Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Görmemişler, gördüğünde neler olur?..

Görmemişler, gördüğünde neler olur?..
 

Son zamanlarda televizyonlarda bir sosyal sorumluluk projesinin reklamları dönmekte. Doğuda yetiştiği belli olan 2 genç kız, bir sandalda hayatları boyunca deniz görmediklerini söylüyorlar. Ardından şehirde büyüdüğü görülen 2 genç kız da bir tarlanın ortasında duruyorlar ve hayatları boyunca hiç tarla görmediklerini söylüyorlar. Bunların bir de erkek versiyonları var. Onlar da metro görmediklerini ve inek sağmadıklarını söylüyorlar.

Ardından o büyük proje açıklanıyor. Belli illerden seçilen çocuklar doğu ve batıya götürülecek. Deniz görüp inek sağacaklar. Büyükşehirde büyümüş birisi olarak şöyle bir baktığımda ben de inek sağmadığımı biliyorum. Hatta canlı inek gördüğümden bile şüpheliyim ama mesele bu değil.

Bir ülke düşünün ki doğusu batısına, batısı doğusuna yabancı. Aynı ülkedeler ama bu ülkenin doğal şartlarından eşit derecede yararlanamıyorlar. Sanki ilerisi başka bir yer.

Bu durumda ülkenin doğusunda başka bir ülke kurmak isteyenlere müthiş bir koz vermiş olmuyor muyuz?

***

Reklamda çocuklar görmedikleri şeyden bahsederken acaba geçmiş zamanda yönetimde görev alanlar biraz olsun yaptıklarından pişmanlık duyuyorlar mıdır? Doğusuyla batısını birbirine yabancılaştıranlar planlarının tuttuğunu görüp gururlanıyorlar mıdır?

O görüntüler, Türkiye'nin temel sorunlarının yani gerçek gündeminin ne kapatma davası ne türban ne de tehlikede olan laiklik olmadığını da gösteriyor. Ülkede bir yabancılaşmanın varolduğu gözümüzün içine sokuluyor.

Ben bu satırları yazarken, televizyonda bir haber vardı. Diyarbakır'da Öcalan'ın saçlarının kazıtıldığını iddia eden DTP, basın açıklaması yaparken bir grup polisle çatışıyor. O anda birisi de üzerinde Türk bayrağı asılı direğe çıkıp bayrağı sökmeye ve yerine PKK bezi asmaya kalkıyor. Olay sağduyu sahipleri tarafından büyümeden engelleniyor.

Muhtemelen polise saldıranlar da hayatları boyunca metro veya deniz görmemiş çocuklardır.

Yalnızlaştırılan, ilgisiz bırakılan doğuya başka eller ilgi gösterince ortaya bu tip görüntüler çıkıyor. Söz konusu olay ilk değildi. Eğer acil önlemler alınmazsa son da olmayacak.

***

10, 100 ya da 1000 olmuş, sayı farketmez çocukları ve gençlere başka bir ili tanıtmak bir övünç kaynağı olarak sunuluyorsa bu üzücü bir durumdur. Bir ara İstanbul'a girerken vize alınması bile düşünülmüştü.

Söze gelince ülkece Avrupa'ya girmekten bahsedilir fakat görünüşe göre hala 40 fırın ekmek yemek gerekli. Biz kendi ülkemizde bir birlik olmamışız. Dileriz o çocuklar makus talihlerini kırarlar.

 
Toplam blog
: 278
: 1369
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Küçük bir kız çocuğu masumiyetidir yazmak, her satırı her cümleyi her kelimeyi tekrar tekrar gözden ..