Gözyaşları

Türkiye A milli futbol takımının EURO 2008 kadrosundan çıkarılanlardan İbrahim Kaş’ın sözünü ettiği Yıldıray’ın kararı duyduğunda döktüğü gözyaşları; milli takımı yalnız bırakacak olmasının üzüntüsü müdür, yoksa hak ettiği formaya sudan sebeplerle uzak bırakılmasına duyduğu öfke mi?

Millilerden gelen sinyaller, kuvvetli ihtimalin ikincisi olduğu izlenimini veriyor. Baştürk böyle düşünüyorsa da sonuna kadar hak veriyorum. Adaletsiz forma seçiminden sonra da Milli takımın EURO 2008 şampiyonasında gruptan çıkması için herhangi bir sebep göremiyorum. Ne iki yıldan beri hazırlanan geleceğin kadrosu var elde, ne de çok tecrübeli turnuvayı kaldıracak formda oyuncular. Eğer içinizdeki çocuk teknik direktör Fatih Terim’in dâhiliğini fısıldıyorsa sebep olarak kulağınıza, ona da şunu sorun: Terim’in 2000 yılından bu yana bir başarısını gördünüz mü?

Portekiz, iyi bir jenerasyon yakaladı ve aynı hoca ile son iki turnuvada harika denecek dereceler yaptı. İsviçre, 2000 yılından bu yana yeni bir kadroyu oluşturmanın peşinde ve hepsinden önemlisi ev sahiplerinden biri. Çek Cumhuriyeti ne kadar kötü olsa da turnuva oynamasını biliyor. Gruptaki üç takım hakkında iyi kötü gruptan neden çıkacağına dair sebepler sıralayabilirsiniz. Ancak Türkiye için söyleyecekleriniz niyetten öteye gitmez.

Millilerin gruptan çıkması sürpriz olur.

Eğer bu sürprizi gerçekleştirirse bunun da sebebi, bu ve bunun gibi yazıların futbolculara gaz olarak kullanılmasıyla oluşan duygu patlamasındandır. Teknik kadronun elindeki tek kozu duygulara ince ayar atmak. Ancak Baştürk’ün duygularına önem vermeyip buna başarı diyorsanız; aynanın karşısında geçin, her gün kendinize ‘koçum ne kadar iyisin’ diye iltifat yağdırın daha iyi. Hiç olmazsa sürekli bunu yapan hocaya değil, kendinize faydanız dokunur.