Güçlü iletişim içinde olan (İletişimde 10 önemli hata) oğlum

Sevgili oğlum,

Son zamanlarda yaşadıklarım ve toplumda gözlemlediklerim, çok okuyan, çok gezen, çok para kazananın değil de toplumdaki insanlar ile güçlü iletişim kuran insanların, insanların  kalbine hitap edebilen ve insanların kalbini ısıtacak iletişim içinde olan insanların kazandığını görüyoruz.

Sevgili oğlum,

Bu çerçevede düşündüm de toplumumuzda sıkça yaşanan 10 iletişim hatasını sana   anlatayım da sende bunları okuyarak, tekrarlamadan iletişimi güçlü bir insan olarak hayatta  başarılı insan olma yolunda adım at istedim.

Sevgili oğlum,

1. Olarak insanlar hep ben konuşayım, karşımdaki insan her zaman beni dinlesin, ben onu dinlemesem de olur havasında. Bu da bencillik sınıfına girdiğinden insanlar kendini dinlemeyeni dinlemez. Sen de güçlü iletişime sahip olmak istersen karşındaki insanı dinlemeye bakmalısın ki o da seni sevsin ve dinlesin. İki kulak bir ağızsanırım insana en güzel derstir.

Sevgili oğlum,

2. Olarak insanlar karşısındaki insanı dinlemediği gibi fikirlerini karşısındaki insanın gerçekten yürekten inanıp inanmadığına bakmadan muhatabına dayatmaya bakıyor. Bunun anlamı  “sen aptalsın, ben senden akıllıyım, beni dinle” demek. Bazen insanlar yaşça büyük olmalarına  güvenerek  muhataplarına  çok zaman benim de muhatap olduğum gibi  “ beni dinlemiyorsun” derler. Bu da iletişimde etkili olmaz. Değer verdiğini muhatabına sadece içten anlatırsın. Dinleyip dinlememek  de ona kalmış artık.

Sevgili oğlum,

3. Olarak, Her insan kendisine değer verilmesini, sevgi ile davranılmasını ve bunu da sadece laf ile değil davranışları ile  gösterilmesini, bunu da kendisinin kalpten hissedebileceği şekilde   olmasını ister. Bu da insana değerli olduğunu hissettirdiği için iletişimde etkili olur. “Seni seviyor ve değer veriyorum” sözü  lafla değil, vücut dili ile hem dilden hem gönülden  öteki  gönüle akacak ki etkili olsun.

Sevgili oğlum,

4. Olarak insanlar sadece bildikleri konuları değil, bilmedikleri konuları da muhataplarına sanki biliyormuş gibi anlatırlar. Kesin olarak bilmediğin bir konuda başkalarına konuşmalarda bulunmak karşımızdaki insanın bize sevgi beslemesine sebep olmaz. Çoğu insan bunun  farkında değildir ve okumayan yazmayan  insanlarda her konuda ahkam keserler. Millet onları  dinliyor görünerek  dalga geçer farkına varamazlar. Bilmediğin konuda bilmiyorum demek cehalet değil en büyük erdemdir. Her insan her şeyi bilemez  ve sözün gerçeği ve hası da bilenden çıkar. Senin  bilmediğine  “bilmiyorum” demen  sana genç yaşta artı değer katıyor. Bunu fark ederek  sevinç duyuyorum.

Sevgili oğlum,

5. Olarak, insanlarımız sevgi lafını sadece dudaklarından çıkarmaktalar. Sevgi görünen bir şeydir ve gerçek manada sevgi gönülden çıkarsa bu yüz ifademize ve beden dilimize yansır ve davranışlarımızla hayat tarzımızla da hayat bulur. Ama insanlar günümüzde sahte sevgilere boğulduğundan, insanlar gerçek sevgiyi gördüklerinden dolayı da  sevgisi gerçek olanın  konuşmasına da gerçek manada  itibar etmektedirler. Sevgi ile  bilgiyi yani  söz ile gönülden gelen sevgiyi kaynaştıran  insan iletişimde karşısındakini  etkiliyor ve  bunda da başarılı  oluyor demektir.

Sevgili oğlum,

6. Olarak insanlar karşısındaki insanların başarısı ve mutluluğunu kabullenemeyerek  kıskanmaktalar. Kıskanç insan ile kimse muhatap olmak istemez ve bu da iletişimi sağlıksız hale getirir. İnsanların sahip olduğu şeyleri takdir etmek ve bunu da sevgi ile yapmak   hem dost kazandırır hem de bizlerin de en büyük servetinin iletişim ve sevgi göstermek olduğunu  ispat eder. Bu yüzden kıskanmak  yerine  insanların başarılı yönlerini  görerek ve başarı  hikayelerini okuyarak , dinleyerek onlar gibi olmaya çalışmak ve kıskançlıklarımızı  da  kalbimizden silmeye çalışmak  başarılı iletişim kurmamızı sağlar. Bu konu çok önemli ve dikkat etmek lazım.

Sevgili  oğlum,

7. Olarak insanlar bir konuyu iyice  anlamadan dinlemeden konuşunca konuşması da inandırıcı olmuyor. Önyargı da zaten mana olarak bir şeyi iyice anlamadan dinlemeden değerlendirmek demek. Önyargı daha çok başkalarının sözlerine fazla önem veren ve onların sözleri  ile hareket eden insanlarda görülür. Bilgi ve kültür sahibi insan iyice araştırarak olay ve kişiler hakkında kesin bilgilere sahip olduktan sonra düşünür ve kararını da ona göre vererek konuşursa  o zaman iletişimi de sağlam olur. Böylece insanları yanlış anlamadığı gibi iletişimi güçlü insan olarak  etkili izler bırakır çevresine de.

Canım oğlum,

8. Olarak, okumayı ve gerçek manada gözlem yapmayı sevmeyen insan arkadaşlıklarını fazla abartarak  onların her dediğini  doğru zannetmeye, her davranışını doğru görerek nerede  ise arkadaşının peşinden köle gibi gider. Arkadaşı iyi güzel yerlere ve bilgi ve sevgi sahibi insanların yanına  gitmezse o da gitmez bu da onun  iletişimini sekteye uğratır. İletişiminin güçlü olmasını isteyen insan ise özgüveni ile faydalanacağı yerlere ve şahısların yanına  giderek bilgi sahibi olur. Bu bilgi de ona iletişimini daha da güçlendirecek  zemini hazırlar. Anlayana arkadaşsız kalma ama arkadaşlıkları da  fazla abartma ki iletişim uzmanı olasın hayatta.

Canım oğlum, sevgili   dostum,

9. Olarak, Okuyamamak , güçlü iletişim sahibi nasıl olunur? Konulu güzel konferanslara katılamamak  ve katılsa da bunları sık sık hatırlayarak, okuyarak, uygulayarak insanı iyi iletişimci olmaktan uzaklaştırır.Bu yüzden  “Nasıl iletişimci olunur?”  “Hitabet sanatı” kitaplarını okumak ve uygulamak gerçekten de insanı etkili konuşan ve iyi iletişim sahibi insan yapar. Bu tür  yayınlardan çok  faydalanmış bir insan olarak bu yayınların seni iyi iletişimci yapacağına inanıyorum. Herkesi etkileyen insan olamazsan da senden faydalanan faydalanır. Zaten  kimse de zorla iyi iletişimci yapılamaz. İsteyen ve faydalanan olur.

Sevgili  oğlum,

10. Ve en önemlisi de, iyi gözlem yapabilmektir. Gözlem yapabilen insan, bu gözlemlerine önyargılı tavrı da katmaz ve saf temiz içinden gelen duygu ve düşünce ile bilgilerle gözlem yaparsa bu da onun etkili gözlem yaparak iyi iletişimci olmasına sebep olacaktır.

Bir baba  oğluyla  bilgi ve sevgisini böyle paylaşır. Gerisi babanın değil oğlun görevidir. Anlayana…