Güneş mi kocaman, Kocaman mı kocaman

Bildiğimiz güneş bize kocaman görünür.

İhtişam ve sıcaklığında akıl almaz bir sistemin ana unsuru olarak orada durur.

Ulaşılamaz, yaklaşılamaz özelliği ile uzaklarda milyonlarca kilometre ırağımızda olmasına rağmen devasa yapısıyla bedenimizi ısıtmaya.. Üşenmeden devam eder.

Kocaman olmak böyle bir şey olmalı. Büyük olmak, olabilmek, hep öyle kalabilmek zor olsa gerek.

Son günlerde, spor gündemine bomba gibi düşen,

Spor kamuoyunu ve basını yakından ilgilendiren Güneş-Kocaman polemiğinde yaşananlar, bende farklı çağrışımlar bıraktı

Güneş mi Kocaman.?

Yoksa; Kocaman mı.? Kocaman.!

İlk bakışta Güneş biraz daha “kocaman” duruyor. Eldeki verilere, istatistik analizlere göre.

Büyüklük öyle hemen elde edebilecek bir şey olmasa gerek.

Göreceli bir kavram. Kocaman’lık, büyüklük.

Güneş, mevsimsel geçişlerinde, açısı daraldığında, yatay hale dönüştüğünde bile.. Bizleri ısıtmak için elinden geleni ardına koymaz.

Güneşin açı değişimleri ile kocamanlığı elinden aldığında.. Isı gücü düştüğünde, tabiatın sistemine teslim olduğunda özelliğinden hiç bir şey kaybetmiyor.

Bu defa başka bir tarafı, yönü ısıtmaya, aydınlatmaya devam ediyor.

Büyük olmak, güneş olabilmek tam da bu galiba.

Adaletli olmak.. Isıyı, aydınlığı eşit dağıtabilmek büyük olmakla alakalı.

Bulunduğun yerin, makamın, yüksekliğin, koltuğun ne kadar kocaman olursa olsun.

Kocaman olmak için ilk defa kendini tanıyacak, saygı duyacaksın. Cürmünün ne kadar yer yaktığına, ne kadar yer ısıttığına, kapladığına bakmadan kocaman laflar etmeyeceksin.!

Güneş ne diyor yükseklerden;

“Seni ısıtırım. Ama ısınmayı bilmelisin.”

Açım, çapım kaydığında, önüme bulutlar geldiğinde seni ısıtmam mümkün olmayabilir.

O zaman mevsimlere sığınabilirsin.

Bir başka Güneş ne diyor.

“Fenerbahçe'nin büyüklüğü, genç bir antrenörün geleceğini karanlığa atma adına, günü kurtarmak için yaptığı ifadeler üzerinden olmamalı. Fenerbahçe'nin o ifadelerle büyümeyeceğini o da bilmeli.”

Güneş-Kocaman polemiği nereden başladı. Penaltı krizleriyle..

Açık ve güneşli havada şimşek veya gök kuşağı çıkması gibi bir şey bu.

Sistemin içinde sen mi büyüksün yoksa ben mi.?

Aslında İstanbul Anadolu takımları arasındaki rekabetin bir başka ayrıntı boyutudur bu.

Güneş Anadolu’yu, Kocaman İstanbul’u temsil etmeye durmuştur.

Yaratılan, ortaya çıkan tablo sadece budur.

Türkiye her alanda olduğu üzere bir değişimin, gelişimin içinde iken, futbolun bundan etkilenmemesi mümkün değildi.

Nitekim puan durumuna ve sıralamalara baktığımızda; takımların başarılarına ve başında bulunan teknik adamlara yöneldiğimizde net olarak bir şeyler görebiliyor, tahlil edebiliyoruz.

Kocaman Sakarya doğumlu, Güneş Trabzon..Ya diğerleri…

Tolunay Ankara, Özdilek Samsun, Çalımbay Sivas, İldiz Adana, Doğan Gümüşhane, Sağlam Kdz.Ereğli, Karaman Tirebolu, Uygun Eskişehir doğumlu..

Bu saydığım kocaman olmaya aday teknik adamlar, gönül birlikteliğinde, her şart ve ahvalde Anadolu’yu yüceltmeye durmuşlar.

Güneşin düştüğü mevsimsel çaresizliğe, açı değişimlerine dikkat kesilmişler,

Neden bizde ısınmayalım, ısıtmayalım düşleri kurmaya yeltenmişler.

Durum sadece; daha çok ısınmak değil, biraz da biz ısınalım mantığı ve ortak görüşüdür.

Güneş benim, şimşek bana çaksın, gökkuşağı benim üzerimde açsın mantalitesine karşı durmaktır.

“Kocaman” olmak isimle cisimle olmuyor.

İsmi taşımak zor. İsmin ihtişamıyla yaşamak, yücelmek ise zor bir süreçtir.

Güneş, adına uygun işler yaparak yoluna devam ediyor.

Doğan, Sağlam, Uygun, Özdilek, Kafkas çağrışımlarında onlarda isimlerine yakışır işler peşindeler.

Güneş’i çok severim.Güneş’i de.

Anadolu’yu temsil noktasında emek ve ter akıtan hocalarımızın bu ısınma paylarına, başarı formüllerine saygı duyuyorum.

Güneş’i görmek, ısınmak istiyorsan önce ismini, sonra yaşadığın toprağı iyi tanıyacaksın.

Bu jenerasyonun erişmek noktasında büyük gayeleri,

Başarılı olmak için büyük çabaları, erişmek istedikleri idealleri var.

Güneş’ e ulaşmak ilk evrede kolay olmayabilir.

Üşümenin, üşütmenin, polemik tatlarında ürpermenin, ürpertmenin bir anlamı,

“Kocaman” sözler üretmenin sporumuza bir faydası yok..

Ve Fakat.. Güneş çok uzak değil. Her zaman ısınmanın bir yolu vardır.

Yeter ki Güneş’e Eriş’mesini bilelim.

Anadolu’muzun, Bolu’muzun ısınmaya ihtiyacı var.

“Renkleriniz her daim gökkuşağı gibi olsun.”