Gülümsemek zor değildir

Unutmayalım, gülümsemek zor değildir.

Bir defa gülümsemek için on beş, kaşımızı çatmak içinse yüz on iki kasımızı kullanırız. Bunları bir yerde okumuştum. Bunlardan anlaşılan gülmenin kaşları çatmaktan daha kolay bir eylem olduğudur.

Bir başka insana yaptığımız içten bir gülümseme diğer insanın kalbine giden yola çıkabilir.

Bir Çin özdeyişi der ki: “Gülümsemeyi bilmeyen insan dükkan açmamalıdır.” Bu nedenle, asık suratlı satıcılarının dükkanlarına pek gitmek istemeyiz.

Gülümseyerek insanları selamlarsak, onların kendilerini iyi hissetmelerine neden olabiliriz. Her halde onlarda bize ona göre davranacaklardır. Yani sonuçta “kendimiz iyi olacağız.”anlamına gelebilir.

Gülümsemek için sevmemiz gerekiyor. Burada da en önemli şey, sevilmektir. Bunun için de diğer insanları sevmemiz gerekiyor. Ama zorla birini sevemeyiz. Ayrıca elmayı seversek, bu elmanın da bizi seveceği anlamına gelmez.

Gülümsemenin en zor olduğu an, içimizden gelmediği zamandır. O zaman işimiz gerçekten zordur. Ama kendimizi iyi hissedebilmek için rol yapabiliriz. Bunu yapanlar, rol yaparak içi kötü olsa da her zaman gülen, gülümseyen insanlar “başarılı olan insanlardır.”diyebilir.