Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gidebilmek

Gitmek… Gidebilmek…. Bazen insana her şeyi bırakıp gitme isteği gelir. Çevremiz bizi iteleyip durur sağdan sola. Maddi sıkıntılar, üst üste gelen sağlık sorunları, iş çevrenizdeki abuk sabuk anlayışsız insanlar ve aile çatışmaları hele bir de ihanete uğramışsanız kaçınılmazdır gitme isteği. Durup düşününce nereye gideceğiz ki …

Gerçekci olmak gerek. Eğer tüm insani fonksiyonları, akli dengesi yerindeyse, parasız pulsuz, çok sevdiklerinden uzak bir insan ne kadar yaşayabilir ki. Bunaldığımız şeyler ortadan kalksa, aslında hiç de gitmek istemediğimizi anlayacağız. Bu durumda olayları yeniden değerlendirip yaşam şeklimizi kabullenmekten başka çaremiz kalmıyor.

Olayları düzeltme gücümüz olmadığında kaçıp kurtulma yoluna sapanlar da oluyor. Ergüder Yoldaş çok değerli bir bestecimiz. Kendisi bu işi denedi. . Ama aklı başında olarak mı yoksa hafif zihni bulanarak mı yaptı bilmiyorum. Görüntü çok normal değil gibiydi. Sadece ve sadece kendisi gerçeği biliyordur. Bir aile dramından dolayı sosyal çevresinden koparak Büyükada'da bir kulübede yaklaşık 15 yıl inzivada yaşayan besteci/müzisyen Ergüder Yoldaş "Geçmiş hüzün, gelecek endişe yaratır. Benim geleceğim yok ki endişem olsun. Beni toplumdan soyutlanmış bir Robinson Crusoe sayan oradakiler (kentliler) öyle düşünürler. Ama ben ne yaptığımı biliyorum. Yaptığım hala algılanmıyorsa kim soyutlanmış oluyor. Ben mi, onlar mı? Toplumun sağlığı bozuk. İletişim yok.

Toplum içinde yaşayanlar da birer Robinson Crusoe." diyordu. "Küskünlük ya da hayattan bir kaçış değil bu. Bu bir tercih. Yaşarken burada olmak tercihi." diye ekliyor ve modern hayatın yapaylığını eleştiriyor "sağlıklı insanların sağlık sorunu yoktur. Sağlık sorunu insanlara dışarıdan empoze edilebilen bir şey” demekle yetiniyordu.


Fernand Braudel “Hayatı dev bir sorun, bir denklem, daha doğrusu kısmen birbirlerine bağlı, kısmen de bağımsız bir denklemler yumağı olarak düşünün... Bu denklemlerin çok karmaşık, sürprizlerle dolu olduklarını ve çoğu zaman 'köklerini' keşfedemediğimizi de unutmayın." diyor. Bu nedenle yaşamımızı orada veya burada tüketiriz. Ama kimi zaman nereye ait olduğumuzu düşünmeyiz bile… Günümüzde kalabalık yığınlar halinde yaşıyoruz. Zevklerimiz kaygılarımız yaşamlarımız hatta evlerimiz birbirine o kadar çok benziyor ki… Biz doğru muyuz? Böyle olması mı gerekiyor? Hayır hiç de değil…

Değişik düşünceler değişik tercihler değişik anlatımlar var. Zaten çeşitlilikler değil mi ki insanı farklı davranmaya iten. Hangi yaşamın hangi tercihin doğru olduğuna kişi sadece kendisi karar verebilir. O kişi açısından öyle olması gerekiyor ki öyle…Önemli olan başkalarına ve kendine zarar vermeden yaşamını sürdürebilmek.

Bir de gitmek isteğinin yaşam tercihi mi yoksa çevreye kızgınlık mı olduğunu iyi ayırt edebilmek. Pireye kızıp yorgan yakmamak gerek.

 
Toplam blog
: 80
: 640
Kayıt tarihi
: 06.07.10
 
 

Fizik Mühendisiyim. Ankara'da oturuyorum.Türkiye' radyoaktif kaynak giriş ve çıkışını takip eden bir..