Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ocak '14

 
Kategori
Sosyoloji
 

Gerçek yalnızlık kimsesizliktir

Gerçek yalnızlık kimsesizliktir
 

Etrafınızda istediği kadar insan olsun, kapınız çalınmadığı sürece yalnızsınız demektir. Siz birileriyle ilgilendiğiniz zaman yalnızlığınız gitmez; yalnızlıktan kurtulmanız için birilerinin sizinle ilgilenmesi gerekir.

İnsan aslında yalnız olarak dünyaya geldiği için yalnızlığı yadırgamaması gerekir. Ama işte sürekli yanınızda, etrafınızda birileri olarak yaşayınca onların varlığına alışıyorsunuz. Gittiklerinde ya da olmadıklarında onları, ya da onları aratmayacak, onların yerini alacak birilerini arıyorsunuz; bu da yalnızlık oluyor. Yoksa insan yalnız yaşayamaz, yanında illa da birileri olmalı denilemez; çünkü yalnız yaşayan insanlar var.

Birileri yanınızdayken güçlü olmanız şart değil; zor durumda kaldığınızda onların yardımını alırsınız; ancak yalnız olduğunuzda güçlü olmak zorundasınız ki zaten durumun icabı da bu; zira Tanrı da yalnız. Ve bundan dolayı yalnız olduğunuzda sıradan olmuyorsunuz.

Yalnız yaşayabilen biri ya aptaldır ya da cesur. Yalnız yaşamak üstünlüktür, Tanrı yalnız ve ne kadar yüce. Bugün dünyada yalnız yaşayanlar da yalnız değil; siz buradasınız ama belki bir kilometre ötede biri var ve siz bunu biliyorsun uz. Gerçek yalnızlık evrende yalnız olmak ve bunu bilmektir. Merak ediyorum, içimizden kim böyle bir durumda yaşayabilir. Ama belki yine de olabilir; Tanrının var olduğunu ve yalnız olmadığını düşünür. Yine de zor geliyor bana. Sonuç: İnsanlar korktukları için, yalnız yaşayamazlar.

Ailesi ya da akrabaları olmayan insanlar vardır. Diğer insanlar bunların yerini tutar mı bilmiyoruz. Yalnız olmamanız etrafınızda birilerinin olması değil, birilerinin sizi bilmesi, ilgili olmasıdır. Aile, akraba, arkadaş, dost, sevgili sizi yalnızlıktan kurtarır. Sizi sadece tanıyan insanlar gördükleri zaman selam verirler ama yalnızlığınıza çare olamazlar.

Şu anda sizi bu hayatta bu dünyada kim ya da kimler düşünüyordur. Siz aramasanız bile iş için değil iyi olup olmadığınızı anlamak için sizi arayanlar, sizi düşünenler işte bunlardır. Aile, akraba, arkadaş, dost, sevgili bu şekilde kaç kişi var çevrenizde. Varlıkları değil arayıp sormaları önemli. Benim bir kardeşim var örneğin; aynı şehirde yaşıyoruz ve 15 yıldır nasılsın diye beni bir defa bile aramamıştır. Hiçbir şey olmamış gibi iyiyim deyip yanınızdan gidiyorsa sizin onu arayıp sormanız da sizi yalnızlıktan kurtarmaz.

Gerçekten etrafınızda böyle kaç kişi var? Hani birkaç kişi olur, onları da bir şekilde kaybederseniz ne yaparsınız. “Kimseye ihtiyacım yok yalnız yaşayabilirim” burada sökmez. Uzakta olsa, ilgilenmese de etrafınızda yine de “aile, akraba, arkadaş, dost, sevgili “den biri ya da birileri vardır da ondan rahat konuşursunuz. Hiçbiri olmasın da görelim sizi! Diğer insanları boş verin. Yardım ederler, konuşursan cevap verirler ama yalnızlığımıza çare olamazlar. Çünkü bu yalnızlık kimsesizliktir. Sadece tanıdığınız insanlar sizin kimseniz olamazlar. Hani öylesine darda kaldınız ki gideceğiniz yer yok, paranız pulunuz yok; kimin yanına gidersiniz? Yani tamam benim de kimseye ihtiyacım yok, her durumda yalnız bile yaşarım da bu kimsemiz olan kimseler olmasa nasıl olur bilmiyorum. İnsanların bu konuları pek düşündüğünü de sanmıyorum.

Yalnızlığı önemsemiyoruz ve sanıyoruz ki yalnız insanların sadece yanlarında birileri yok. Oysa onların bazen hiç kimseleri olmayabiliyor. Hiç kimseniz olmasın da göreyim. Bazı yalnızlık durumları ölümden beterdir. Sevgilisi yokmuş da yalnızlık çekiyormuş. Sevgilin yoksa arkadaşların var. Annen baban akrabaların var. Dostların var. Seninkisi yalnızlık mı?

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..