Gözünü sevdiğim Recep'im......)))

Evet değerli okurlar, nerede kalmışdık?

KILIÇDAROĞLU rüzgarı tam esmeye başlamışdı ki, gündem değiştirme oyunları hemen devreye sokuldu ya da kendiliğinden oluşuverdi...

Gazze'ydi, Kudüs'dü, İsrail'di, terördü derken bugünlere gelindi...

AMA KILIÇDAROĞLU RÜZGARI, ALLAH HEM NAZARDAN ESİRGESİN HEM DE KEM GÖZLERDEN KORUSUN, ÖYLE BİR ESMEYE DEVAM EDİYOR Kİ, AKP'NİN OLASI GÜNDEM DEĞİŞTİRME ÇABALARI BOŞ ÇIKACAK...)))

KILIÇDAROĞLU rüzgarı öyle bir esiyor ki, soldaki bölünmüşlükleri, birleştiriyor, küskünlükleri, barıştırıyor ve solun CHP çatısı altında toplanmasını sağlıyor.......

Bu çerçevede, Sayın Rahşan hanıma ve Sayın SARIGÜL'e solun bütünleşmesi adına Sayın KILIÇDAROĞLU Başkanlığındaki CHP'ye verdikleri destekten dolayı teşekkür etmek istiyorum...

Çünkü, solun bölünmüşlüğünün, dokunulmazlığı kaldırma sözü veren, 3 Y ile yola çıkan, ancak sonrasında yoldan çıkarak, dediklerini unutan, rantiyeciliğe dönen uygulamacılığa başlayarak hısım, akraba ve yandaşlar için çalışan, bunun karşılığında halkı yardım paketlerine muhtaç hale getiren, emeklisine, çiftçisine, esnafına sırtını dönen tabiri caizse rantiyecilere yaradığını, geçen 8 yıllık AKP iktidarında gördük...

Evet, değerli okurlar,

Halk AKP'yi 8 yıllık icraatları ile zaten tanıdı tanımasına ama, Kılıçdaroğlu, AKP'yi halka, halkın içerisine girerek anlatmaya devam ediyor...

Ancak, O'nun, yani KILIÇDAROĞLU'nun tarzı ile AKP'yi tanıması, halk tarafından büyük bir ilgi ve alaka ile takip ediliyor...

Evet son 8 yıllık süreç sonunda, halkın %80'ni açlık ve yoksulluk sınırı altında yardım paketleri ile yaşama mahkum edilirken, sözünün arkasında durmayan bir Başbakan, hısım akraba ve yandaşlara peş-keş çekilen uygulamalarla, zarara uğratılan ancak hesabı sorulamayan hazinemiz, tüm bunların sonucunda da, yeni türeyen dolar milyarderleri ile AKP icraatları hafızalarımızda...

İşte halkın yaşayarak tanıdığı AKP ve icraatları ne yazık ki bunlar...

Bu nedenle, Sayın KILIÇDAROĞLU, halka, halkın yaşadıklarını, unutmamaları adına, bilmediklerini, duymadıklarını, öğrenmeleri adına, halk ağzıyla, halkın arasına girerek anlatmaya devam ediyor ve etmelidir de...

Neler mi diyor gittiği alanlarda?

İşte buyrun dedikleri...

Evet, kendisi, Sayın Başbakan beğense de beğenmese de O'na "GÖZÜNÜ SEVDİĞİM RECEP'İM ....." diye başlayarak yaptığı konuşmalarında, meydanları dolduran kalabalığa seslenerek;

Öncelikle, son gündemi oluşturan terör konusuna değiniyor ve;

“Şehitler bizim onurumuzdur, yüreğimizdir. Şehitlerimizi de her ortamda saygıyla anacağız, ‘milletimizin başı sağ olsun’ diyeceğiz ve terörü her yerde, her ortamda lanetleyeceğiz. Daha bir hafta olmadı, İstanbul'da 17 yaşındaki Busemizi, Elazığ’da 70 yaşındaki Şerife Teyzemizi kaybettik.Hiçbir zaman ve hiçbir ortamda teröre destek vermeyeceğiz, teröre destek verenleri lanetleyeceğiz. Teröre karşı mücadelemizi sonuna kadar yapacağız” diyor.....

Bunun yanında, siyasetin konusunun işsizlik, yoksulluk, GELİR DAĞILIMINI DÜZELTMEK ve eğitim olduğunu vurgulayarak, “Siyasetin konusu etnik kimlik, inanç değildir. Allah’la kul arasına kimse giremez” diyor......

İktidarın çiftçiyi üretemez hale getirdiğini ifade eden Sayın KILIÇDAROĞLU,

“Çiftçi ile Recep Bey’in arası iyi değil”

“Çiftçiye ’Ananı da al git’ diyen Başbakan Erdoğan’ı ve onun düşüncesini sandığa gömeceğiz” diyerek önemli bir konuya temas ediyor.........

Evet, Kılıçdaroğlu, “Recep Beyin ‘Aldığım aylık bana yetmiyor’ dediğini anımsatarak,

"10 bin lira aylık yetmiyormuş, o yüzden şirket kuruyormuş. Sevgili Recep, gözünü sevdiğimin Recep’i. Peki bu emekli ayda 500-600 lira ile nasıl geçinecek?” diye de Başbakana soru yöneltiyor...

Tabii Sayın Başbakan, işine gelmediği, gelmeyeceği için de, bu soruları da duymazdan gelerek yanıtlamayacaktır.Tıpkı SÖZ VERDİĞİ HALDE, DOKUNULMAZLIK KONUSUNDA GEREĞİNİ NİÇİN YAPMADIĞI sorularında olduğu gibi...

Ve Sayın KILIÇDAROĞLU,

"Biz Ankara’da silkeliyoruz bunları. Gövdeyi biz silkeliyoruz, dalları siz silkeleyeceksiniz” diyor...

Burada şunu da ilave etmek gerek, silkelenen dalların meyvesini de, artık, hısım, akraba ve yandaşlar değil, silkeleme sonrası vatandaş olarak hep brlikte biz yiyeceğiz...

Zaman zaman konuşmasına ezan nedeniyle ara veren Kılıçdaroğlu, ekliyor,

“Ülkenin içinde bulunduğu durumdan işçisi, çiftçisi, sanayicisi memnum mu?

Peki bu düzenden kim memnum?

Recep Bey ve arkadaşları memnun.

Yapacağımız bir şey var ayrılığı gayrılığı bırakarak bu düzeni yıkacağız. Halktan yana bir düzen kuracağız”

Diyen Kılıçdaroğlu, vatandaşa sormaya devam ediyor;

“Naylon faturacı milletvekili istiyor musunuz?

Kul hakkı yiyen, ihaleye fesat karıştıran milletvekili ister misiniz?

Kalpazan ister misiniz?”

Kalabalığın “Hayır” yanıtı üzerine ise Kılıçdaroğlu,

“O zaman sizlere görev düşüyor. Biz yollara düştük. Hep beraber yürüyeceğiz. Rantın değil, halkın iktidarını kurmak için” diyor...

Evet değerli okurlar,

RANTIN DEĞİL, HALKIN İKTİDARINI KURMAK İÇİN diyor........

Bu ifade üzerinde özenle durmak gerek........

Çünkü, Ülkemizde halkın borçsuz, harçsız, yardım paketlerine muhtaç olmadan rahat yaşıyabilmesi için, bu konu çok önemlidir.........

Rantın değil, halkın iktidarının kurulabilmesi, aslında çok basit olmasına rağmen, bu, bugüne kadar mevcut sistem içerisinde bu gerçekleşmemiştir, gerçekleştirilmek istenmemiştir..........

BUNUN EN ÖNEMLİ NEDENİ İSE, SİYASİLERİN DOKUNULMAZLIK ZIRHI İDİ...

Oysaki, sorunun çözümü çok basitti ve bunun en temel yöntemi,

SİYASİLERE DE TIPKI SADE VATANDAŞLARA UYGULANDIĞI ÜZERE, OLUMSUZ MANADA YAPTIKLARININ, ÖYLE DÖNEM SONUYMUŞ, ZAMAN AŞIMIYMIŞ GİBİ KILIFINA UYDURULAN YARGIDAN KAÇMANIN YOLARININ YAPILACAK YASAL DÜZENLEMELERLE, BU DELİKLERİN TIKANMASIYDI...

Bilindiği üzere, Sayın Başbakan, 8 yıl önce Millete söz vermiş olmasına rağmen, dokunulmazlık konusuna el atmadı, el atamadı.......

Çünkü ne yazık ki kendisi de, AKP iktidarında olumsuz manada yapılan şaibeli işlere bir şekilde bulaşmış ya da yapılanlara göz yummuşdu..........

Tüm bunların sonucunda da, yargı karşısında hesap vermekten kaçması gerekiyordu...

Bu nedenle, vermiş olduğu sözlerin arkasında durup, dokunulmazlığı kaldırmıyor, kaldıramıyordu..........

İşte şimdi, Sayın KILIÇDAROĞLU, bunun sözünü vermiştir halka.......

Ve demiştir ki,

SİYASİLERİN DOKUNULMAZLIĞINI KALDIRACAĞIZ.......

SİYASİ ETİK YASASINI VE MUHALEFETİN BAŞINDA OLACAĞI KESİN HESAP YASASINI HAYATA GEÇİRECEĞİZ.......

Hiç kimse, Sayın KILIÇDAROĞLU'nu Sayın Başbakan ile karıştırmamalı.........

Kendisinin, Sayın Başbakan gibi yapmayacağına ve sözünde duracağına inanıyor ve güveniyoruz.........

Çünkü gerçekten temiz, dürüst bir çizgisi ve geçmişi vardır .........

Bugüne kadar aksi de varit değildir.........

AKP, artık süresini tamamlamıştır.........

AKP'nin %2, 5'luk, %4, 5' luk zamlardan ve yardım paketlerinden başka vatandaşa verebileceği artık bir şey yoktur..........

AKP için bundan sonra, 8 yıllık süreçde olumsuz manada yaptıklarının yargı karşısında hesabının verilme süreci başlamalıdır.........

AKP'nin yargıda yapmaya çalıştığı düzenlemelerde, bu sürecin tedbirini almaya yönelik çalışmalardır........

Değerli okurlar,

ÜLKEMİZDE HİÇ BİR ŞEY, TABİRİ CAİZSE, KAPIP KAÇANIN ELİNDE KALMAMALIDIR.........

BU NEDENLE DE ÜLKEMİZİN BORÇ BATAĞI İÇERİSİNE İTİLEN, YARDIM PAKETLERİ İLE AYAKTA DURMAYA ÇALIŞAN, YOKSULLUKLA MÜCADELE EDEN İNSANLARI, SİYASİLERİN DE ARTIK YARGI KARŞİISINDA HESAP VERMELERİNE OLANAK SAĞLAYACAK OLAN SÖZ KONUSU YASAL DÜZENLEMELERİ HAYATA GEÇİREBİLMELERİ ADINA, SAYIN KILIÇDAROĞLU'NA BİR ŞANS VERMELİDİR........

KILIÇDAROĞLUNUN DÜŞÜNCELERİ VE ÖNERMİŞ OLDUĞU YASAL DÜZENLEMELER, ÜLKEMİZ İÇİN TARİHİ BİR FIRSATTIR..........

AKP İKTİDARINDA EZİLEN, EMEKLİSİ, ESNAFI, ÇİFTÇİSİ, İŞÇİSİ, İŞSİZİ, MEMURU BU FIRSATI İYİ DEĞERLENDİRMELİ, 8 YILLIK SÜREÇDE YAŞADIKLARINI UNUTMAMALI VE AKP'NİN SEÇİM ZAMANI KULAĞA HOŞ GELEBİLECEK SÖYLEMLERİNE İTİBAR ETMEMELİDİR.......