Güler misin, ağlar mısın?

Merhabalar,
Komşuluk her zaman görüşüp, konuşmak, birşeyler paylaşabilmek adına çok hoş bir duygu, günümüzde pek böyle
benim anlatacağım gibi komşuluk kalmadı aslında, katlarda oturanlar özellikle kapı komşusunu tanımaz hale geldiler. Şükür etmeliyim ki benim oturduğum apartman dairesinde böyle bir şey yaşanmıyor, herkes büyüğünü
küçüğünü biliyor, başramlaşmayı biliyor, cuma günleri büyüklere ziyaret etmeyi biliyor, bu yüzden çok şanslı ve çok mutluyum, çünkü komşularımı seviyorum.

Geçen gün de yine öğle kahvesi için bizde buluştuk komşularım ile, görüştük kahvelerimizi yudumlarken hoş sohbet
ettik, gülüştük, hatta bir ara oyun havalarında oynadık bile.
Sonra koyu muhabbete girdik ve başladık birbirimizin anlattıklarını dinlemeye, bir arkadaşım arkadaşından
duyduğu bir olayı anlattı bize şaşırdım dinlerken çok ilginç bir hikaye geldi bana, sizlerle paylaşmaya karar verdim.

Olayı aynen aktarmaya çalışacağım.
Olay Güney Afrika'da bir hastanede geçiyor, ilginç bir olay:
Hastanenin 311 nolu odasında yatan tüm yoğun bakım hastaları ölüyorlarmış, diğer odadaki hastalar yüzde
doksan iyileşirken 311 nolu odadaki hastalar hepsi öldükleri için doktorlar ve hemşirelerin ilgisini çekmiş bu olay
ve araştırmaya başlamışlar: Neden bu 311 nolu odadaki hastalar ölüyor?
Araştırmalarda bir süre birşey çıkmamış ama bir ay kadar sonra anlamışlar neden 311 nolu odadaki hastaların
öldüğünü, çünkü; temizlikçi kadın her gün 311 nolu odaya girip hastaların solunum cihazlarının fişini çekip
elektrik süpürgesinin fişini takıyormuş işi bitince yine elektrik süpürgesinin fişini çıkarıp hastaların solunum
cihazının fişini takıyormuş bu yüzden 311 nolu odadaki hastalar solunum yetmezliğinden bir müddet sonra
ölüyorlarmış.
Sonra temizlikçi kadının uyarılması ile bu olaya son verilmiş.
Bu olayı duyunca çok şaşırdım, bizim deyimimizle güler misin, ağlar masın? Bu yapılan işe dedirtiyor.
Hepinize sevgiler ve hatasız günler diliyorum.....