- Kategori
- Güncel
Gönüllerin sultanı

Halı reklamı gibi...
O ki, öyle emrediyor; akan sular durmuştur.
O ki, bundan böyle; 'Gönüllerin Sultanı' olmuştur...
"Yok öyle yağma, yerini bileceksin"
"Yormayın kendinizi"
"Biz beyaz çarşaflarla yola çıktık"
"İş bilenin kılıç kuşananındır"...
O ki, yukarıdaki cümleleri tanıtımında kullanmış, ayrıca kendisine rakip dahi görmediği diğer adaylara ise aşağıdaki şu sözlerle göndermeler yapmıştı:
"Cahil"
"Kaşarlı"
"Kimsin sen ya..."
"Otur oturduğun yerde"
"Senden bi yoğurt olmaz" ...
O ki, bu gönül sohbetlerinde samimiyeti elden bırakmamış ve,
"...Nerede yattığının farkında mısın sen?"
"…Eşeğe yeşil gözlük takıyor"
"Nerelerle paslaşıyordun?"
"Senin kendine güvenin yok"
"Sen kimsin, kime ültimatom çekiyorsun ya"
"Öyle kuru gürültüye papuç bırakacak değiliz, geçti o günler"
"Önce sen kendine bir bak"
"Ne hale geldin, hale bak" diyerek, ne kadar içten olduğunu cümle aleme duyurmuştur.
O ki, kendisinin de ifade ettiği gibi;
"...her zaman söylüyorum maalesef kılavuzu karga olanın..." diyerek de yol gösterici olmuştur...
O ki, hal ve gidişattan memnun olup peşinden koşan halkı da unutmamış:
"5 liraya çıktıysa yemeyiver pirinci"
"En az 3 çocuk doğurun"
"Ananı da al git"
"Gel ananın yanına"
"Valiler kömür dağıtmalı; yaparlarsa uçarız"
"Senin çocuğun da işsiz kalsın"
"Benden daha emekçi dost bulamazsınız" sözleriyle de halk için halka hizmet projelerine yenilerini katmıştır...
O ki, "Sevsinler Seni" bile demiştir...
Ne kadar övünsek, ne kadar sevinsek azdır.
Çok şanslı, çok ballı milletiz vesselam.
"Sabahlarımızın Sultanı" vardı.
Şimdi, "Gönüllerimizin Sultanı" da oldu...
Kim bilir daha nelerimiz 'var' veya 'yok' olacak.
Nasılı, masılı yok...
O ki, bundan böyle; 'Gönüllerin Sultanı' olmuştur...
"Yok öyle yağma, yerini bileceksin"
"Yormayın kendinizi"
"Biz beyaz çarşaflarla yola çıktık"
"İş bilenin kılıç kuşananındır"...
O ki, yukarıdaki cümleleri tanıtımında kullanmış, ayrıca kendisine rakip dahi görmediği diğer adaylara ise aşağıdaki şu sözlerle göndermeler yapmıştı:
"Cahil"
"Kaşarlı"
"Kimsin sen ya..."
"Otur oturduğun yerde"
"Senden bi yoğurt olmaz" ...
O ki, bu gönül sohbetlerinde samimiyeti elden bırakmamış ve,
"...Nerede yattığının farkında mısın sen?"
"…Eşeğe yeşil gözlük takıyor"
"Nerelerle paslaşıyordun?"
"Senin kendine güvenin yok"
"Sen kimsin, kime ültimatom çekiyorsun ya"
"Öyle kuru gürültüye papuç bırakacak değiliz, geçti o günler"
"Önce sen kendine bir bak"
"Ne hale geldin, hale bak" diyerek, ne kadar içten olduğunu cümle aleme duyurmuştur.
O ki, kendisinin de ifade ettiği gibi;
"...her zaman söylüyorum maalesef kılavuzu karga olanın..." diyerek de yol gösterici olmuştur...
O ki, hal ve gidişattan memnun olup peşinden koşan halkı da unutmamış:
"5 liraya çıktıysa yemeyiver pirinci"
"En az 3 çocuk doğurun"
"Ananı da al git"
"Gel ananın yanına"
"Valiler kömür dağıtmalı; yaparlarsa uçarız"
"Senin çocuğun da işsiz kalsın"
"Benden daha emekçi dost bulamazsınız" sözleriyle de halk için halka hizmet projelerine yenilerini katmıştır...
O ki, "Sevsinler Seni" bile demiştir...
Ne kadar övünsek, ne kadar sevinsek azdır.
Çok şanslı, çok ballı milletiz vesselam.
"Sabahlarımızın Sultanı" vardı.
Şimdi, "Gönüllerimizin Sultanı" da oldu...
Kim bilir daha nelerimiz 'var' veya 'yok' olacak.
Nasılı, masılı yok...