Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '15

 
Kategori
Deneme
 

Git’me’liyim C’an Özüm

Git’me’liyim  C’an Özüm
 

Kalbe değen inciler gözlerden bağrına döküldükçe bıçak gibi saplanan gözyaşların amansız hastalığa koymasıydı aşk.  Gözlerim gözlerine muhtaçken sen gitmeyi kolay elde edenlerdendin. Her günün hatırına bir sala okunsa ve benim adım anılsa o an. Ölüm benim kına gecem olur o an. Kefenim berrak ve aşkın iksiri olan sonsuzluğa uzanan gelinliğimdir. Çorak şehrimde alev alırken nefesimi boğuluyorum her anımda. Yok mu çarem ey dost diye haykırsam bu dert kemirdi bitiriyor beni sevdiğim. Bir ah ettin ve içime kalbimin başköşesinde nefes alıp duruyorsun. Her geldiğinde ölüyorum. Her gittiğinde kızgın ateşte yanıp alev alıyorum. Bir gün kalbime bıçak saplandı sanki iliklerim o an dondu.  Kıprayamaz oldum. Ya rabbim nedir bu hal konuşsam konuşamıyorum, kolumu oynatamıyorum, ayaklarımı kıptırtamıyorum. Nefes var ama sanki bu dünyada değilmişim gibi kalkamadım yatağımdan.  Gel git’lerim oldun içimde. Öylesine hissediyorum ki seni ne zaman geleceğini ve yakınımda olduğunda baktığım o yerdesin. İçimde bir ürperti gibi her ana uyarılıyorsun bana. Ben seni gölgenden bile tanıyorum sevdiğim.  Bu içimdeki iksirin sırrı ney ama bildiğim tek şey ölüyorum her gün. Seni gördüğümde gözlerime, gönlüme ruhuma şifalı bir ömür gibi can alıyorum senden. Biraz olsun iyileşmiş gibi hissediyorum o an. Sen anlamadın ve anlatamadım öylesine kalakaldım avuçlarımda duam dilimde sen Allah’ım(c.c) senin rızana talibim ve senden diliyorum o’nun yolunu bana çıkar. Benim yolum hep o’ na çıkıyor onda bulduğumu kimselerde bulamıyorum. Ya da ben bu şehirden gideyim her şeyimi toplayım yalnızlığıma gömüleyim. Çeyizin var mı diye sordu ve ben yok dedim oysaki en güzel çeyizim kendisine duyduğum aşktı.

Sustum.

Utandım.

Kızardım.

Diyemedim.

Söyleyemedim.

İçim içimi kemirdi sessizliği yalnızlığını giyindim. Utandım. Yiğidim kendisiydi önceliğim ilk o’nun adımı atmasıydı. Efendim olacaksa ilk can o olacaksa ondan dinlemek ve o’nun yolunda solunda kanında beraber gitmekti. Tahammülüm kalmadı çaremi doktorlarımı verdim ya da ilaçlarda mı bulacağım. Oysaki dermanım o’du. Gülüşüne bakışına kurban olduğum Allah’ımın bir lütfuydu bakışlarımda.

Ne kadar bekleyeceğim seni sensizliğe ne kadar boyun bükeceğim bilemiyorum ama ben artık tükeniyorum. Hiçbir şey bana çare olmuyor. Gözlerimden kan akıyor bağrıma. Gitmek yakışır demişti bana. Ama ben gidemedim senden.

Ve cümlelerim söndü bakışlarım öksüz kaldı. Sol yanım ağırlaştı taşıyamaz oldum ne yana yönelsem dalım kırıldı can havlimle. Canım, anım, kanımdın.

Düşündüm.

Gitmek mi dedin.

Evet dedim gitmek.

Her şeyi terke tipte gitmek

Ve yenik düştüğümü algılama

Seni topladım içimden

Hiç kimselerin görmediği duymadığı

Bir gönül şehrine gitmek dedim.

Git’ me’liyim O gönül şehrinden.

Yağmurlu bir günde sabahın alaca karanlığında

Yalnızlığıma sarılıp gitmekti sevdiğim.

Hoş çakal seni gerçekten seviyorum.

Ve geride ne varsa her şeyimi sana bırakıyorum.

Ah de vefa yazıldı ve kalemim kırıldı sevdiğim.

Satırlarıma astım kendimi…

‘’İçimdeki acıların sinmiş ligi bedenimi darma duman eden bir sen vardı içimde tüten.’’

 

‘’-Ben en çok seni "özleyince" yoruluyorum...

Ya içi sızlıyor kemiklerimin! Ya da gözleri doluyor cümlelerimin...’’

 

 

 

 
Toplam blog
: 360
: 1251
Kayıt tarihi
: 12.06.09
 
 

İnsanlar için en güzel hediye, hiçbir masrafa ihtiyaç göstermeyen tatlı bir  gülümseyiştir. Hz. S..