Greenpeace’in Avrupa’daki gıda raporu: Türkiye’de üretilen biber, armut ve üzüm en tehlikeli ürünler

Son dönemlerde ülkemizdeki olağanüstü artış gösteren kanser hastalıkları ile gıda tüketimi arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu zaten herkes biliyor(?).Gıda sektöründe temiz kalabilen alan kalmadı diyebiliriz. Tarım, hayvancılık, balıkçılık ve bunlara dayalı sanayi kolları kirlendi. Su ve toprak kirlendi. Gıda sektöründeki hizmet veren yerler kirlendi. Fakat bu kirlenme temizlenmek yerine, görmezden gelinmeye çalışıldı. Hasıraltı etme alışkanlığımız burada da kendini gösterdi. Bu sektörde üreten, çalışan, ticaret ve hizmetini yapan bu yanlışları bilmezden geldi. Çünkü bu olay sonucunda herkes karlı çıkıyor.

Bu döngü içine giren tüketicinin de yapacağı bir şey kalmıyor zaten geriye… İnsanlar istese de çıkamıyor bu döngünün dışına… Hiç kimse bu yaşamda kendisine lazım olan her şeyi kendisi üretemez. Kendisine ayrı pazara ayrı üretim yapamaz... Herkes nasibini ortak alıyor bu zehirlerden.

Kendi ulusunu zehirleyen bir gıda sektörü içinde bulduk kendimizi. Ve kendini bu döngünün dışında tutabilecek kimsenin olamayacağını bile bile hem de. Bu korkunç gerçeği sessizce kabullendi ülkemiz insanı. Herkes herkesin ne yaptığını bildiği halde, göz yumdu, görmezden geldi. Buna tüm devlet kurumları dahil… Hatta ihracatını yaptığımız ürünlerin sayısız kez geri gönderilmesine rağmen, bizim kurumlarımız ‘’ne oluyor burada?’’ dediğine şahit olmadık… İç piyasa tüketimini kimse denetlemedi… Bizler gönül rahatlığı içinde tükettik her şeyi.

Bu kanser hastalığına öyle kimseler yakalanmaya başladı ki ezberler bozulmaya başladı… Hayatında tek damla içki sigara içmeyen, ‘’sağlıklı beslenen’’ ve steril ortamlarda yetişen insanlar da kansere yakalanıyordu çünkü… İşte burada başlıyor asıl perdeleme, hedef şaşırtmaca… Bu işin temeline inmek yerine çeşitli palavralara boğuyorlar halkımızın kafasını; Çağımızın hastalığı, Çağımızın vebası gibi… Oysa zehir yiyoruz ve zehirleniyoruz… Bu kadar basit olay… Bildiğimiz zehirlenmeden farklı olarak bu zehirlenmenin etkisi uzun zamanda çıkıyor ve kanser hastalığı olarak çıkıyor…

Kendimizi aldatmaya devam ederken arada bir sarsılıyoruz… İşte son örnek: ‘’Greenpeace Avrupa’da satılan 76 sebze-meyveyi test etti. Türkiye’de üretilen biber, armut ve üzüm en tehlikeli ürünler çıktı.’’ Bu başlık altında başka ürünler de var. Başka öneriler de var: Kesinlikle tüketmeyin diyor mesela…

Başkasının raporu olsa savunma metinleri bile hazırdır kurumların elinde; ‘’rakiplerimizin oyunu, ekonomimizi baltalamak istiyorlar’’ diye… Ancak şaka değil raporu Greenpeace hazırlamış…

Şimdi siz söyleyin kanser mi, üzüm mü, biber mi, armut mu? Nasıl vazgeçeriz biz güzelliklerden? Nasıl geldik biz bu hale?