- Kategori
- Sivil Toplum
Geri zekalı davranışlar
Gerçekten çok sıkıldım okuduklarımdan, yaşadıklarımdan. Yazmayı çok sevmeme karşın üstat yazar olamayınca kıskançlıktan yazmaktan da sıkılıyorum. Ama dayanamayıp yine yazmaya başlıyorum.
Sayın okurlar beni biraz tanıdıysanız bugün makro düzeyde yaşadığımız sorunların, birey bazında mikro davranışlarımızın sonuçları olduğuna inandığımı bilirsiniz. Bu yüzden bende, yaşadıklarımızdan siyasileri sorumlu tutma mantığı pek yoktur. Çünkü onlardan kendimizde gördüğüm davranışlardan / düşünce sistematiklerinden farklı bir davranışı doğal olarak beklemiyorum. Biz neysek onlarda o. Bu nedenle bugün iyice kişisel bir konuyu yazacağım. Artık siz istediğiniz yere çekin.
Benim büyük kızım down sendrom' lu. Bir başka deyişle bir çok üstat yazarımızın! dediği gibi veya komedyenlerimizin! ince esprilerinde bahsedilen türden geri zekalı. Benim geri zekalı kızım ağırlıklı bir biçimde kendisi gibi arkadaşları ve nedense başka yapacak iş bulamamış -sanırım onlarda biraz geri zekalı- bir hoca ve gönüllü grubu ile Tomurcuk İstisnalar Müstesna perküsyon grubunda darbuka çalıp göbek dansı yapıyor. E nede olsa babası olarak bende kızıma benzediğimden aynı grupta darbuka çalmaya -itiraf edeyim çalar gibi yapmaya- çalışıyorum. (Bu grubun bir ticari faaliyeti söz konusu olmadığından adını yazmamın farklı anlamlara çekilebileceğini düşünmüyorum. )
Bu geri zekalı grubunu Antalya belediyesi aynı zeka seviyesinde bir davranışla Altın Portakal festivalinin açılışında gösteri yapmaya ve konser kortejinde yer almaya çağırdı. Ülkemiz koşullarında bence artık ileri zeka ürünümü / geri zeka ürünümü olduğunu gerçekten bilemeyeceğim bu jestlerini yine bence ülkemiz koşullarında fena sayılamayacak şekilde organize ederek ailelerin gerçekleştirebilmesini (uçak ile ulaşım - bir spa tesisinde konaklatma vb) sağladılar. Ve biz o gün geri zekalı hocamız, geri zekalı aileler, geri zekalı gönüllüler ile birlikte kortejde çalarak belediye önündeki konser alanına gittik. İleri zekalı veya normal olanlar, yani çoğunluğumuz, bir geri zekalı için topluluk önünde gösteri yapmanın, izlenmenin, alkış almanın, takdir ediliyor olmanın önemini haklı olarak kavrayamaz / kavrayamayız. Bu nedenle bizim çocuklarımızın gösterisinden önce Anadolu Ateşi grubunun dansçılarının çıkması uygun görüldü. Doğal olarak o alışılmadık gösteri bittiğinde kalabalık biraz dağılmıştı. Yine doğal olarak sahneye 30 sandalye çıkarılıp perküsyon aletleri dizilinceye kadar hava biraz daha kararmıştı ve o sürede yapacak çok önemli işleri olan halkımız biraz daha dağılmıştı. Bizim geri zekalı çocuklarımız ne kadar muhteşem olduklarını düşünerek gösterilerini yaparken gerçekten ileri zekalı muhteşem halkımızdan artık eser miktarda kalmıştı alanda. Bu paragraf bitti bu kadar.
Geçen hafta sonu -bu kez haber bültenlerinde daha geniş yer aldı- Ataşehir belediyesinin organizasyonu ile Ataşehir' de trafiğe kapatılan bir sokakta arasında bizim grubunda bulunduğu ağırlıklı olarak engelli çocukların katıldığı bir şenlik yapıldı. İtiraf edeyim aşağıda yazacaklarıma rağmen buda önemli bir olay. Sayın belediye başkanı gösteri öncesi aralarında kızımında olduğu bir grupla üstelik de -kameralar önünde değil- konuştu şakalaştı. Şenliğin yapıldığı noktada TİV Türkiye İşitme Konuşma Rehabilitasyon Vakfı merkezi de bulunuyor. Yine engelli çocuklar için faaliyet gösteren Düşler Akademisinin 22 ekimde açılan binası da var. Sayın Acun Ilıcalı' da TİV vakfı için mali katkı sağlıyor yanılmıyorsam. Bu nedenle şenliğin başlama saatinde o da kurulan tribünde protokol ile birlikteydi. Doğal olarak engelli çocukların şenliğinde engelsizlerin konuşmaları ve engelsizlere verilen plaketler öncelik aldı. Ve doğal olarak -bu gerçekten doğal- biraz sıkılan vatandaşlarımız daha o anda ayrılmaya başladılar. Plaketler ve konuşmalar bittiğinde engelsizlerin protokol tribünü de epey boşalmıştı. Sonuçta yine bizim çocuklarımızın gösterisi tamamlandığında izleyici kitlesi çok az kalmıştı. Bu paragrafta bitti.
Ey halkım sonu başından belli bir ligi, Avrupa' da esamesi okunmayan bir ligi, o kadar para verip, zaman ayırıp seyrediyoruz. Bu kadar akıllıyız. Ey halkım o televizyon dizilerini para vermesekde (ki veriyoruz aslında) en azından çuvalla zaman ayırıp da izleyecek kadar akıllıyız. O zaman iyi düşünün bu kadar akıllı olan bir toplumun içinden çıkan yönetim/ler geri zekalıların sorunları ile ne kadar ilgilenir, ne kadar zaman ve kaynak ayırırlar.