- Kategori
- Deneme
Gülümse

resim netten alıntıdır
Şimdi sen yaralısın, üzdüler seni de, hem de çok üzdüler...Ağlama boşuna yazık gözyaşına, kimse anlamayacak seni…
Kimseye de anlatmaya çalışma kendini, kimse bilmez senin içini...Nereden bilecekler, sokakta kulağı kesik bir kedi gördüğünde oturup ağladığını?"
Benim kalbimde gram kötülük yok! Hiç kimsenin kötülüğünü de istemem" desen kime anlatabilirsin!?! Anlatma da, anlamak isteyen anlar seni, bilen bilir bilmeyene de hacet yok zaten!
Bazen tam kalbinin ortasına bir çivi çakılmış gibi hissediyorsun ya, geçecek! Azalacak zamanla ama unutmayacaksın, her hatırladığında için acıyacak yine bir zaman...ama geçecek!
Bu dünya hep kötülerin mi? Mutluluk için uğraşan birileri yok mu? Herkes kendi menfaatinin peşinde mi?
Hani mutsuz olduğunda, kalbin acıdığında bir şarkı söylüyorsun ya Sezen’ den "Gülümse hadi gülümse bulutlar gitsin" Hadi gülümse…yine söyle...dök içini...
Şimdi dön düşlerine, ya da en mutlu olduğun anı düşün... Neydi? Bir bayram sabahı uyandığında başucunda gördüğün ayakkabıları, ya da bayram harçlıklarını aldığında soluğu bakkal amcanın leblebi ve çekirdek kokan dükkanında alıp, horoz şekeri aldığın zamanları… İlk aşık olduğunda için pır pır ederken yüzünde oluşan o aptal gülümsemeyi… Düğününü hatırla mesela duvağını kaldırıp alnından öperken seni eşin mutlu olmadın mı, bir hastane odasında kucağına verdiklerinde oğlunu ya da kızını, süt kokusunu içine çektiğinde, küçücük eliyle parmağını yakaladığında hissettiğin o müthiş duyguyu...
Sahi sen hiç mutlu olmadın mı?