- Kategori
- Üniversitelinin Sesi
Güçlüyüm o zaman haklıyım

BAKINCA AYNIYIZ
Ne ilginç bir toplum olduk, belki hep böyleydik de yaş ilerledikçe benim gözümdeki o tecrübeye bağlı perde kalktı. Şimdi; elimde olmadan o küçük bakışların küçük kımıltıların anlamlarını çözmeye başladım. Hatta bunu alışkanlık haline getirdim, elimde olmadan bu öğlen olduğu gibi, o yaşlıca adamın türbanlı bir genç kızın yanına oturuşundaki inatçı tavrı; kızın hafif rahatsız ama; çaktırmamaya da çalıştığı bir huzursuzlukla cama doğru çekilişi; kaçmıyor gözümden. Ve düşünmeden edemiyorum "ne ara böyle olduk", diye.
O kır saçlı, yüzü yaşadığı yılların izleriyle dolu adamın ön koltukta oturmak için böylesi kararlı ve sert bir devinim sergilemesinin altında yatan şey; büyük ihtimal kendisi gibi insanlara ayrılan bir koltuğa genç bir kadının bu denli rahat kurulmuş olması idi. Ama yaşadığımız dönemin bir sonucu olarak farklı anlamlar çıkarmadım değil; yüzünü göremediğim o kadının kapalı olmasından dolayıymış gibi geldi. "Artık sizler önde oturamayacaksınız! Sizin döneminiz kapanıyor" muş gibi bir alt yazı okudum
Yıllardır olan bu değil mi? Sağcı Solcu diye ayrılışımızın üstünden yıllar geçti ama biz hala üstesinden gelemedik. İktidara kim gelirse "aaaa..siz bize neler etmiştiniz, şimdi sıra bizde! her yere kendi adamımızı koyacağız, işinde ehlil olur olmaz hiç önemi yok, o bizim adamımız...sizin adamınız gidecek bizim adamımız gelecek!" mantıksızlığına dönüşmüş bir taraf savaşındayız. İdeolojiler öleli çok oldu. Siyasi hayatımız ve bakış açımız ne yazık ki, intikamla dolu.
Hal böyle iken patlayan bombalara, dökülen kanlara, sonu gelmeyen şehit cenazelerine keşke şaşıra bilsem.