Gol Yoksa Cimbom Da Yok!

Elbette gol futbolun meyvesi bu oyunda tüm takımların mecburiyeti. Ancak golün Galatasaray için bir başka önemi olduğunu zira sarı kırmızılıların gol attıkça var olan ve bunu başaramadıkça adeta sıradan bir ekibe dönüşen yapısını dilim döndüğünce anlatmaya çalışıyorum. Bu doğrultuda aşağıdaki yazıda söylediklerimi tekrarlamaya sanırım gerek yok.

http://blog.milliyet.com.tr/Blogum.aspx?BlogNo=205377

Özetlemek gerekirse sarı kırmızılılar mevcut sistemi ve yapısı itibariyle maçlarda mutlaka ve yeterince gol bulmalı zira Rijkaard'ın öğrencileri bugüne kadar çoğu maçta kalesinde gol gördü ve tüm maçlarda rakiplerine fazlaca gol şansı tanıdı.

Yalnız şunu açıkça söylemek gerekir ki tüm bunlar Galatasaray'ın "kötü" ya da yanlış bir sisteme sahip olduğu anlamına asla gelmez. Zira bundan önceki farklı galibiyetleri de sarı kırmızılılar bu anlayışla elde etti ve bundan sonra da edecektir. Burada önemli olan sarı kırmızılıların tüm rakiplerini korkutan forvet hattı ve gol yollarındaki başarısının diğer tarafta takım savunması kaynaklı sorunlara da açık olduğunu görebilmek. Bu bağlamda teknik direktör Rijkaard'ı sistem anlamında eleştirmek büyük haksızlık olur. Hollandalı teknik adama düşen takımının en büyük silahı olan forvet hattının özellikle son maçlarda alarm veren gol yollarındaki tıkanıklık problemini çözmek.

Maçın galibi ile ilgili tek söylenebilecek şey, Hikmet Karaman'ın Galatasaray analizini çok iyi yapmış olması ve Ankaragücü'nün Galatasaray'ın en büyük özelliği olan ataklarını bertaraf edecek yoğun bir savunma uyguladıklarında kesinlikle bunun semeresini alacaklarını bilmeleriydi.

Bu yenilgi bir taraftan da akıllara "yıldız futbolcu olmak başarılı teknik adamlığa engeldir, çünkü yetenekli futbolcuların teknik direktör oldukları zaman kendi oyuncularından beklentisi yüksek olur" teorisini getirmiş oldu. Bugün Rijkaard, Galatasaray'da tüm oyuncularını temelden bir kondisyon ve teknik eğitimine almak yerine onlara fazlasıyla güvenip onlardan açıkladığı taktiği harfiyen uygulamalarını bekliyorsa, bu durum Hollandalı'nın da tıpkı Zico, Hagi ya da Maradona'nın düştüğü tuzağa sürüklenme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu gösterir.