15 Mayıs '20
- Kategori
- Spor
Gün Ola Hayrola
Corona vürüsü, futbolu adeta bitirme aşamasına getirdi. Özelikle profesyonel üst ligler, Süper Lig ve 1. Lig gibi...
Futbolda, mutfağın içinde olan önemli bir çok önde gelen isimlerin vürüs nedeniyle oluşan mali sorunlar nedeniyle kulüplerin ayakta kalabilmelerinin çok güç olduğunu, süreci devam ettirmenin ancak altyapı ve özkayanak modelini güçlendirerek maliyetsiz futbol projeleriyle süreci devam edebileceklerinin sinyallerini veriyorlar.
Bu anlamda yerelde yani BAL liginde mücadele eden temsilcimizinde bu süreçten sonra yeniden yapılandırmaya giderek çok önemli kararlar almalılar.
Altyapı yada özkayanak modeli olmasada A takımdan sonra alt yaş gruplarında en az 2 takımdan oluşacak şekilde, donanımlı ve bu işi gerçekten benimsemiş önemli altyapı hocalarıyla en az 3 yıllık zamansal projelerle sezona başlamalı.
Aksi halde bu işin içinden çıkmak mümkün olmayacaktır.
Spor faaliyetleri anlamında devlet yada bugünkü vesayet, Bingöl'de spor branşları için inşa ettiğ trilyonluk tesisler, çevre illere göre adeta bir spor kenti görünümündeyiz.
Kayak tesislerinden tutun çok amaçlı spor salonları, kamp eğitim merkezleri, kapalı spor salonları, gençlik eğitim merkezleri, yarı olimpik yüzme havuzları gibi bir çok branşta ulusal finallere hazır şekilde müthiş tesisler şuan Bingöl'de mevcut, Bingöl adeta bir spor şehri sanki.
Bingöl Üniversitesi, spor faaliyetleri alanında hala sorumluluk üstlenmemiş. Özelikle BESY'nun faaliyete geçmesiyle birlikte sporun gelişim açısından bir hayli umutlansakta pratikte elle tutulur herhangi bir sorumluluğuna hala şahit olmadık.
Yine kamuoyunca sürekli gündeme gelen Bingöl Üniversitesi BESYO kadrolarının bir çoğu, bazı politik çevrelerin kadrolaşmaları sonucunda atanarak üniversiteden çok, sıradan bir devlet kurumunu andıran bu durumun tüm olumsuzluklara yol açtığı tartışmaları yapılıyor.
Daha açıklayıcı telaffuz etmek gerekirse ;üniversite ortamından çok bir lise ortamının olduğu söyleniyor. BESYO, böyle bir kimlik ve böyle bir anlayışla bırak Bingöl'de Spor Kamuoyuna, kendilerine bile bir hayırlarının olabileceğini düşünmüyorum.
Bu nedenle kulüplerimiz yada spor kurumları, özelikle toplum nezdinde etkili ve reğabet gören futbol gibi branşlarda derhal 3 yıl gibi kısa süreli önemli projelerle kendi çocuklarını yetiştirerek bu krizde mali sorunların önüne geçebilecek kararlar vermeli, aksi halde durumu düşünmek bile ürkütücü.
Üniversite konusunda ise spor anlamında çok önemli ve yararlayıcı pratiklerinin olabileceğini hala düşünmüyorum. Anlayacağınız dilde yazarsak, kendi göbek bağımızı kendimiz keseceğiz.
Yinede ikinci defa seçilmesi durumunda Üniversite rektörü Prof. Dr. İBRAHİM Çapak, tüm bu olumsuzlukların önüne geçip oranın bir lise değil; aksine tüm kurumların üstünde özgürlükçü ve gerçek bir bilim yuvası olduğunu bize hatırlatır.