Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '08

 
Kategori
Deneme
 

Gönül defterim vıı, merak işte :)

Gönül defterim vıı,  merak işte :)
 

Merak ediyorum.

Hoş, neyi merak etmedim ki bugüne kadar.

Meraktan ağaçlardan da düştüm bahçe çitinin üzerine, dizimin ortasından et fırladı, kemik fırladı da merak etmeye devam ettim.

Yokuştan aşağıya bir tahtanın üzerinde kaydım kaydım, tahtanın üzerindeki çivi kolumu yırttı da ben yine de merak etmeye devam ettim.

Sonra, yumurta nasıl yapılır ? bunu merak ettim, omlet yaparken, nasıl bir yetenekse, yağı ile kolumun içini yaktım.

Ve hepsinin acısı gitti de, izleri kaldı üzerimde....

Ben yine merak ettim, pamukların içinde tohum nasıl filizlenir diye, iki dalın sürtünmesiyle ateş bulunurda sonra yağmur nasıl olur ?

Sayılar sonsuza nasıl gider, uzayda bir nokta nasıl olunur.

Elma; neden adamın birinin başına düşerde yerçekimi bulunur.

Atomun içinde çekirdekler parçalanırda, çekirdeksiz atomlar ne olur ?

Biri çıkarda gemisiyle yolculuğa, dünyanın öküz başı üzerinde olmadığını, yassı olduğunu söylerde neden afaroz edilir.

vs, vs, vs,

Fen Bilgisi, hayat Bilgisi, matematik iyiydi de asıl sosyoloji ve psikoloji neydi ? eeee tabiii bunları da merak ettim, ettim de ne oldu ? :)

Hadi monogami neyse de polygami de vardı yanında, alt sıralarda ikamet eden başka "gamiler" :)

Beynin sağ ve sol lopları vardı da ortası sulak mıydı acaba ? :)

Eeeee ama bunları öğrenirken, öğrendim de ne oldu ? Birde sosyal politika ve hukuk vardı yanında birde finansal analizler ????? Hangisi hangisinin büyükannesiydi diye düşünürken arada yolumu da kaybettiğim oldu, paranoya, panik atak, major depresyon vs girdi araya :) .....Hadiii dedim buyur burdan yak...Şimdi hangisi hangisinin ebesi...

Hadi şimdi çöz bakalım uzayan kuyruklu yıldızların sırasını, uzayda sıralamak kolaydı da bunları, yerin çektiği yerde, hiçbiri duramıyordu yerli yerinde. Git dediler, bekle bir elma ağacının altında bekle, orda bir elma düşerde onlarda dizilirler belki peşi sıra... Ağaç; elma düşürmüyormuş meğer anladım sonra... Kalktım gidiyorum tam lönk diye bir elma düştü öylesine bir yerlere, başıma düşseydi belki bilinmeyenler de dizilirdi peşi sıra....

Eeee merak ettim tabii, madem düşecektin, düşseydin başıma da görseydim bende, beynin sağ ve sol loplarını, arasındaki sulak araziyi ki tohum atsaydım içine, belki büyürdü ortasında bir zerdali de çözerdim bende paranoyayı, panik atak ve diğerlerini yani sosyal politika, hukuk ve finansal analizleri :)

Yooookkk çözemedim ben yine, anladım ki kolay değil bunlaı çözebilmek de yinede merak etmeye devam ettim tabii, çözenler var mıdır diye ? baktım ki çözememişler, bekliyorlar bir elma ağacının gölgesinde :)::)

Eeee o zaman sende dön çocukluğuna, çık bir elma ağacının üstüne ( hoş ben hep dut ağaçlarının tepesindeydim ama neyse, yazıya elma denk düşüyor :) ) düşür elmaları yere, altında duranların tepesine tepesine, belki onlar çözerler diye, sen de yine düş elma ağacının tepesinden yere, iki ayağının üzerine :)

Düştümde iki ayağımın üzerine anladım yerçekiminin kuvvettini onca zaman sonrasında :) Hımmmm anladım da ne oldu ki, ulaştım şu sonuca; baktım öyle ayaklarımın üzerine :) Baktım, baktım, baktım da , dedim ki bütün mesele buymuş meğer :):)

Sonra anladım ki bütün mesele bu değilmiş meğer, mesele; sulak alanda içten içe, beynin sağ ve sol lopları arasında gizlice büyüyen zerdaliymiş, elma diye beklediğim ağaç zerdali olmuş meğer :) Olmuşta ne olmuş yine kalmış duygusal zeka ile mantık arasında bir yerlerde ......

Ammaaannnnn yaaaaa dedim kedime , bırak kendi haline zerdalini, o nasılsa büyüyor için için gizlice, sessizce. Bırak büyüsün yerinde, ama büyüdükçe ben başladım yine merak etmeye, daha ne kadar büyüyecek diye, büyüyüpte ne yapacak diye :)

Merak etmekteyim herşeyi ama herşeyi, merakıma yenildiğim zamanlarda da, yenilmediğim zamanlarda da hep bir merak olur aklımın bir köşesinde :)

Sonra , birgün kişilik envanterim çıktığında, " sen; vapurda kalem satamazsın " dediler bana :) Sesin çıkmaz ( oysaki sesim altodur ve hoştur :) ) bakışların mahzunlaşır " İstirham ederim bir kalem alabilir misiniz " diye rica da bulunursun, vapurdakilerde öyle bakarlar sana :)

 
Toplam blog
: 43
: 1843
Kayıt tarihi
: 24.06.07
 
 

72 istanbul doğumluyum.  Yağmur yüklü buluttan pamuk şekeri, Yağmurdan sonraki gökkuşağı, to..