- Kategori
- Deneme
Gitmek ve Arda Kalan
Yorgunluktan sürüdüğü ayakları geri gidiyordu. Boş evine adım atmak üzereydi. Bir an düşündü o kapıdan girip girmemek için. Yapacak bir şeyi gidecek kimsesi yoktu. Topu topu 3 arkadaşı vardı. Onlar da kendi hayatlarındaydı öncelikle.
Yavaşça açtı kapıyı. Sessizliğin çığlığı deldi geçti kulaklarını. İstemsizce girdi içeri, kapattı kapıyı. Salondaki büyük camın yanına yürüdü. Başını cama dayayıp bir süre dışarıyı seyretti içi sıkıla sıkıla. Bir an gülümsediğini farketti. Ama acı bir tebessümden başka birşey değildi. Yutkundu. Boğazından geçemedi tükrüğü. Gözlerinde dondu yaşlar adeta. İstemsizce, cansız adımlar ile yürüdü. Bir bardak su aldı, yudumlayamadı ağladı.
Yorgun bedeninden fazla yorgun bir yürek taşıyordu. Umutsuzdu. Çaresizlik içinde boğulmaktaydı. "Yaşanır mı hiç umutsuz" diye düşündü bir an. Yaşayan bir ölü gibiydi. Duygusuz, hissiyatsız, ruhsuz. Neydi onu bu kadar üzen ve yoran?? Sevdiği mi ölmüştü yoksa en kıymetlisini mi kaybetmişti. Ölenin boşluğuna alışıyorsun belki dedi içinden. Ama ya gidenin?? Giderken götürdüğü umutlar ve hayaller??
Aslında o mu gitmişti, ben mi?? Giden mi kaybediyor kalan mı?? "Ben gitmiştim, kalarak" dedi. Kaybediş iki taraflı deyip teselli mi bulmalıyım. Gitmiştim kalarak, gitmeye mejbur bırakılarak. Gitmişti kalarak,görevlere mejbur bırakılarak.
Uzun uzun geçen yılları düşündü. Yarım bırakılmaya mejbur edilen sohbetler, gülüşler, öpüşler, hayaller, umutlar... Gözlerin sönen ışıkları, dile vuran suskunluklar, ağlayan yürek..
Suyunu yarım bıraktı. Yürüdü, uzandı yatağa. Uyumak istedi. Uyuyup uyanınca herşeyin geçip gitmesini istedi. Yumdu gözlerini sıkıca. Anılarına sarılarak uyudu. Öldü uyukusunda. Uyandı göz yaşları ile.
Sen hiç gözyaşı döktün mü çaresizlikten?? Öldün mü gülerken?? Gittin mi kalırken?? Mejbur ettiler mi seni bitmeye??
Uyudu yine.. uyudu uyudu uyudu... yüzünde acı bir tebessümle buldular onu.. avcunda bir fotoğraf, yastığında ona ait bir gömlek, boynunda onun kokusu...
Koştu geldi , giden.. gittiğine mi ağlasın, gidene mi? umutlara, hayallere, yarım bırtakılan her şeye.. ve görev mejburiyetine kahretti... orda öldü.. o da artık yaşayan bir ölüydü. Ta ki uyuyup hiç uyanmayıncaya kadar..