Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Haziran '17

 
Kategori
Sağlık
 

Görmeyenler, kanlarını şahitle verecekler

Görmeyenler, kanlarını şahitle verecekler
 

Salih Arıkan Kan verirken


Değerli Arkadaşlar;

Kan vermek istemiş ve kan verirken benden şahit  istemişlerdir. Kendilerinden şahit uygulamasının gerekcelerini istemiş ve aşağıdaki yazı geldi. Kızılay kan merkezi açıkca bir suç işliyor ve bunu gizlemeye bile gerek duymuyor. Birçok etkili ve yetkili kuruma yazdım sizlerden bu konunun çözüme kavuşması için desdek istiyorum.

Sayın Salih ARIKAN,

Türk Kızılayı’na yaptığınız başvurunuz incelenmiştir. Öncelikle bu konudaki hassasiyetinizi anladığımızı ve paylaştığımızı bilmenizi istiyoruz. Bununla birlikte, bağışçılardan kan bağışı alımı ile ilgili şu noktaları bilmeniz özellikle önemlidir:

 

Hastalara tedavi maksatlı kan ve kan bileşenlerinin verilmesi için bağışçılardan alınan kan bağışlarının, Türk Kızılayı’nın Kan Hizmet Birimleri tarafından nasıl kabul edileceği, “Ulusal Kan ve Kan Bileşenleri Hazırlama, Kullanım ve Kalite Güvencesi Rehberi, 2016” dokümanının ifade ettiği şekilde olmak zorundadır. Buna göre, her kan bağışı öncesi bir bilgilendirilmiş onam formu aday bağışçıya teslim edilir.

 

1.     “Aday bağışçı bilgilendirilmiş onam formunu okuyup değerlendirdikten sonra kendisinin gereken koşulları sağladığını, yapacağı bağışın kendisi ve hasta açısından herhangi bir risk içermediğini düşünüyorsa, bilgilendirilmiş onam formunun sonunda bulunan ilgili kısma el yazısıyla adını soyadını yazarak imzalar.”

2.     “Bağışçı imzasının anlamı şunlardır:

-Bağışçı bilgilendirilmiş onam, kayıt ve sorgulama formundaki bilgi ve soruları okumuş-anlamış, müzakere etmiş ve burada anlatılan koşulları karşılayacağını kabul etmiştir.

-Soru sorma olanağı bulmuştur.

-Sorduğu tüm sorulara tatminkar cevaplar verilmiştir.

-Bağış işlemi için onay vermiştir.

-Kayıt formunda verdiği tüm kişisel bilgilerin doğruluğunu taahhüt etmiştir.

-Tıbbi değerlendirmede bağışçı ve/veya hasta açısından bir risk belirlendiğinde bağışçının geçici ya da kalıcı ret listesine alınacağını anlamıştır.

 

3.     “Kan bağışçısı sorgulama formunda “Adı Soyadı” alanı, bağışçının kendi el yazısı ile yazılmalıdır ve bağışçının imzası bulunmalıdır.”

4.     “Formları okuyamayan bağışçılara formların içeriği konusunda bilgi verecek eğitimli bir personel yardımcı olmalıdır.”

5.     “Bağışçı adaylarını bağış süreci ve ilgili riskler hakkında bilgilendirmek, kan bağış merkezinde çalışan personelin sorumluluğundadır.”

Anlaşılacağı üzere, mevzuatımız bu şekilde bizi bağlamakta, fakat az gören/hiç görmeyen ya da okuma yazması olmayan kişilerin kan bağışı konusunda uygulamanın ne şekilde olacağını ayrıntıları ile belirtmemektedir.

 

Yukarıda yazılı ve bağlayıcı nitelikte ifadeler değerlendirildiğinde, mevzuatımızın yazılı evrakı esas aldığı açıktır. Kişilerin hangi kapsamda, kime ve hangi şartlarda vekaletlerinin verildiği nasıl ki Noterlerde, elektronik ortamda kayıt vb. yollarla kabul edilmiyorsa ve aksine bu hususlar yazılı olarak Noter şahitliğinde belgelendiriliyorsa, aynı şekilde alıcıda veya bağışçıda risk oluşturabilecek bir tıbbi işlemde de bilgilendirilmiş onam formu alınması şart olduğu gibi bunun yukarıdaki şartları bilimsel ve yasal olarak taşıyabilmesi için şahit uygulaması gerçekleştirilmektedir.

 

Nitekim yaşanılan tecrübeler göstermiştir ki gören ve okuma yazması olan kişiler bile okuyup bu belgeleri imzalamış olmalarına rağmen, hukuki davalar söz konusu olduğunda aynı kişiler bu belgeleri anlamadan imzalamış olduklarını iddia edebilmektedirler. Bu noktada bu evrakların anlaşılarak imzalanmış olmalarını sağlamak için diğer öneriler geçerli olmayacaktır, çünkü, her şeyden önce görmeyen bir kişinin atacağı imzanın geçerliğinin olup olmayacağı dahi tartışılabilir ve aynı zamanda kişi tarafından bu bir savunma olarak da kullanılabilir.

 

Oysa ki kan bağışı ile ilişkili olarak, örneğin enfeksiyöz riskler, kişilerin seyahat öyküsü dahil ayrıntılı faktörlerin sorgulanmasını gerektirir. Bu sorgulamanın hakkıyla yapılması için bire bir belgelerin okunması ve bu esnada da bir şahitin hazır bulunması hususu; verilen şartlar altında, öncelikle hem bağışçıyı ve alıcıyı, aynı zamanda da kan bağışını kabul eden kurum olarak Türk Kızılayını koruyacak bir husustur.

 

Verilen kanın veya ondan elde edilecek herhangi bir kan bileşeninin korunmasız bir hastaya, belki de bir bebeğe, enfeksiyon bulaştırabileceğini ve ölüme dahi yol açabileceğini değerlendirdiğimizde; halk sağlığını korumak için görevimiz gereği alınan bu tedbirlerin, kişisel hassasiyetlerin önüne geçmesi gerektiği aşikardır. Çünkü, hukuk herkesin hakkını korumalıdır. Mevcudiyet nedeni budur.

 

Bununla birlikte, bu hassasiyetleri de değerlendirerek az görme veya görme yetisinin tümüyle kaybı ya da okur yazar olmamak gibi bir durumu olan bağışçı adayları için uygulama usul ve esaslarının belirlenmesi hususu, Türkiye Cumhuriyetinde Kan Hizmetleri ile ilgili işlemleri belirleyen otorite olarak T C Sağlık Bakanlığından talep edilmiştir.

 

Bilgilerinize sunar, kan bağışı konusunda gösterdiğiniz ilgi ve hassasiyet için teşekkür ederiz.

 

Saygılarımızla.

 

 

 
Toplam blog
: 1156
: 67
Kayıt tarihi
: 17.11.16
 
 

1977 Manisa Akhisar'da doğdum. 1986 İzmir Bornova İzmir Körler Okulu'na başladım. 1997 İzmir Karaba..