Gündem Atatürk olmalı

Üzerinde konuşulacak hiç olay yok şu dünyada. Varsa, yoksa Ergenekon dosyası. Dosya da az sayfa tutmuyor. İki bin beş yüz sayfadan ibaret olduğu söyleniyor. Ayrıca ek deliller milyondan fazla sayfa.

Böylesi bir konu AKP dava dosyası ile aynı zaman içine düşünce ister istemez ikisi de gündemin orta yerine oturup ortalıkta fırtınalar estirdiler. Oraya kadar normaldi.

Bazı medya yayın organları dosyada büyük bir hazine bulmuş gibi Türkiye ve dünya gündeminde ne olursa olsun ortaya getirip dayıyorlar.

Bölge savaş içinde yanıyor, adamların birinci haberi Ergenekon.

Ortalama her gün bir sayfa, iki bin beş yüz gün eder. Ek delil dosyasına girerlerse milyonlarca gün tutar.

Ergenekon Atatürk karşıtları için büyük hazine. İçinde Kuvayi Milliye, Ulusalcılık, Milliyetçilik, Atatürkçülük, Ordu, Asker, General, Paşa, Cumhuriyet, Milli Mücadele gibi kavramlar ve terimler var. Bu kavram ve terimlerin hepsi bazı medya organlarınca bilinç altına SUÇLU gibi şırınga ediliyor.

Cumhuriyetin ve devletin ana unsurları resim, söz, afiş kullanılarak yıpratılmak istenmektedir. Bunun doğru dürüst habercilikle ilgisi yoktur. Cumhuriyet ve Atatürk ile hesabı olanlara malzeme çıkmıştır.

Son zamanlarda Atatürk adını telaffuz etmekten vatandaş korkar olmuştur. Bırakın vatandaşı aydınlar da bu konuda gereksiz bir tedirginlik içindedirler.

Aydınlarımız, bilim adamlarımız, yazarlarımız neden suskunluk içindedirler bunu anlamak mümkün değildir. Gündem, her yerde ve her zaman ATATÜRK olmalıdır. O büyük adama hala yetişebilen tek bir siyasi fert yoktur.

Türkiye açık veya örtülü yoğun bir şekilde ‘beşinci kol’ faaliyetine sahne olmaktadır. Tehlikeli bir oyun içine çekilmek istenmektedir. Bu oyunun adı, dış destekli karmaşa ve başarabilirlerse iç savaştır.

Yıllarca adım adım planlanan ve şimdi uygulamaya konulan sistemi ve rejimi değiştirme mücadelesini başlatmışlardır.

Bir an önce Ergenekon nedir, ne değildir açığa çıkarılmalıdır. Değilse “sapla saman birbirine karışacaktır” yüce Türk adaleti buna fırsat vermemelidir.

Bugünleri yorumlayan, yıllar önce görebilen ve bunu kamuoyu ile paylaşan, onlarca yazar ve bilim adamlarımız tek tek katledilmişlerdir.

Bu bir oyundur, bu durumu fırsat bilen ve oyunu kazanmaya çalışanlar son güçleriyle silkelemektedirler.

Dillerin söylemeye dönmediği kritik süreç budur.