Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '11

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Güle güle

Tekrar merhaba arkadaşlar… 

Hey gidi günler dediğimiz günler aldılar başlarını sürdürmekteler hayatı, hayatlarımızı. 

Bendeniz Eric Van Buyten, tıpkı okyanus misali dalga, dalga vurmaktayım üzerinize bir yazan olarak… Geçtiğimiz Pazartesi, yani birkaç gün önce, hayattaki 40 yılımı kutladım. Gerçi Eric Van Buyten olarak sadece 2. yılım, Muhammaed Anıl Şakir Yiğit olarak 10., AY olarak 21., ve Anıl Yiğit olarak 40. Yılımı tamamladım. Görüldüğü üzere bu isimlerin ayrı, ayrı manaları var: 

Eric Van Buyten: Gündelikçi yazar(bir çeşit nöbetçi yazar) 

Muhammaed Anıl Şakir Yiğit: Kitap yazarı 

AY: Genç Anıl Yiğit ve daha çok şair 

Anıl Yiğit: Ben-deniz ya da ben-okyanus ya da ben-gemi 

Bu durumdan haz etmeyeceksiniz ancak 120 yaşıma kadar bu dünyada devam etmeyi planlıyorum. Doğrudur sigarayı bıraktığımdan beridir ki 4 sene oldu ve 40 kilo aldım. Bu hafta check-up’a gittim yaşayacak mıyım diye, doktorun cevabı turp gibisin. Kolestrol bilem yok. Saçma ki ne saçma. Yağdan patlasan patlamak üzereyim ama hormonlarım diyor ki her şey normal! Kilo almam dışında tabi!!! Hayatımda ilk defa diyete başladım dün=milad… 

Önümüzdeki hafta aranızdan neredeyse 1 aylığına ayrılıyorum. İş gereği Güney Amerika turu yapacağım: Brezilya, Arjantin, Şili ve Kolombiya. Bu dönemde yazmamayı ve sadece işime konsantre olmayı planlıyorum. Ne de olsa ben aynı zamanda ticari bir diplomatım. Evet, gençken en istediğim iş buydu, diplomat olmak ve hatta ODTÜ Uluslararası ilişkilere girip bu emelimi gerçekleyecektim ama ne var ki bunun için üniversite sınavına günde en az 4 saat çalışmam gerekecekti ki yemedi açıkçası ve onun yerine günde iki saat çalışarak İşletme Mühendisi olmayı yeğledim. İçimde kaldı mı? Evet içimde kaldı!!! Bir çeşit Tük ajanı olmayı kim istemez ki?! Bir çeşit Yüzbaşı Volkan olmayı ve birbirinden güzel kadınlarla beraber olmayı… 

Dönüşte muhakkak yazacaklarım olacak. Bu toplumlara bakıp neler gördüğümü muhakkak ve eksiksiz yazacağım. Daha önce dediğim gibi ben bu toplumu dönüştürmeyi planlıyorum. Bir çeşit dönek toplum yaratmak amacım. 

1986 yılında rahmetli Özal’ı dinliyorum İcraatın İçinden programında ve o gün karar verdim bir gün başbakan olacağım diye. Başarabilecek miyim? Hanım izin verirse evet! Ancak Gülşan’dan bugüne kadar onay çıkmış değil… 

Ve yavaş, yavaş aranızdan kayboluyorum. Saat 06:09, yepyeni bir güne koşmaya hazırım. Ecrin de şöyle bir gerindi yeni gün için. Tuş sesleri, kuş sesleri ninnisinde onu uyutmaya devam ediyor. Ve ben, hayatının yalnız 1/3’ünü tamamlamış ben, yaşamıma geri dönüyorum güle-güle!!! 

Sevgilerimle,  

 

 
Toplam blog
: 631
: 293
Kayıt tarihi
: 10.04.11
 
 

Eric'i külden yarattım. Tamamıyla benim eserim. Söyleyeceği çok sözü, söylemek istediği az sözü. ..