- Kategori
- İlişkiler
Gökgürlemesi ve yıldırım gibi geçen hayat

Gökgürlemesi ve Yıldırım Gibi Geçen Hayat
Gök gürlemeleri ve yıldırımlar oldum olası korkuturdu beni küçüklüğümden bu yana. Hele ki bir başıma akşamın karanlığında evde olduğumda daha bir korkutucu gelirdi. İşte biri daha patladı !
İstemsiz bir şekilde kulaklarımı kapatmak zorunda kaldım. Battaniyemin altına saklanıp gözlerimide kapatıp en güzel güneşli günlerin hayalini kuruyordum. Yaşadıklarımızda böyle değil miydi?
Hayat tüm gerçekliğiyle üstümüze çullanırken attığımız sessiz çığlıkları duyan olmuşmuydu? Hayatın kendisinden ve acımasız bize bakan kötü yüzünden başka. Hayalini kurduğum güneşli ve mutlu günlerin sadece hayalde kalıp yok olacağını nereden bilebilirdim ki? Aha bir daha patladı gökyüzü !
İstemsiz bir şekilde kulaklarımı tekrar kapadım seslere gözbebeklerim karanlıkta büyümüş korkmuş bir halde seni arıyor gibi. Bilirdim sende korkardın gök gürlemesinden, sırf sen korkma diye ellerinden tutardım senin gözlerini kapatma diyede gözlerinin içine bakardım. Korkuyorum dememen için tüm içtenliğimle sarılırdım bedenine ama şimdi görüyormusun? Yine gök gürlüyor ardından yıldırımlar düşüyor ve hava kapkaranlık üstümde kara bulutlar geziyor gibi. Ve ben yine içimi, suskunluğuma mahkum olmuş satırlara dökerken buluyorum kendimi.
Sen anlayamadım, onlar anlayamadı hiç kimse anlayamadı. Korkuyorum biliyormusun, elim yine kulaklarımda ve gözlerim ise kapalı. Ama bu sefer yanımda hiç olmayan seni düşünüyorum, titreyen kirpiklerimden süzülen yaşlarla birlikte...
Mert Kaan Mesut