Gidenlere ve gitmek isteyenlere son bir sözüm var...

Eğer siz bir köşe yazarı olsaydınız, gazeteden ayrılırken, "Yazdığım bütün yazıları alıp gidiyorum." diyebilir miydiniz? Bu sitede belki yüzlerce yazı yazdınız. O yazılara blog içinden veya dışından bir çok yorum yapıldı. Her ne kadar bu yazıları yazan sizler olsanız bile, yazılarınız yorumlarda daha çok değer kazandı ve o bloglar artık topluma ait oldu. Başta verdiğim köşe yazarı örneğiyle bu yazıları alarak, sayfanızı kapatmanız hiç de etik bir davranış değil.

Geçmişte bu sitede yazmayı bırakan arkadaşlarımız oldu. Kendi adlarına blog açtıkları gibi başka sitelerde de yazmaya başladılar. Örneğin Solohan, Fulya gibi blog yazarlarını örnek verebilirim. Ama onlar yazılarını alıp gitmediler. Sayfaları ve yazdıkları yazılar burada kaldı. Çünkü onlar bloglarını topluma mal etmişlerdi.

Kenan Gül, İlker Konan, Mümtaz Oral, Mustafa Mumcu, Nar çiçeği, Diyojen, Turgut Erbek....Bu blog yazarlarını tanıyor musunuz? Bu arkadaşlarımızın hepsi MB deyken hayatlarını kaybettiler, ancak sayfaları ve yazıları hala açık. Zaman zaman onları, anmak istediğimiz, özlediğimiz zaman sayfalarına girip yazılarını okuyoruz.

Bu platformdan ayrıldıktan sonra iletişimin eskisi gibi devam edeceğini düşünüyor musunuz? Geçmişte oturduğunuz mahallelerde, çalıştığınız işyerlerindeki arkadaşlıklarınızı ve iletişimlerinizi şimdiye kadar kaç kişiyle sürdürdünüz?  Çok fazla değil, öyle değil mi? Bazen yıllar sonra eski ortamlarda tanıdığımız o arkadaşlarımızın hayatlarını kaybettiklerini tesadüfen öğrenebiliyoruz.

Gidenler ve gitmek isteyenler, siz istiyorsanız, yazılarınızı alıp gidebilirsiniz. Biz sizin yazılarınız yerine  hayatlarını kaybetmiş yazarlarımızın yazılarını okumaya devam ederiz.