Gerçek Müslüman nasıl olur

Günümüzde her şeyin taklidi çok olduğu için ve dinler arası düşmanlıklar, özellikle Müslümanlığa çok çamur atmalar vardır. Gerek Müslümanlık içindeki tarikatlar gerek diğer dinlerdeki, Müslümanlık düşmanlıkları çok olup adeta Müslümanlığı en tehlikeli din olarak gösterilmekte ya da lanse edilmektedir. Oysaki Müslümanlık en değerli ve her alanda güzel, adil bir dindir. Ama kötü lanse edilmesi yüzünden kötülenmekte, kötü gösterilmektedir.

Gerçek Müslüman; ailesini, büyüklerini, yurdunu ve bayrağını sever ve asla hıyanetlik yapmaz. İnsanlara ve bütün canlılara karşı yumuşak, merhametli davranır. İmkân neticesinde insanlara yardım eder, iyilik yapmaya çalışır. Annesini, babasını, büyüklerini sayar, küçüklerini sever. Hiç kimseyi kırmaz, incitmez. Temizliğe son derece önem verir, dikkat eder. Çünkü bilir, temizlik imandandır. İman dindendir, din Müslümanlıktandır. Yediği, içtiği, vücudu, eşyaları ve çevresini hep temiz olur. Ayrıca temizliğin sağlık, sıhhat içinde son derce önemli olduğunu bilendir. Gerçek Müslüman; kul olduğunu bilir ve kulluk vazifesini eksiksiz yapmaya çalışandır. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya, yarın ölecekmiş gibi ahrete çalışır. Çoluk çocuğunu ahlaklı, erdemli ve örnek bir insan olarak yetiştirir. Gerçek Müslümanlığı öğretir, doğru ve gerçekleri bildirir. Yalnız akrabaları, arkadaşları, komşuları ile değil, bütün insanlarla iyi geçinir ve kendisi ile iyi geçinilir. Gerçek Müslüman; dininin inceliklerini öğrenir, nimetlere şükreder. Yediği içtiği hep helaldir. Kimsenin malına, canına ve namusuna göz dikmez. Hak yemez, kötülük yapmaz ve kendisine yapılan yanlışlara sabreder. Hile hıyanet nedir bilmez. Haset edici, kıskanç ve kibirli değildir. Bilerek veya bilmeyerek bir günah işlerse, hemen tövbe eder. Büyüklerine, ölmüşlerine ve çoluk çocuğuna dua eder. Gerçek Müslüman; işlerinde son derce dikkatlidir. Zamanını boşa geçirmez. Çalışır, fakat rızkı Allhü tealadan bilir. Üzerine aldığı işi zamanında yapar. Kul hakkından çok korkar. Kusurları affeder. Hiçbir zaman kötü, küfürlü laflar etmez ve kimsenin kalbini kırmaz. Menfaati çıkarı için gerçek ve doğrulardan sapmaz, saptırtmaz. Her zaman doğrularla, gerçek yolda yaşamaya çalışır. Taklitlerden, taklitçilerden uzak durur. Gerçek Müslüman; her işiyle çevresine örnek olur. Kimse ile alay etmez ve yalan söylemez. Fitne çıkarmaktan çok çekinir. Öfkesine hâkim olur. Gıybet yapmaz, yaptırmaz, riya aklından bile geçmez. Tatlı dilli, güler yüzlü, sözü ve özü doğrudur. Son derece tevazu sahibi ve alçak gönüllüdür. İffet sahibi, şefkatli, cömert, dürüst ve kibardır. Gerçek Müslüman; bütün kötü huylardan uzak ve iyi huylara sahip olarak, dünyada rahat ve huzur içinde yaşamak, vicdanen saadete ermektir. Bütün kâinatın yaratıcısı, sonsuz kudret sahibi yüce Allah’ın bütün iyilik ve kötülüklerine şükretmek, şirk koşmamaktır. Neyin keramet sahibi olduğunu bizler bilemeyiz. O yüzden, neylerse Mevla güzel eyler. Bizler bu dünyadaki hayatımız içinde her türlü; görüş, düşünce, din, dil, renk, ırk ayrımcılığına yer vermemeliyiz. Bütün her şeye karşı hoşgörülü, saygılı, ölçülü olmalıyız. Dünya adaleti, barışı, saygı, sevgilerle mümkündür. Huzur içinde, birlik beraberlik, kardeşçe yaşam, paylaşmakla mümkündür. Her kul kendisinden sorumludur. Herkes ektiğini biçecektir. Eden bulur; iyilik yapmışsa iyiliği, kötülük yapmışsa kötülüğü. Allah her şeyi bilir, unutma, unutturmaz. Gerçekler, ilahi adalet er yada geç doğar ve hak yerini bulur. Bu hayatın bir sınav olduğunu unutmayınız!..