Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mayıs '13

 
Kategori
İlişkiler
 

Gereksiz suçluluk duygusu

Suçluluk duygusunu yaşarken, insan kalbi sanki cenderelerde sıkışır. Zamanı geri döndürme yolu olmasa da bir çıkış vardır kimi zaman. Affetmek ya da özür dilemek gibi.  Ancak, bu da yoksa... Ne özre varıyorsa dil, ne de affa kalp. İşte bu çıkmaz sokak. Yoğun pişmanlık, belki öfke.

Ancak, yaşadığımız pişmanlıklarda ve suçluluk duygularında, insan önce kendini affetmeli . Kendimizi, yıllarca suçladığımız olaylarda, aslında suçun bizde olmadığını ve kendimize gereksiz yere yüklendiğimizi anlayabiliriz.

Suçluluk, insan olmanın olumlu nitelenebilecek bir duygusu da olsa, abartılması, özgüven duygumuzun sarsılmasına yol açar. Bir de insanların, asla suçluluk duygusu hissetmeyen, katı kalpli, özür dileyince gurur kayasının altında ezilen, burnu dik versiyonları var. Ancak bu kişiler zaten suçluluk pek hissetmezler.

Her neyse, yaşadığımız suçluluk duygularının neden olduğu olaylarda, aslında bizim kontrolümüz dışında gelişen, asla idare edemeyeceğimiz durumlar da olabilir. Yıllarca görüşmediğimiz insanlarla tekrar görüştüğümüzde, yıllar önce bağları koparanın aslında tam da zaman zaman acaba dediğimiz şeyler olduğundan emin olabiliriz. Alınganlıktan ya da iletişim kopukluğundan kaynaklanan bir ayrılığın değil de, arkamızdan yapılan kötü konuşmaların, değerlendirmelerin neden olmuş olduğunu anlayabiliriz. Kısacası; ardımızdan sofralar kurulmuştur. İyi ki de yüzümüzü eğip tekrar gitmşizdir o kapıya. Yoksa, nasıl öğrenecektik?

Zaman, anlık yaşanması gereken, süzgecinden ilk duyguların elendiği zamandır. Zaman ince fikirlerin, gül kokulu insani duyguların zamanı değildir. Gerçek inanç ve samimi din duygularıyla birlikte öldürülen, mutluluğumuzdur.

Öyle ki, insan olarak ne hissedeceğimizi bilemez haldeyiz. Özür dilenmeyecek yerde özür dilemek içimizden gelmektedir. Neden ise, karşıdan bu özrün asla gelmeyeceğini bilmemizdir. Karşıdan özür gelmeyecektir, çünkü ruhlar ve kalpler kibir zincirleriyle bağlıdır. Bunun yol açtığı kötü bir sonuç vardır: O da, kusurlu insanın pişman olmamayı alışkanlık haline getirmesi tehlikesidir. Ayrıca sürekli kendini haklı sanacaktır. Çünkü toplum onu cezalandırmamıştır, bilakis ödüllendirmiştir. Üzüntü duymasını gerektirecek hiçbir şey yoktur.

Konuşmaya da gerek yoktur.

Düşünmeye de.

Suçluluk duygusunu yaşayanlar ise, genellikle kusuru olmayan ya da daha az olanlardır.

Zaman, sapla samanın karıştığı zamandır.

 
Toplam blog
: 82
: 6114
Kayıt tarihi
: 20.05.12
 
 

Hukukçu bir anne.  Hayatta her şeyin kontrol edilemeyeceğini zor da olsa öğrendim.  Hayat, kısa b..