Gerçek magazin

Bir yandan <ı>Fatih kısaparmaklarıyla odun topluyor, <ı>Özlem tekin bir yer bulmak için uğraşıyordu.

Hiçbir şeyi umursamayan <ı>Özcan denizi seyrediyordu.
<ı>Kenan doğulu ve <ı>Kerem alışık olduğundan soğuktan etkilenmiyorlardı.
<ı>Burcu güneşi görünce sanki içi ısınmıştı...

<ı>Perihan savaş çıkmış gibi tedirgindi, aksine <ı>Şebnem ferahtı.
Bu arada <ı>Feridun düzağaca tırmanıyor, <ı>Ufuk yıldırım çarpar diye onu ikaz ediyordu.

<ı>Müslüm gürsesiyle bağırınca, en çabuk <ı>Cem davranıp yanına gitti.
<ı>Kazım koyuncu olduğundan sürüsünün yanındaydı.
Yıldırımdan dahi korkmayan <ı>Ahmet çakarsa çaksın diyordu...

Diğer tarafta <ı>Hande yenerim diye iki kişiyle iddiaya girmişti.
<ı>Funda ararım demesine rağmen hala aramamıştı...

Bütün kafile, bu üzüntüye dayanamaz <ı>Ferhat göçer diye bekliyordu.
Hatta <ı>Şebnem dönmez artık o dedi...

Böyle olayları <ı>Seray severdi.
Bütün bu olanlara <ı>Kadir inanır mıydı?
İnansaydı bunları <ı>Gönül yazar, <ı>Mehmet okurdu.