüğümüzde, bir istikrarsızlık göze çarpmıyor mu? Sen Şampiyonlar Liginde çeyrek finale çık, yarı finalin kapısına dayan, yıllardır yenilmez bir İngiliz devini devir ama Türkiye Liginde hiç de zorlanmadan yendiğimiz Galatasaray’a çok önemli bir kilit maçında yenil. Hem de tek bir gol yetecekken. Ve şampiyonluğu hediye et neredeyse! Yazık! Taraftar şimdi nasıl saçını başını yolmasın!? Üstelik bizim için asıl kahredici olan, Fenerbahçe’nin sahada gerçek performansı ve oyunuyla oynayamamış olması. Gerçekten canını dişine takmış, çok uğraşmış ve şansızlıklar yüzünden yenilmiş olsak buna bir şey demeyeceğim. En azından maçın bize görünen yüzü bu. Nitekim futbolda da şans faktörünün rolü mevcut.

Ancak tüm bunlara rağmen, maç sonunda fanatik taraftarların futbolculara yaptıkları saldırıyı çok yanlış buluyorum. Fanatizmde sanıyorum sağlıklı olarak düşünülemiyor ve daha sonra utanılacak görüntüler ortaya çıkabiliyor ne yazık ki! Elbette F.B.li futbolcular da sonucun böyle olmasını istemediler ve en az biz taraftarlar kadar şampiyonluğu istiyorlar. Her ne kadar kırgın ve üzgün olsak da takımımıza , bize yaşattığı yüzlerce ve tarihindeki binlerce galibiyetin, gurur tablolarının hatırına bu şekilde davranmamalıyız. Şiddet, hayatın her alanında olduğu gibi futbolu da, taraftarı da kirletiyor. Şimdi bize düşen görev, bu yılki şampiyonluk umudumuz için takımımıza destek vererek görevimizi yapmaktır. Fenerbahçe’nin ise taraftarına ve camiasına layık, tarihine layık bir oyunla ve o ruhla mücadele etmesidir son iki maçta. Sen yeter ki , gerçek F.B. gibi oyna Fenerbahçem! Şampiyon olamasan da herkes senin büyüklüğünü biliyor nasıl olsa.
Ne olursa olsun gönüllerimizin şampiyonusun!