Güçlü ordu güçlü Türkiye

Atatürk ilke ve İnkılaplarına bağlı, laik, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak son günlerde yaşanan olaylar nedeniyle elbette canım sıkkın ve düşünceliydim. Ancak; Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Mustafa Kemal ATATÜRK’ün aydınlık yolunda yürüyen bilim adamlarına olan inancım, saygım, güvenim ve duyduğum hayranlık asla ve asla değişmemişti… Prof.Dr. Türkan SAYLAN’ a ettiğim dualar, duyduğum minnet hisleri, aynı coşku ve inançla devam etmektedir.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama hazırlıkları tamamlanmıştı. Çanakkale kordon boyundan yürüyerek evime dönüyordum… Ordu Evinin duvarlarında dalgalanan Türk Bayrakları ile Mustafa Kemal ATATÜRK’ün büyük portresini gördüğümde, yüzüme huzur ve gururla yayılan tebessümü hissettim… Ve bayraklardan hemen sonra gördüğüm o afiş; duyduğum gurur ve saygının coşkuyla buluşup milyon kere milyon defa artmasına neden oldu. “GÜÇLÜ ORDU GÜÇLÜ TÜRKİYE…” diye haykırışlarını duydum Türk Silahlı Kuvvetlerimizin… Gözlerim doldu. Dikildim afişlerin önüne, saçlarımı okşayan Türk Bayrağımın altında uzun uzun seyrettim afişi ve içime sindire sindire okudum anlattıklarını… Son zamanlarda çabuk ağlamaklı olmaya başladım ben. Ve bu defa, hiç de saklamaya gerek görmeden doya doya ağladım afişin önünde. “GÜÇLÜ ORDU GÜÇLÜ TÜRKİYE… GÜÇLÜ ORDU GÜÇLÜ TÜRKİYE…”

Sonra çantamda taşıdığım o küçük not defterimi çıkarttım. Doktor muayenehanesinde beklerken okuduğum dergiden aldığım iki satırlık yazıyı okudum tekrar tekrar.

Derginin Künyesi: ÇANAKKALE 1915 - Sayı:3 - Tarih: Ağustos 2009 - Yıl:2

Ve şöyle deniliyor derginin bir sayfasında “Askeri otoritelerin hemfikir olduğu sav: Tüm zamanların en iyi askeri: MEHMETÇİK…